Ben oradaydım, dilinden anlamadığım insanların arasında.
Dilimden çok az kimselerin anladığı insanların arasında.
Gökyüzüne yakın bir dağ başında.
Önemli olan, önemli de değil, gerçek olan, tek gerçek olan buydu.
Kitap, anlatıcının(Öğretmen/Denizci) kendisini Hakkari'nin Pirkanis köyünde bulmasıyla başlıyor.Yarı gerçek-yarı düş anlatıma sahip olan kitap bize Kafka'nın kitaplarını andırıyor.
Dilini bilmediği insanların arasında bir öğretmenin yaşaması,onlarla ortak bir dil kurması kitabın genel konusu diyebiliriz.
Köyde ki çocukların bildikleri kelimelerin sadece hastalık ve ölüm üzerine olması ise bize o dönemde doğuda yaşanan güçlükleri,ekonomik ve toplumsal sıkıntıları çok daha iyi anlamamızı sağlıyor.
Kitabın genel dilinde olabildiği kadar iyi bir sadelik var,çarpıcı kelimeler kullanılarak duygu çok güzel işlenmiş,şiirsel ve düz yazı bir anlatıma sahip kitap bu yönden de büyük bir güzellik.
Tüm kitapseverlerin ve öncelikli olarak öğretmen adaylarının
okumasını tavsiye ederim,keyifli okumalar...