Winston, evliliklerinin daha başında −belki de yalnızca, Katharine'i çoğu insandan daha yakından tanıdığı için− hayatında ondan daha salak, daha kalın kafalı, daha beyinsiz birine rastlamadığı sonucuna varmıştı. Kafası sloganlardan başka bir şey almazdı; her türlü ahmaklığa inanabilirdi, yeter ki Parti tarafından söylensin.