Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.26
İyi nedir kötü nedir?
Kime suçlu denir?
Failinden başka şahidi olmayan suçlarda gerçekten suç sayılabilir mi?
Peki vicdan?
Kendisi suçluyken de insan,tıpkı başkalarını yargıladığı gibi yargılayabilir mi yine kendisini?
Okuduğum en derin psikolojik,felsefi,insani kitaplardan biriydi "Çürüme".
Satırların altını çize çize,üzerinde düşüne
Neden çocukken belki Felsefe Taşı’nı belki de Sırlar Odası’nı okuduğumla bırakmışım, neden gençken bir daha, neden yetişkin olunca bir daha okumamışım? Beğenim, her kitapla katlanarak artıyor. Bayıla bayıla okudum. Çocukluk aşkım (hadi tamam itiraf edeyim, aşklarımdan biri) Cho ile Harry’nin arasında geçenler tatlı tatlı tebessüm etmeme (oooğlum
Harry Potter ve Zümrüdüanka YoldaşlığıJ. K. Rowling (Robert Galbraith) · Yapı Kredi Yayınları · 202026,1bin okunma
Son seferde günün belirli saatlerinde iki ayrı kitap okumaya çalıştım , KURMA KIZ ve 21.YÜZYIL İÇİN 21 DERS ) Bitirmenin zaman alması ile birlikte yoğunlaşmak ayrıca bir sorun bunu tekrar yapmayacağım .
#KURMA KIZ konusu şöyle ; 23. Yüzyıl… Küresel Isınmayla yükselen okyanuslar dünya coğrafyasını değiştirmiş… Karbon temelli yakıtlar tükenmiş; enerji depolamada elle kurulan yaylar kullanılıyor… Biyoteknoloji dünyaya egemen ve kalori şirketleri adıyla tanınan devasa şirketler, “gen-kırma tohumlar” üzerinden gıda üretimini kontrol altında tutuyor. Ürünlerine pazar yaratmak için biyo-terörizmden, özel ordulardan ve ekonomik-tetikçilerden yarar-lanıyorlar… Genetik yapısıyla oynanmış ekinler ve mutasyon geçirmiş zararlılar yoluyla sürekli ölümcül salgınlar ve kitle ölümleri yaşanıyor… amansız iktidar mücadelesinin ortasın-daysa hizmet amacıyla üretilen ve “kurmalar” adıyla anılan, korkulan ve aşağılanan Yeni İnsanlar’ın temsilcisi, Japon efen-disince kullanılıp kâğıt mendil misali atıldıktan sonra gece ku-lüplerinde eti zorla erkeklere satılan Emiko var…
Paolo Bacigalupi, ödüle doymayan romanı Kurma Kız’da işaret-lerini bugün görüp çoklukla gündelik dertlerimiz yüzünden gör-mezden geldiğimiz, yaşaması zorlu, karamsar bir geleceğe karşı uyarıyor bizi (Alıntı )
️ Her Roj Bîst rûpel xwendin , Tendûristî ya mirovatîyê ye ️
( P ; 6,5 . Sy. 533 )
10/10 puan verdi
Kurmaca yazarı, kendi dünyasından devşirdiklerini etkili bir şekilde okuyucusuna aktarabildiği sürece iyi bir yazardır. Çünkü hayal ürünlerini anlatmak ve okuru bunlara inandırmak oldukça zor. Bu yüzden sahicilik, yazarların olmazsa olmazıdır.
Mehmet Erikli “Uzayan Kuyrukların Yasası” kitabında bu sahiciliği yakalamış bir yazar. Kitapta, farklı
KÂĞIT MENDİL
Köyde ağaçların durumunun kötüye gitmesi sonucu ilaçlama kararı alınınca, ilacın zehirleyici etkisinin insana bulaştığında ölümcül olabileceği söylenmiş olup tüm uyarılara rağmen ilaçlama yapacakların başında olan Şemistan'ın zehirlenmesi akıllarda soru işareti bırakıyor. Ardında eşi ve kızının kalması, Sultan'ın kızı Asiye'ye o zor şartlarda hem anne hem de baba olması, köy gibi bir yerde dul olarak yaşamanın zorluğu, her şeye rağmen kızının okumasına vesile olup, Asiye'nin devlete, millete faydalı bir öğretmen olması ve her daim Mustafa Kemal’in yolunda ilerlemesi, mesleğini büyük bir aşkla yapması gurur vericiydi. Eserde kız çocuğunun kesinlikle okutulması ve kendi ayakları üzerinde durması çok güzel anlatılmış. Ve Asiye'nin de Şerife’ye destek olup, babasının istememesine rağmen okumasını sağlamasını da kutluyorum. Iyi insanlar hep var olsun. Asiye okula gidip gelirken tanıştığı işçiler sonrası satırlarda vurgulanan işçinin hakkının verilmeyişi de konu alınmış. Günümüzde de yine aynı şekilde devam etmesi ne kadar üzücü... Ve ilk sayfalarda sigara konusu az da olsa satırlara işlemiş. Ömrümüze tırpan diyerek çok yerinde bir ifade olmuş. Sağlığa zararlı olmasına rağmen insanlar yine de vazgeçmiyor. Kitapta anlatım epeyce hızlı ilerlemiş olsa da, anlatılmak istenen öz ve net olarak okuyucuya verilmiş. Yazarımızın emeğine yüreğine sağlık. Sevgiyle...
