İspanya'dan Mısır piramitlerinin eteklerine kadar uzanan bir macera. Endülüslü genç bir çoban olan Santiago'nun öyküsü... Kaderin karşısına farklı şekillerde çıktığı Santiago yol boyunca hayata dair çok önemli deneyimler edinir. Hazinesini aramaya başlamasıyla bir çok olay yaşayan Santiago, kötü bir durumda kalır ancak aslında bunun yaşanması gerektiğini de ilerleyen zamanlarda anlayacaktır. Mısırdaki hazinesine giden yolda aradığı aşkı da bulur Santiago ve hazinesine ulaştıktan sonra aklında ve kalbinde tek bir düşünce vardır Fatima'nın ,sevdiğinin, yanına dönmek... Endülüslü genç çoban bütün uğraşlarının sonunda anlar ki uğrunda kristal temizleyip satıp para biriktirip sabrettiği hazinesi aslında hemen yanındadır. Mısır'a gitmesi ona hazinesini sağlamasa da hazinenin yerinin anahtarını öğrenmesini sağlamıştır. Mültecilerin reisinin gördüğü rüyayı öğrendikten sonraki sevinci bütün çektiklerini unutturmuştur aslında bizim genç çobana. Sanıyorum ki Paulo Coelho insanın istediklerine ulaşacağı yolun zorluklarını, tam ümitsizliğe düşecekken kalkıp yola devam etmeyi ve kötü şeyler yaşanmış olsa bile pes etmemeyi, aradığınıza ulaştığınızda tüm çekilen zorlukların uçup gideceğini ve mutluluğa kavuşacağını anlatmak istemiş...