«Niçin Kastamonu'yu seçtiğimi bilmezsin. Dur, anlatayım. Bütün vilâyetler beni tanırlar. Ya üniforma ile yahut fesli, kalpaklı sivil elbise ile görmüşlerdir. Yalnız Kastamonu'ya gidemedim, ilk önce nasıl görürlerse öyle alışırlar, yadırgamazlar. Üstelik bu vilâyet halkının hemen hepsi asker ocağından geçmişlerdir. İtaatlidirler, munistirler. Adlan mutaasıp çıkmışsa da anlayışlıdırlar. Bunun için şapkayı orada giyeceğim.» dedi. Birkaç gün sonra gitti ve şapkalı olarak döndü. Dönüşte Ankara'ya yaklaşırken en çok Diyanet işleri Reisi Rıfat Efendi üzerinde yapacağı tesiri düşünüyor, onun kırılmasını istemiyordu. Ankara'da kendisini karşılayanları, şapkasını çıkararak selâmlarken gözü hep Rıfat Efendide idi. Rıfat Efendi, büyük bir anlayış gösterdi. O da sarıklı fesini çıkararak Gazi'yi çok sevindirmişti. Hocayı otomobiline aldı. Kendi başında şapka vardı. Rıfat Efendinin başı açıktı. Böylece şehre girildi.»
Sayfa 362 - Cevat DursunoğluKitabı okudu
118 syf.
6/10 puan verdi
Erbakan Açıklıyor: Kenan Evren'in Anılarındaki Yanılgılar
Erbakan Açıklıyor: Kenan Evren'in Anılarındaki Yanılgılar
Necmettin Erbakan
Necmettin Erbakan
Necmettin Erbakan
Necmettin Erbakan
'ın,
Kenan Evren
Kenan Evren
'in anılarına cevap verdiği bir kitap. Öncelikle şunu belirteyim ki
Davam
Davam
kitabını okuduktan sonra okuduğum için Kıbrıs, sanayi hamlesi gibi bölümleri okurken benim için bir tekrar gibi oldu, bunun yanı sıra Erbakan'ın siyasi anlayışını sıkıntılı buluyorum Erbakan diyor ki 70-80 arası
Erbakan Açıklıyor: Kenan Evren'in Anılarındaki Yanılgılar
Erbakan Açıklıyor: Kenan Evren'in Anılarındaki YanılgılarNecmettin Erbakan · Rehber Yayınları · 199145 okunma
Reklam
300 syf.
8/10 puan verdi
"Yüründü. Anıt Kabir'e doğru: Laik Türkiye Cumhuriyeti'ni (!) savunuyoruz. (...) Söylemem akıllılık mı, aptallık mı? İşte söylüyorum. Başımız sıkışınca Atatürk. Atatürk yetiş! Bu kısır döngü, içine sıkışıp kaldığımız bu akvaryum ne zaman aşılacak? Bir yandan onun açtığı kapıdan geçmeye kalkıyor, daha geçerken iki çelme üç namluyla geri
Damla Damla Günler
Damla Damla GünlerAdalet Ağaoğlu · Alkım Yayınevi · 2004187 okunma
178 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Bireyden topluma Yakup Kadri.
1889 yılında doğmuş olup 20.yüzyılın ilk senelerinde (tahminen 1905 civarlarında) yazmaya başlayan Yakup Kadri’nin eserlerinde Osmanlı İmparatorluğu’nun hüküm sürdüğü bir çağdan Cumhuriyet Türkiye’sine geçişin sancılarını ve türlü zorluklarını görebiliriz. Daha ziyade roman ve denemeleri ile bilinen yazarın bu kitabında karşımıza 4 adet piyes
Tiyatro Eserleri
Tiyatro EserleriYakup Kadri Karaosmanoğlu · İletişim Yayınları · 201156 okunma
Teldeki Adam (2008)
Gergin bir ipin üzerinde ölümle denge oyunu oynayan ve bunun coşkusunu damarlarında bir iksir gibi taşıyan Philippe Petit' in öyküsü... Yapmak istediği şey gerçekten çok ciddi bir emek gerektiriyordu ama beni asıl büyüleyen dostlarının "cennete yolculuk" dediği deliliğin, bu denli yürekten destekçisi olmalarıydı. Evet, eşsiz bir anıyı
Tek dünya devleti kurma gayesindeki küresel sermaye yıllardır ısrarla '' Tek Din'' pompalıyor. Bu tek din; kimisine New Age, kimisine spiritüalizm, kimisine tasavvuf, kimisine kabalizm ismiyle satıyor. Her coğrafyanın nabzına uygun şerbeti veriyor. Fakat inandıkları şey isimleri farklı da olsa, özünde aynı oluyor: Varlığı birliği veya vadet-i vücut veya panteizm. yani: '' Sen Tanr'ı sın'' Aynı el radikalleri besler, kan aktırır. Aynı el diğer yandan sufileri ve panteistleri besler, okullar, dernekler açtırır. Aynı el bir tarafın kestiği kafaların haberlerini yapar. Aynı el diğer tarafın icraatlerini ''sevgi, aşk, kardeşlik'' mesajlarıyla ve gülen çocuk fotoğraflarıyla süsleyerek haber yapar. Ve sonra da seni hakkında hiçbir bilgin olmayan konuda, vicdanından, duygularından vurur: ''Gel bakalım tasavvufa, gel bakalım kardeşliğe...'' ''Hakkında bilgin olmayan şeyin ardına düşme !'' (İsra Suresi 36)
Sayfa 154 - Düşün YayıcılıkKitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 181 ile 190 arasındakiler gösteriliyor.