Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.38
·
Puan vermedi
Arkadaşımın kitabıydı birazını okudum yarıda bıraktım.
Öncellikle bacımız 1 kere ! bir kere gördüğü beyefendiye hiç tanımadan etmeden in mi cin mi bilmeden laak diye aşık oluyor. Sonrasında adamın karşısına çıkıp sen uzun zamandır benim kalbimdesin tarzı bir şey diyo. Ne cesaret ben olsam deli der diye demezdim mesela ama neyse ki adamda kıza takıntılıymış. Adam önce biz birlikte olamayız farklı kültürdeniz diye bıdı bıdı yapıyor. Sonra bunlar sevgili oluyor hanımabla 1 aydır tanıdığı adamın evine gidiyor ama adamda sözde muhafazakar??? Devamında biraz siyasi olaylar sen kürtsün ben türk ağlama zırlama kavga fln
Bir ara cartlık kebabı mı ne yediler hemen gittim baktım neymiş o diye ciğermiş sevmem neyse devam yine yalnız kaldılar ama 3. Şeytan haberiniz olsun yani. Sonunda kızımız diyarbakıra sevgilisinin ailesiyle tanışmaya gitti. Akrabalık bağları çok güçlüymüş Şahinlerin yani bu demek oluyor ki huzur yok.
Devamını okumadım ama sonuna muhtemelen bakarım. Kötü ya da iyi kitapta diyemiyorum sadece benlik değil aşık olmadığım içinde empati yapamıyorum galiba.
Bir kitabın kapağı kitabın özeti gibidir. Okumadan anlam veremezsiniz. Kırmızıya çalan turuncu bir ağaç, şarkı söyleyen kuşlar öyle anlamlı ki. Bitirdikten sonra kitabın kapağına baktıkça ağlayabilirsiniz.
Son cümlemde şu olsun; Hala bir düşüm var ve sen benim kalbimdesin, arkadaşlar bir ömür birlikte yürür…
Nazan Bekiroğlu'nun okuduğum ilk kitabıydı. İki kez farklı zamanlarda okudum. Çok beğendiğim bir anlatımı var. Bir kez daha unutsam da yeniden okusam :)
Aşkın sadece Yusuf yanını değil Züleyha yanını da görmemizi sağlamış.
Aşkın beşerden nasıl ilahi aşka dönüşünü çok güzel bir dille aktarmış. İliklerime kadar hissettiğim bir anlatımı var.
"Ey Yusuf'un Tanrısı, dedi Züleyha.
Hissediyorum ki
Bana Yusuf kadar yakınsın
Bana kalbim kadar yakınsın,
yok, dedi Züleyha. Bana benden daha yakınsın. Sen benim kalbimdesin.
Yok yok, dedi Züleyha, Rabbim sen benim kalbimde değilsin, sen benim kalbimsin."
Serinin ilk kitabı olmasına rağmen giriş çok iyiydi. Olaylar sıkmadan gayet akıcı bir şekilde ilerledi, Violet' in karakter gelişimini çok beğendim, diğer karakterler de olsun çok güzel şekilde yazılmıştı. Ejderhalar.. Mükemmel varlıklar. Ejderhaların insanlardan daha üstün olması ve bağlandıkları kişiyle konuşabilmeleri çok güzel, tairn ve sgaeyl asaleti yeter ikisi de karakter olarak çok güzel yazılmışlardı, andarna da çok samimiydi ve gücü hepsinden daha iyi. Xaden ise violetin de dediği gibi sırların efendisi kim bilir daha içinde hangi gizemleri barındırıyor, kendini asla violete açmaması ve duygularını bastırmaya çalışması.. umarım 2. Kitapta duygularını daha fazla belli etmeye ve violete hissettirmeye çalışır.
SPOI
LİAM senin suçun neydi be çocuğum, ben senin hala deigh ile bir yerlerde uçtuğunu hayal edeceğim, sen kalbimdesin. Brennan kitabın sonunda karşımıza çıktı, iyi birisine benziyor umarım violet ve arkadaşlarına destek olursun.
