Mine Söğüt ile tanışma kitabım.175 sayfalık bir kitap 21 hikaye ,adı üstünde kadınlara ait,ama deliren delirtilen kadınlara ,içimizdeki kadına değen ,dokunan cinsten …
Aslında iyi bir okur bir günde bitirir hatta saatler içerisinde öyle yalın bir anlatım ama kitabı okurken dayak yemiş gibi yoruluyorsun.Bir hikaye okuyup bırakıyorum sindirmek zor oluyor çünkü.Fazla karanlık ,fazla karamsar hatta hüzünlü bir anlatım.Etkileyici ,şaşırtıcı,korkutucu bir kitap.Ama bırakamıyorsun .
Sahi insan neden delirir ?
Diyor ya Yaşar Kemal “İnsanlarla oynamamalı.Bir yerleri var ,ince bir yerleri ,işte oraya değmemeli.” göz göre göre deliren ,delirtilen kadınlar…
Taciz edilen,tecavüze uğrayan,değer yargıları alt süt edilen,hor görülen,istenmeyen ,istemediği şeyler dayatılan,yaşadıkları, yaşamadıkları gördükleri ,duydukları ,ya çok sevilen ya hiç sevilmeyen ,en çok da sevilmesi bilinmediğinden…
Kurgu olsa keşke deyip okuduğumuz ama mutlaka karşımıza çıkan gerçeklikler olan…
O yüzden deliren 21 kadına kızıl saçlı ,siyah saçlı ,sarı saçlı ,yüreği yaralı ama duruşu dimdik ,direne direne deliren ,delirmenin eşiğinde ,kıyısında gezinen ama ısrarla yaşama hevesinde olan,sonunda tüm gemileri hatta limanı yakan bütün kadınları sevgiyle kucaklıyorum .
Selam olsun içimdeki deli kadına !!!
Çünkü bütün kadınlar birer delidir aslında.