#ismetaci #kağıtmendil #okudumbitti #yorum
332 syf.
·
Puan vermedi
Cemal Süreya'nın bütün şiirlerini içeren kitap. Benim için, içinde bir kadına yazılabilecek en güzel şiir olan “balzamini” barındıran başucu kitabım. Ara ara sayfalarını karıştırdığım güzellik. İncelemeyi yazmaya başlayıp, sayfalarını karıştırırken, altını çizdiğim bir şiir duraksattı beni. İncelememi o alıntı ile bitireyim;
Söz
Yok olsun yoksulluk.
Yoksulluğun hikayesi…
“Rüzgarlı Pazar” bir üstgeçite ve çevresine sokak satıcıları tarafından kurulan tezgahlardan oluşuyor. Anlatılanlar da bu satıcıların hikayesi.. Gecekondu mahallelerinde yaşayan, genelde köylerinden para kazanabilmek için büyükşehre gelmiş, kimi gün yalnızca ekmek parasını kazanabilen kimi gün ise onu da kazanamayan, günlük hayatta karşımıza çıkan, çoğu zaman başımızı çevirdiğimiz insanlar bunlar..
Memleketisi bir oyuncakçının yanında balon satan Duran, çiçekçi Cemile, âmâ Nimet, Şapkacı Bacı, Çaycı Cino, Dürümcü Baba hikayesi anlatılanların bir kaçı.
İhtiyacı olan kaç kişiyi imkanımız varken geri çevirdik acaba? Kaç kişinin ekmek parası için son umudu olup o umudu boşa çıkardık? Bir kağıt mendil, bir patik alsak ne kaybederdik? İnsan soruların cevabından korkuyor ama düşünmeden de edemiyor.
Beni derinden etkileyen Kutlu eserlerinden biri oldu Rüzgarlı Pazar. Hem hikayeleri öyle güzel anlatmış ki yazar, o üstgeçitten geçtim, Nimet’lerin çayını içtim, Duran’lara misafir oldum.
Naçizane tavsiyedir, okuyalım okutalım.
Çocuklar hep mutlu olsun.
Bende bu kitap vasıtasıyla başımdan geçen bir olayı anlatmak istiyorum. Bir kaç sene önce kadar, soğuk ve yağmur sonrası bir sonbahar gününde, şehrin biraz dışında alışveriş merkezlerinin olduğu avm ye yürüyerek gidiyordum. İleride elinde poşetle yavaş yavaş yürüyen bir çocuk gördüm. Yanına yaklaştım ve beraber yürüyerek muhabbet etmeye başladık.
Kitabı okumaya başladığınızda hikayeler hakkında ayıp şeyler, günah şeyler diye düşünebilirsiniz. Çünkü bizim toplumsal kültürümüzde bu kişilere karşı ön yargılı davranmak var. Bu insanlar ister eşcinsel olsun, ister aseksüel, isterse mazoşist ya da hayat kadını... Peki biz ne zaman bırakacağız bu insanlara karşı ön yargılı davranmayı.. Bizim toplumda bu durumdaki insanlara karşı hep ahlaksızlık, terbiyesizlik, ayıp şeyler gibi damgalar vuruldu.. Dışlıyoruz o insanları, hor görüyoruz.. Kimin ne yaşadığını, nasıl, bir geçmişi olduğunu, nasıl bir ailede doğup büyüdüğünü bilmeden hükmü verip kalemi kırıyoruz.. Empati kuramıyor, karşımızdaki insana hoşgörülü yaklaşamıyoruz.. Yazar bu kitabında farklı hayatlardan, farklı yaşanmış hikayeler ile karşılıyor bizi.. Kitabı okurken bazen kızabiliyor, bazen gülebiliyor ve bazen de gözlerinizin dolduğunu fark edebiliyorsunuz.. Bu durumdaki insanlara karşı ön yargınız var ise yazar bu ön yargı duvarını tek tek yıkıyor.. Kitabın sonunda sizi büyük bir sürpriz bekliyor. Okurken sizi etkileyecek, sizi sıkmayacak, kendinizi sorgulamanıza vesile olacak çok güzel bir kitap. Okumanızı tavsiye ederim..
Belki bir gün kendimizi de bağışlam.
Dünya işte o zaman bizim düşlediğimiz gibi olur.
Bu düşün çok geç kalmaması dileğiyle....
Önemli:
Özellikle 247. sayfaya geldiğinizde yanınızda mutlaka kağıt mendil bulundurun.
Ne zaman canım sıkılsa şiir okurum. İçimde dupduru bir ırmak akar. Bazen her sözcükte kendimi bulurum. Bazen dünyanın en mutlu insanı olurum. Şiir en kötü zamanlarımda sımsıcak bir dost olur.
Şimdi de Sevgi Köse'nin Sevgi 'den şiir kitabını okuyorum. Satırlar arasında gezinirken kimi kez yaprak oluyorum düşüyorum denize. Uçsuz
