Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
1957 – 59 İstanbul, Fatih, Bütün gün beni, bu kâğıtların başında oturmaya iten yalnızlığımı düşündükçe acımın artmasını istiyorum. Bu büyük, kalabalık şehirde hiçbir teselli yok benim için. Acım, çok önceleri, başka sokakların, başka pencerelerin, yatak odalarının, bütün o anlamsız eşyanın bulunduğu ortamda çok daha büyüktü. Şimdi başka bir
ALINTI...
Ister evli,ister bekar olun.Ama mutlaka bu yaziyi okuyun... Bülent, avucunu açmış kendisine doğru elini uzatan adama ters ters baktı. Elli yaşlarında gösteren adam, görmeye alıştığı hırpani kıyafetli dilencilere benzemiyordu. Üzerindeki giysiler eski fakat temizdi. Eli yüzü temiz ve sağlıklı görünüyordu. "Sapa sağlam adam gidip
Reklam
Neyzen, Hayyam, Şair Eşref, Gürpınar
_Ben sana bok demem. Boklar duyar ar eder. Bir zerren düşse boka, onu da mundar eder. Tanrı senin hamurunu, necasetle yoğurmuş. Anan seni sıçar iken, yanlışlıkla doğurmuş. _Rakı, şarap içiyorsam sana ne? Yoksa sana bir zararım içerim. İkimiz de gelsek kıldan köprüye. Ben dürüstsem sarhoşken de geçerim _Göbekler perçin olmuş, hava geçmez aradan.
HÜZÜN KOKULU AŞK Hayatım boyunca çeşitli korkular yaşadım içimde. Hem de en acımasız olanlarını… Yine de kimseye söylemedim. Hiç kimseyle paylaşmadım, yaşadıklarımı. Daha çocukken o küçücük yüreğime korkunun her türlüsü yerleşti. O zamandan beri bu duyguyla iç içe yaşadım. Bu yüzden de korkuyu içinde saklayan kişileri ben gözlerinden tanırım. Onu
Kadın.. Yolda yürürken gülse dert, evinde oturup ağlasa dert.. Saçını kapatsa dert, açsa ayrı bir dert.. Çocuğu olmasa dert, karnı burnunda sokağa çıksa dert.. Şort giyse sorun, etek giyse yine dert.. Korunsa dert, çocuğu aldırsa dert.. Evden çıksa dert, evde kalsa dert.. Lafa geldi mi anamız, bacımız; yolda yalnız yürürken müstakbel manitamız.. Çalışsa dert, çalışmasa başka dert.. Eve para getirse dert, getirmese dert.. İşimize geldi mi ayaklarının altı cennet, gelmedi mi Adem'i yoldan çıkaran şehvet.. Savaşta ganimet, barışta esaret.. Etinden çıkarır, memesinden emzirir.. Dişinden arttır; gözünden sakınır.. Kim demiş dokuz ay diye; kadın çocuğunu bir ömür bağrında taşır.. Ana olsa çocuğunun yolunu gözler, eş olsa beyinin uyumasını bekler.. Kadın bu; eksik olmamalı sırtından sopası, karnından sıpası.. Haddi midir sanki elinin hamuruyla, erkeğin işine karışması (!) Saçı uzadıkça, kısalı verir zaten aklı.. Kadın öyle bir şeydir ki; çocukluktan başlar terbiyesi: dövmezsen kızını; döversin dizini.. Kusura bakmayın beyler.. Düşüp sokaklara karanfil filan dağıtmayın.. Laflarınızı süsleyip, kimsenin gözünü boyamayın.. Yılda bir gün kibarlık gösterip ona kadın gibi davranacağınıza, bir zahmet her gün ona insan gibi davranın.. Tarih 8 Mart: Dünya emekçi kadınlar günü.. Söylesenize; siz hiç emekçi olmayan bir kadın gördünüz mü? Dr. Kinyas Kartal 8 Mart 2018
Kadın.. Yolda yürürken gülse dert, evinde oturup ağlasa dert.. Saçını kapatsa dert, açsa ayrı bir dert.. Çocuğu olmasa dert, karnı burnunda sokağa çıksa dert.. Şort giyse sorun, etek giyse yine dert.. Korunsa dert, çocuğu aldırsa dert.. Evden çıksa dert, evde kalsa dert.. Lafa geldi mi anamız, bacımız; yolda yalnız yürürken müstakbel manitamız.. Çalışsa dert, çalışmasa başka dert.. Eve para getirse dert, getirmese dert.. İşimize geldi mi ayaklarının altı cennet, gelmedi mi Adem'i yoldan çıkaran şehvet.. Savaşta ganimet, barışta esaret.. Etinden çıkarır, memesinden emzirir.. Dişinden arttır; gözünden sakınır.. Kim demiş dokuz ay diye; kadın çocuğunu bir ömür bağrında taşır.. Ana olsa çocuğunun yolunu gözler, eş olsa beyinin uyumasını bekler.. Kadın bu; eksik olmamalı sırtından sopası, karnından sıpası.. Haddi midir sanki elinin hamuruyla, erkeğin işine karışması (!) Saçı uzadıkça, kısalı verir zaten aklı.. Kadın öyle bir şeydir ki; çocukluktan başlar terbiyesi: dövmezsen kızını; döversin dizini.. Kusura bakmayın beyler.. Düşüp sokaklara karanfil filan dağıtmayın.. Laflarınızı süsleyip, kimsenin gözünü boyamayın.. Yılda bir gün kibarlık gösterip ona kadın gibi davranacağınıza, bir zahmet her gün ona insan gibi davranın.. Tarih 8 Mart: Dünya emekçi kadınlar günü.. Söylesenize; siz hiç emekçi olmayan bir kadın gördünüz mü?
Reklam
_Türkler, hür ve bağımsızdırlar. Gururları çok yüksektir. Gururludurlar fakat asilzadelik taslamazlar. Türklerin karakterinde büyük tezatlara rastlanır. Hem sert ve dik başlı hem de yumuşak ve sabırlıdır. Yırtıcılığı İskitlerden, yumuşaklığı da Yunan'dan almışlardır. Fetihçi ve cahil olduklarından bütün uluslara tepeden bakarlar. Aralarında
Kıyamet Günü, Diriliş Ve Hesap Verme...
“O gün Sûr’a üflenir; Allah’ın dilediklerinden başka göklerde ve yerde kim varsa kıyametin dehşetinden çarpılıp cansız yere serilir. Sonra sûra bir daha üflenir; bir de bakarsın ki, bütün ölüler dirilip kabirlerinde ayağa kalkmış, merak ve endişe içinde etraflarına bakınıp duruyorlar.” (Zümer Sûresi, 68) “Yeryüzü Rabbinin nûruyla aydınlanır. Kitap
Falih Rıfkı Atay
_Çocukluğumuzda Türk, kaba ve yabani demekti. İslam ümmetinden, Osmanlı idik. Vatan sözü yasaktı. Padişahın kulları idik. Okul çıkışında ’Padişahım çok yaşa’ diye bağırırdık. Arap’a Arap, Arnavut’a Arnavut, Rum’a Rum, fakat kendimize Osmanlı derdik. Bütün ekonomi, bütün iç ve dış ticaret, bakkallara kadar çarşılarımız, kadrolarında bir tek Türk
Kadınlar günü? bir gün mü, bir ömür mü?
İslamiyette kadın, erkeğin bütün hassasiyet ve cehdini mihraklaştıran bir remzdir. O olmasa zürriyet olmaz gibi kuru bir madde ölçüsü bir tarafa, o olmasa erkek ve erkeklik olmaz.
60 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.