256 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Nasıl başlayacağım diye düşündüm durdum. Yazdım sildim sildikçe yazdım… İncelememin diğerlerinden daha farklı olmasını istiyorum. Özellikle bunun. Merhaba diye mi başlamalıydım ki? Hayır o zaman sanki ben sizi davet etmişim de misafirimmişsiniz gibi oluyor. Buraya ben sizi davet etmedim ve ayrıca merhaba diye başlamak incelemenin baştan ruhunu
Kırgın Dışlanmış Tanrıçam Kirke
Okumaya başladığımda beni o yaşadığı anlara çekmişti.
Mitolojik ama Bizdende içerisine almış Ailemizde, komşumuzda olan yaşanmışlıklar gibiydi. Dışlanan insanlar tabiki aramızda olmuştur.bu kitap dışlanmış birinin nelerden mahrum kaldığını gösterdi. Aşkını sevdi elinden gelen herşeyi yaptı ama değeri bilmedi.(aslında hayatımızda da bunun örnekleri vardır).Ailesi bile yanında durmadı. Zaten bu aşk onu cadılığa yükseltti. Sen cadı olsanda hep kalbimdesin Canım Kirkem (şu herkesle bi yatmasan olmaz ya :D )
Getirisi olmadi
Kitp bsit bi dille yazılmış anlam bütünlüğü yok içinde etkileyici sözler ve kisa yazılar var ama çokta falyda sğladı denilemez bi kitap.venim gorusum bu sekilde ama belki baska birilerine hitap eder
Herkese merhabaaa :)
Kitabı çok beğenerek okudum . Kitabin içinde bana hitab eden o kadar cok güzel cümleler var ki sanırım bu yüzden fazla alıntı yaptım yazar kelimelerle oynamış resmen ve ortaya harika bir kitap çıkmış okumanızı tavsiye ederim ..
Kötü bir kitap yoktur her kitap güzeldir karşınıza çıkan her kitabi okuyup değerlendirmeniz ümidiyle hoşçakalin
Bir Kimya Meselesi / Bonnie Garmus
Goodreads 2022 En İyi İlk Roman Ödülü
Amazon 2022 En İyi Roman Ödülü
Sevgili okur, kimyager Elizabeth Zott’la yaşamın kimyası üzerine müthiş bir yolculuğa hazır mısın?
1950’lerin ABD’sinde kadın olmak, üstelik bilim insanı bir kadın olmak nasıl olur? Erkek hegemonyasının kadının üzerinde her türlü hakkı
Senin yıldızın bana tatlı tatlı gülümsüyor Küçük Prens
Not:Bu inceleme değeri taşımıyor sadece kitaba olan sevgimi içeriyor.
Daha önceden okumuştum 2.defa okudum ve gerçekten tüm samimiyetimle söylemek istedim ki bir insan bunca zamana rağmen bir kitabı nasıl unutmaz buna anlam veremiyorum ama ben seni unutmamışım Küçük Prens her kelimen,her cümlen sanki zihnime kazınmıştı ve şunu da unutma Küçük Prens hani demiştin ya "Senin yaşadığın yerdeki insanlar tek bir bahçede beş bin gül yetiştiriyorlar, ama yine de aradıklarını orada bulamıyorlar."sen o bahçede tek gül yetiştirdin ve ben aradığımı o gülde buldum hem de asla kaybetmek istemeyerek buldum ve onu gökyüzünün en parlak yıldızına koydum ona her baktığımda seni görüyorum ve biliyor musun o yıldız hep parlıyor ve bana tatlı tatlı gülümsüyor.
Ben artık büyüdüm Küçük Prens hani sen söylerdin "büyükler sayılara bayılırlar" işte o büyüklerin bayıldıkları sayılar beni büyüten "18" yaş geçti mi büyüklere göre büyüyorsun işte ben de o yaşı geçtim.Büyüdüm evet ama senin bildiğin büyükler gibi değil seni anlamayanlardan değilim ben aksine seni en iyi anlayan,en çok sevenlerdenim.
Sen artık o ıssız,kurak çölde değilsin benim en verimli bahçemde kalbimdesin.Seni seviyorum Küçük Prens
Şükrü Erbaş şiir için şöyle der :”şiir dünyanın ,tanrıdan sonra insan tarafından yeniden tasarlanmış halidir.”Bu yüzden şiiri çok seviyorum.Her şairin kendine has tasarladığı o dünyada gezinmek bu dünyada gezinmek kadar şaşırtıcı ,güzel,mucizevi,hayranlık uyandırıcı geliyor ve o yaratılmış dünyayı anlamaya çalışmak heyecan veriyor.
