Hz. Ali'nin (r.a) beyan buyurduğu şu hadis-i şerif, erkeklerin hukukundaki ağırlığı bize gösterir. Resûlullah Efendimiz'e bir kadın gelerek,
"Yâ Resûlallah, ben bir erkeğe, ere varmak istiyorum,
ne buyurursun?" dedi. Saadetli Resûl-i Kibriyâ,
"Erin hakkı, hatunun üzerinde çoktur, hakkından gelebilir misin?" dedi. O
Muaviye el-Kuşeyri anlatıyor: Rasulüllah (sallallahu aleyhi ve sellem)'e vardım ve
"Kadının kocası üzerindeki hakkı nedir?" dedim:
Rasulüllah (sallallahu aleyhi ve sellem) de "Yediğinizden yedirin, giydiğinizden giydirin, onlara vurmayın ve onlara lanet etmeyin (yani onlara hoşlanmadıkları sözler söylemeyin, sövmeyin, Allah kahretsin, Allah seni kötü etsin gibi lanetler etmeyin).", bir rivayette de "evi terk etmeyin" buyurulur.
Yani onlara darılırsanız, yatağı ayırmak hariç, evinizi terk etmeyin.
Carsıdan getirilen degişik yeni bir şey olursa, bunu çocuklar
arasında taksim yaparken kizlardan başlamalı. Zira onlar kalben daha
hassas, ruhen daha incedirler"
1RAB bana şöyle seslendi:
2“İnsanoğlu, Yeruşalim'e yaptığı iğrenç uygulamaları bildir.
3De ki, ‘Egemen RAB Yeruşalim'e şöyle diyor: Kökenin ve doğumun açısından Kenan ülkesindensin; baban Amorlu, annense Hititli'ydi.
4Doğduğun gün göbek bağın kesilmedi, temizlemek için seni yıkamadılar, tuzla ovalamadılar, kundağa sarmadılar.
Filozof (kozasındaki) ipekböceğine röntgen şuarıyla baktığında (sanılanın aksine) ipekböceğinin ölmediğini, belki tırtıl halinden kelebek haline geçtiğini görür... Toplumlar da tırtıl halinden kelebek haline geçebilirler. Bugün bayram! .. İnsan, ferdilikten çıkmadan içtirnai olabilir mi? On sekiz aydır ben ve benimle birlikte sizler çile