İnsanların büyük çoğunluğu Kamala, düşen bir yaprak gibidir, kapılıp gider rüzgârın önüne, havada süzülür, dönüp durur, sağa sola yalpalar vurarak iner yere. Pek az kişi de vardır, yıldızlara benzer, belli bir yörüngede ilerler durur, hiçbir rüzgâr varamaz yanlarına, kendi yasalarını ve izleyecekleri yolu kendi içlerinde taşırlar.
Sayfa 77
İnsanların büyük çoğunluğu Kamala, düşen bir yaprak gibidir, kapılıp gider rüzgârın önüne, havada süzülür, dönüp durur, sağa sola yalpalar vurarak iner yere. Pek az kişi de vardır, yıldızlara benzer, belli bir yörüngede ilerler durur, hiçbir rüzgâr varamaz yanlarına, kendi yasalarını ve izleyecekleri yolu kendi içlerinde taşırlar.
Sayfa 77Kitabı okudu
-“İnsanların büyük çoğunluğu, Kamala, düşen bir yaprak gibidir, kapılıp gider rüzgârın önüne, havada süzülür, dönüp durur, sağa sola yalpalar vurarak iner yere. Pek az kişi de vardır, yıldızlara benzer, belli bir yörüngede ilerler durur, hiçbir rüzgâr varamaz yanlarına, kendi yasalarını ve izleyecekleri yolu kendi içlerinde taşırlar.”
İnsanların büyük çoğunluğu, Kamala, düşen bir yaprak gibidir, kapılıp gider rüzgârın önüne, havada süzülür, dönüp durur, sağa sola yalpalar vurarak iner yere. Pek az kişi de vardır, yıldızlara benzer, belli bir yörüngede ilerler durur, hiçbir rüzgâr varamaz yanlarına, kendi yasalarını ve izleyecekleri yolu kendi içlerinde taşırlar.
-“Görüyorum, huzura kavuşmuşsun,” dedi Kamala. “Görüyorum. Ben de kavuşacağım.”
-“Sen buldun huzuru.” dedi Siddhartha fısıldayarak.
Aşkta çocuk sayılan, doymak bilmeden körü körüne uçuruma atlar gibi zevkle atılmak isteyen genç adama, kamala bu sanatı tüm kurulları ile öğretiyordu, zevk vermeden zevkin alınamayacağını, her hareketin, her okşayışın, her dokunuşun, gözlerde her bakış, vücutta en önemsiz bir noktanın bile insanı mutluluklara boğan sırlarla dolu olduğunu söylüyordu, bu sırları çözmek ve uyandırmak gerekirdi. Sevenlerin, birbirlerine gönül vermeden, yendiği kadar da yenilmeden ayrılamayacaklarını, öyle ki sevenlerin birbirine aşırı doygunluk ya da boşluk yaratamayacağını, kötüye kullanmak veya kullanılmak gibi bir acıya kapılamayacaklarını anlatırdı.
Sayfa 59Kitabı okudu