Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kapalı büyüyen ve bu şekilde bütün tabii arzu ve ihtiyaçlarını içinde hapsetmeye mecbur olan genç kız, gayet tabii olarak, sinirli ve manen bozuk bir mahluktu. Anası onu gezmeye götürürken bir saat saçlarını düzeltmeye uğraştığı halde, ne anasının, ne babasının aklına bu kafanın içi ile de bir parça meşgul olmak düşüncesi gelmemişti.
Sen dünyayı kafanın içi gibi ipsiz sapsız şeylerle dolu mu zannediyorsun Allah aşkına? Bir türlü kendine ve insanlara gözlerini açarak bakamayacak mısın? Bütün ömrün tasavvurlar, hayaller, Don Kişotça emeller peşinde koşup kendini aldatmak ve aleladeliklerden başka hiçbir şey yapılmayan bu dünyada kendinin ve başkalarının fevkaladelikler yapacağını vehmetmekle mi geçecek?
Reklam
Zihin bir kafestir. İçine düşen çıkamaz. Kimi zaman susuz kalan kuşlar için bir parça su. Masumların saklanacağı bir kovuk. Zihnin ne isterse o olur. Tutunacak bir daldır zihin. Dinle. Kafanın içi Allah'ın evidir. Kabul et. Bu hayatta başına gelen her şey evrenin sana hediyesidir. Bağışla. Ya da siktir et.
Sayfa 111Kitabı okudu
Delikanlım: İyi bak yıldızlara onları bir daha belki göremezsin. Belki bir daha yıldızların ışığında kollarını ufuklar gibi açıp geremezsin. Delikanlım:
Ayrıca şunu unutma ki, erkekler kalın ciltli kitaplardan değil, çerez niyetine alıp okuyabilecekleri kitaplardan hoşlanırlar. Benim gibi ansiklopedik kadınlar sığ düşünceli erkeklere ağır gelir. Bu yüzden de bizi başlarının üstünde taşıyamıyorlar. Aslında bir yandan düşününce pek de haksız sayılmazlar. Çünkü içi boş bir kafanın üzerinde ağırlık taşındığı nerede gorülmüş ki ?
Sayfa 144Kitabı okudu
DELİKANLIM Dikine müstakil bir apartmanın en üst katında dört köşe bir oda. Perdesiz pencereler. Pencerelerin dışında yıldızlı geceler.
Reklam
Sebahattin Ali
Kapalı büyüyen ve bu şekilde bütün tabii arzu ve ihtiyaçlarını içinde hapsetmeye mecbur olan genç kız, gayet tabii olarak, sinirli ve manen bozuk bir mahluktu. Anası onu gezmeye götürürken bir saat saçlarını düzeltmeye uğraştığı halde, ne anasının ne babasının aklına bu kafanın içi ile de bir parça meşgul olma düşüncesi gelmemişti. Onlar işportaya konan bir elma gibi onu süsleyip temizlemişler, parlatmışlar, sonra yağlı bir müşteriye okutmuşlardı. Kız yetiştirmekten de gaye bu değil miydi?
Ayrıca şunu unutma ki ; erkekler kalın ciltli kitapları değil,çerez niyetine alıp okunan kitaplardan hoşlanırlar.Benim gibi ansiklopedik kadınlar sığ düşünceli erkeklere ağır gelir.Bu yüzden de bizi başlarının üstünde taşıyamıyorlar.Aslında bir yandan düşününce pekte haksız sayılmazlar.Çünkü içi boş bir kafanın üzerinde ağırlık taşındığı nerde görülmüş ki ?
Deniz Gezmiş
Baharda sonbaharı yaşatan 6 Mayıs, kuru yapraklar gibi süzülür gözyaşları yüreğimizde... Nazım'ın dizeleri,,,Deniz'in dilinden düşürmediği ve kendini düşlediği: — Delikanlım!. İyi bak yıldızlara, onları belki bir daha göremezsin. Belki bir daha yıldızların ışığında kollarını ufuklar gibi açıp geremezsin.. Delikanlım!. Senin kafanın içi yıldızlı karanlıklar kadar güzel, korkunç, kudretli ve iyidir. Yıldızlar ve senin kafan kâinatın en mükemmel şeyidir. Delikanlım!. Sen ki, ya bir köşe başında kan sızarak kaşından gebereceksin, ya da bir darağacında can vereceksin. İyi bak yıldızlara onları göremezsin belki bir daha...
"Anası onu gezmeye götürürken bir saat saçlarını düzeltmeye uğraştığı halde, ne anasının ne babasının aklına bu kafanın içi ile de bir parça meşgul olmak düşüncesi gelmemişti.onlar işportaya konan bir elma gibi onu süsleyip, temizlemişler,parlatmışlar sonra yağlı bir müşteriye okutmuşlardı.kız yetiştirmektende gaye bu değil miydi?"
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.