Adada, yuvarlak bir kurabiye kadar küçük o yerde, midilli dedikleri kısa boylu bir atla dolaşan, sonradan görme bir aile çocuğu olduğu besbelli bir delikanlıcık vardır. Altın çerçeveli gözlük takar ve gümüş saplı kırbacı elinden düşmez. O da bizimkine"(A)" tutkun değil mi? Şu farkla ki, benden fazla alaka görmekte ve bazen tek başına, arkasında dizgininden tuttuğu cüce atı, (A) ile gezinebilmektedir. Benimse ada eşeklerinden gayrı binebildiğim yok... Büyükbabama "bana bir midilli alın!" demeye tenezzül edemem... Çocukluğuma rağmen böyle vasıtalarla zafer kazanmak adiliğinden uzağım...
Sayfa 119Kitabı okudu
YÜRÜMEK BILE ZOR! Evrim teorisini, üç aşagi beş yukari biliyorsunuz. Insanoglu dört ayak yatay pozisyonda hareket ederken, yavaş ya^ vaş iki ayakli olmuş. Yani dikey yaşamaya başlamiş. Çok güzel. Insaniz, zekiyiz, farkliyiz, diger kiytirik yaratiklar ya' tay gezerken biz dimdik yürüyelim falan da... Fizige aykiri! Olmuyor işte, oluyor mu? Ikide bir düşüyorsun. Hiç yürürken aniden tökezleyen, kafa üstü düşen kedi gördün mü?! Halbuki, mesela ben, düz yolda düşerim! Neden? Denge! Ufacik iki ayak, koca vücudu taşiyamiyor! Hayir, masalar bile durdugu yerde dört ayakli! Nedir bizdeki bu kendine güven? Sonra, tabii, eve gelir gelmez, özüne dönüp yatay duruma ge-çiyorsun. Ayak uzatmali sandalyeler, dev kanepeler, uzaktan kumanda. Zannediyoruz ki tembellikten. Hayir. Yatay duruma, yani tabii halimize geçmeye ve orada mümkün oldugu kadar kalmaya çalişiyoruz! Ayakta durmak ve yürümek çok zor. Ayrica da bunun, rahatina düşkün olmakla hiç alakasi yok. Biz hâlâ evrimi tamamlamaya çalişiyoruz!
Sayfa 138Kitabı okudu
Reklam
Aziz Nesin'in Markopaşa'da Yayınlanmış İki Öyküsü 1949 Yılında İngiltere Prensesi Elizabeth, İran Şahı Rıza Pehlevi, Mısır Kralı Faruk üçü birden Ankara'daki elçilikleri aracılığıyla Türkiye Dışişleri Bakanlığı'na resmen başvurarak, bir yazısında kendilerini aşağıladığı gerekçesiyle, Aziz Nesin'e karşı dava açtılar. Dava sonucu Aziz Nesin 6 ay
http://oykuleroykuculer.blogcu.com/aziz-nesin-in-markopasa-da-yayinlanmis-iki-oykusu/194944
Metroda giderken etrafı dinlemek âdeti beni bir gün ya öldürecek, ya dövdürecek. Cuma günü Tünel’e ulaşmaya çalışırken metroda (Sebastian, metro yerine “yer altı treni kullanabilirsiniz diyen word programın kafa, göz girişebilirsin yüksek müsaadelerimle) gençler arasında bir yıldız meselesi açıldı. Baktım satışa çıkarılan yıldızlardan
Sayfa 24 - Yitik Ülke YayınlarıKitabı okudu
Lucas, ejderhaya karşı verdiği savaşımlar Yaşlandıkça anlıyor onu öldürmenin kolay olmadığını. Bir ejderha olmak kolay ama onu öldürmek kolay değil, çünkü çok sayıdaki kafasını (bu sayı danışılabilecek yazarlara ve hayvanat kitaplarına göre yediyle dokuz arasında değişiyor) keserek öldürmek gerekiyor, ancak en azından bir tane iyi kafayı
Zaten kadınların gözüne girme tutkusu kimde yok ki? Erkek zekası bu tip kafa yormalar yüzünden gelişmiştir.
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.