Şiirleriyle
"yere ve göklere sığmazsın ama benim kalbimdesin."
》"Nasıl herkese duyurayım da sesimi diyeyim: Bu anlattığınız ben değilim, ben bu anlattığınız değilim. Yusuf'u ben nasıl yerim? Ben Yusuf'u nasıl yerim?
Ben şimdi adımı nasıl temize çıkarayım, alnıma sürülen bu kapkara lekeyi neyle, nasıl yıkayayım? Öyle bir leke ki değil bana, yeter kıyametin kopacağını güne değin gelip geçecek
Edmond Dantes, terbiyeli, zeki, çalışkan, melek gibi bir genç adam ve bu özellikleri yüzünden kıskanç insanları kendisine bir mıknatıs gibi çekiyor.Tayfasında çalıştığı geminin kaptanı olma teklifini alması ve nişanlısıyla evlilik kararı almasını kıskanan dostlarının ya da dost sandığı insanların ve bir savcının, kendisi için kurduğu tuzaklara düşerek If Şatosu’nda hapse girdi.Sonrasında tanıştığı, kendisi gibi bir mahkum olan Başrahip Faria sayesinde hayata tutundu, ondan bir çok şey öğrendi ve bir amaç edindi.Ona iftira atıp hapse düşmesine sebep olan insanlardan intikam almak.19 yaşında girdiği hapisten çabaları sonucu 33 yaşında çıktı ve Başrahip Faria aracılığıyla edindiği bir miras sayesinde intikam oyunları başlamış oldu.
“Beklemek ve umut etmek!”
İki ciltlik bir kitap.Her okuyanın öve öve bitirememesi ve konusunun ilgimi çekmesi sebebiyle okudum ve sevdim.İlk ciltte biraz sıkıldım ama ikinci cilt su gibi aktı çünkü intikam alma işleri asıl ikinci kitapta başlıyor.Ne çektin be Edmond ama sonrasında mutluluğu buldun ve bir çok mutluluğa sebep oldun, tabi kiminin de başının belası oldun ve hakettiklerini yaşamalarına sebep oldun.Acısıyla tatlısıyla çok şey yaşadın, çok şey gördün ama her birine değdi.Eşsiz kişiliğinle artık sen de kalbimdesin Edmond Dantes.
Monte Cristo Kontu (2 Cilt Takım)Alexandre Dumas · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202025,8bin okunma
184 syf.
10/10 puan verdi
Okuyalı yılar olucak ki sanırım şimdiye kadar okuduğum ve beni etki altına bırakan kitaplardan biri, kitapta yaşanan olay, olguları bire bir yaşattığın için ve beli bir sürede hayattan da soğuttuğun için teşekkürler zeze :) kalbimdesin..
Sadako'yu, bugün gördüğüm bir blog sayfasından öğrendim. Kitaplığımda uzun süredir duruyordu oysa, okumak hiç aklıma gelmemişti. Hepimizin adını bildiği o hiroshima... Ne büyük yıkımlara sebep olduğunu yalnızca yaşayanlar bilir. Bu küçücük hikaye bile böyle acı dolu ise tümünü düşünemiyorum.
Sadako'nun bu umut dolu hikayesi hayatıma yön verecek. Artık turna kuşları daha bir anlamlı olacak. Hep aklımda,kalbimde kalacak Sadako. Kitabın arkasında bir okurun küçük bir yazısı var. Ve şöyle yazıyor: "Umut etmeyi unuttuğum zamanlardan utandım. Uçurumun eşiğine gelinse bile nasıl yaşanacağını bilmediğim için utandım." Bu sözler gözlerimi doldurdu. Çünkü ben de hayatım boyunca umutsuz biri oldum. Arada sırada uğrayan o umut, meğerse hiç aklımdan çıkarmamam gereken şeymiş.
Umut çok sihirli bir şey. Ölümün eşiğindeki insana bile kahkaha attırabilen bir mucize... Ve Sadako'ya ek olarak bana "I'm your hope" diyen bir meleğim var. Bu hayatta yaşamaya devam etmemin yegane örneği. Hayatımızda bizi umutlandıran şeyler, kişiler hep olmalı. Her şey bitecek fakat umut kalacak..
Kalbimdesin Sadako...
