Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kalabalıklar
Çokluk denizinde yunmak herkese vergi değildir; bir sanattır kalabalığın tadını çıkarmak; beşiğinde bir periden kılık değiştirme ve maske zevkini, ev kinini ve yolculuk tutkusunu almış kişi, yalnız o kişi, insan türünün sırtınden bir canlılık sarhoşluğuna dönüştürür bunu. Kalabalık, yalnızlık; etkin ve verimli ozanın birbirleriyle kolayca
İş Bankası Kültür Yayınları - Hasan Ali Yücel Klasikler Dizisi
Odamıza çiçeğin güzelliği, neşesi lazımsa bu neden ille gül veya karanfille yahut da belli beş on çiçekle elde edilsin. Buğday başağının gülden daha güzel olduğunu iddia etmiyorum. Ama hiç de ondan aşağı kalmıyordu.
Sayfa 51 - Everest YayınlarıKitabı okudu
Reklam
“Kalabalıklar Herkes yıkanamaz kalabalığın denizinde;bazı insanlar vardır, daha beşikteyken kılıktan kılığa girmenin, kalabalığa karışıp yüzünü gizlemenin, eve duyulan kinin ve yolculuğun zevkini üfler kulaklarına bir peri, işte yalnız o kişi, canlılık içinde kana kana sarhoş olur, hem de insan türünün sırtından sağlar içkisini. Kalabalık,
Vagonun kapıları açılmış ve Pound kalabalığın arasında arkadaşının yüzünü seçmiş. Birkaç saniye içinde vagon başka yüzlerle dolmuş, Brzeska’nın yüzü de kalabalığın içine gömülmüş. Fazlasıyla sarsılan Pound bir süre olduğu yerde kalakalmış, sonra dizlerinin bağı çözülmüş. Sırtını dayayıp tüm ağırlığını sütuna vererek yavaş yavaş yere çökmüş. Not defterini çıkarmış ve bir şeyler yazmaya başlamış. O gece, şehrin güneyindeki bir lokantada, en aşağı üç yüz dizelik bir şiir yazmış. Ertesi gün şiiri tekrar okumuş fazla uzun bulmuş. Şiiri budamak, kesmek ve kısaltmak için her gün aynı istasyona, aynı sütuna geri dönmüş. Zira bu şiir, ölü arkadaşının belirdiği an kadar kısa ve tüyler ürpertici olmalıymış. Sadece o yüzün belirebilmesi için her şeyin yok edilmesi gerekiyormuş. Bir aylık bir çalışmanın ardından geriye sadece iki dize kalmış: Belirişi bu yüzlerin, kalabalıkta; Taç yaprakları, yaş, kara bir dalda.
_Her inanç, Putperestliktir. _İster bir ağaç ya da taştan bir put yapın, isterse onu soyut kavramlardan oluşturun fark etmez. Hepsi birdir. Değil mi ki önümüze kurban sunduğumuz, yakarıp şükrettiğimiz kişisel bir varlık koyuyoruz. Bu nihayetinde putperestliktir. Aslında ister koyunumuzu isterse istek ve eğilimlerimizi kurban edelim, bu çok büyük
Ebubekir'e bir oyun oynamaya karar verdim. Koğuştaki arkadaşlarım bu muzipliğimi seviyorlardı. En sevdiği şair Sezai Karakoç'un bir kitabını aldım Kitaptan bir şiiri kopya ederek üzerinde birka değişiklik yaptım, Melek kelimesini şeytanla, geceyi gündüzle, iyiy kötüyle vs. değiştirdim. Bu oyunu oynamadan önce, gizlice diğer arkadaşlarımı
Sayfa 268 - Ozan Yayıncılık / 6 - Humeyni'den DavetKitabı okudu
Geri113
204 öğeden 196 ile 204 arasındakiler gösteriliyor.