Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
6 Şubat depremi
Bugün çalışmıyorum. Babamla birlikte yaptığımız otele ara verdik. Malatya'dan İstanbul'a geleli henüz bir ay olmadı. Öğlen saatlerinde babamın sesiyle uyandım. - İlhan Malatya da deprem olmuş - Hııı - Haberleri aç - Hıhı Henüz kanımda dolaşan alkol beni terk etmemişti. Babamı duyuyor, olayın ciddiyetini kavrayamıyordum. Yorganı tüm gücümle ittim. İlk iş tuvalete gitmekti, bir buçuk litre işedim. Elimi yüzümü yıkayıp televizyonun karşısına geçtim. Herhangi bir kanal açıldı, alkol bir anda terk etti beni. Gördüklerime inanamıyorum, babam mutfakta art arda telefon konuşmaları yapıyor, spiker kadın gelişmeleri aktarmaya çalışıyordu. Ekrandan yansıyan dev enkazlar vahşetin derinliğini gösteriyordu. İki kişi vardı aklımda, biri kardeşim. Aradım. - Kurtulduk, iyiyiz. - Geliyorum. - Gelme. - Yoldayım. Onbeş saat sonra Malatya sınırları içindeyim. Kimse yok, sanki bombalanmış ve unutulmuş gibi. Fahri Kayahan bulvarına kadar yürüdüm. Trafik belirdi, insanlar belirdi. Kaosun ortasında hatırladığım adresi bulmaya çalışıyordum. Kardeşim şehirden çıkmıştı. Benim gittiğim başkasıydı. Son birkaç cadde kalmıştı ki, beklediğim mesaj geldi. "Biz kurtulduk." Burada işim bitti dedim, kendime. Geri dön.
İstasyon'da bir kadın durmuş gelene geçene: –Benim Ahmed'i gördünüz mü? diyor. Hangi Ahmed'i yüz bin Ahmed'in hangisini? Yırtık basmasının altından kolunu çıkararak, trenin gideceği yolun İstanbul yolunun tersini gösteriyor: –Bu tarafa gitmişti, diyor. O tarafa? Aden'e mi, Medine'ye mi, Kanal'a mı, Sarıkamış'a mı, Bağdat'a mı? Ahmed'ini buz mu, kum mu, su mu, skorpit yarası mı, tifus biti mi yedi? Eğer hepsinden kurtulmuşsa, Ahmed'ini görsen, ona da soracaksın: –Ahmed'imi gördün mü? Hayır... Hiçbirimiz Ahmed'ini görmedik. Fakat Ahmed'in her şeyi gördü. Allah'ın Muhammed'e bile anlatamadığı cehennemi gördü.
Sayfa 129Kitabı okudu
Reklam
792 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Bilime Adanmış Koca Bir Ömür
Avrupa Bilimler Akademisin'in ve Amerikan Bilimler Akademisin'in ilk Türk üyesi, Rus Bilimler Akademisin'e
Fuad Köprülü
Fuad Köprülü
'den sonra seçilen ikinci Türk, Türkiye Bilimler Akademisin'in en genç kurucu üyesi, TÜBİTAK Bilim ödülü kazanan en genç bilim adamı... İki şeref doktorası, Paris'te Collége de France'ta profesörlük,
Bilgiyle Sohbet
Bilgiyle SohbetCelal Şengör · Türkiye İş Bankası Yayınları · 2021862 okunma
388 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
İrfan Ülkü / Bağımsızlıktan Sonra Azerbaycan. Gazeteci, yazar (D. 15 Nisan 1952, İstanbul – Ö. 15 Ekim 2008, Bakü / Azerbaycan). Eğitimini tamamladıktan sonra gazetecilik mesleğine başlayarak Yeni Günaydın, Tercüman, Güneş ve Ortadoğu gazetelerinde muhabirlik, köşe yazarlığı ve genel yayın yönetmenliği yaptı. Bakü Tefekkür Üniversitesi’nde fahri
Bağımsızlıktan Sonra Azerbaycan
Bağımsızlıktan Sonra Azerbaycanİrfan Ülkü · Doğan Kitap Yayınları · 20001 okunma
Çanakkale Geçilmez!
Gemi seyir defterine Jurnal denir. Jurnal, gemi seyirde yada limandayken gemi ile ilgili bilgilerin yazıldığı defterdir. Geminin rotası, hızı, geldiği/gideceği liman, vardiya değişimleri hava durumu v.b. bilgiler not edilir. Kanal, boğaz ve sığ sularda sürekli güncellenir. Örneğin; Kilitbahir bölgesi geçildiğinde “Saat 15:30 Kilitbahir geçildi” yazılır. İstanbul Boğazı geçildikten sonra “Saat 05:00 İstanbul Boğazı geçildi” yazılır. Bu tüm dünyada böyledir. Çanakkale Hariç! Çanakkale seyri tamamlandıktan sonra Jurnal’e “Saat 21:30 Çanakkale çıkıldı” ya da “Saat 21:30 Şehitlik Abidesi 2 milden selamlandı” yazılır. Çünkü bilirler ki; “Çanakkale Geçilmez!”
İstasyonda bir kadın durmuş, gelene geçene: - Benim Ahmed'i gördünüz mü? diyor. Hangi Ahmed'i? Yüz bin Ahmed'in hangisini? Yırtık basmasının altından kolunu çıkararak, trenin gideceği yolun, İstanbul yolunun aksini gösteriyor: - Bu tarafa gitmişti, diyor. O tarafa? Aden'e mi, Medine'ye mi, Kanal'a mı, Sarıkamış'a mı, Bağdat'a mı? Ahmed'ini buz mu, kum mu, su mu, skorpit yarası mı, tifüs biti mi yedi? Eğer hepsinden kurtulmuşsa, Ahmed'ini görsen, ona da soracaksın: - Ahmed'imi gördün mü? Hayır... Hiçbirimiz Ahmed'ini görmedik. Fakat Ahmed'in her şeyi gördü. Allah'ın Muhammed'e bile anlatamadığı cehennemi gördü. .... Ahmed'i ne için harcadığımızı bir söyleyebilsek, onunla ne kazandığımızı bir anaya anlatabilsek, onu övündürecek bir haber verebilsek... Fakat biz Ahmed'i kumarda kaybettik!
Sayfa 109
Reklam
İstasyonda bir kadın durmuş, gelene geçene: - Benim Ahmed'i gördünüz mü? diyor. Hangi Ahmed'i? Yüz bin Ahmed'in hangisini? Yırtık basmasının altından kolunu çıkararak, trenin gideceği yolun, İstanbul yolunun aksini gösteriyor: - Bu tarafa gitmişti, diyor. O tarafa? Aden'e mi, Medine'ye mi, Kanal'a mı, Sarıkamış'a mı, Bağdat'a mı? Ahmed'ini buz mu, kum mu, su mu, skorpit yarası mı, tifüs biti mi yedi? Eğer hepsinden kurtulmuşsa, Ahmed'ini görsen, ona da soracaksın: - Ahmed'imi gördün mü? Hayır... Hiçbirimiz Ahmed'ini görmedik. Fakat Ahmed'in her şeyi gördü. Allah'ın Muhammed'e bile anlatamadığı cehennemi gördü. .... Ahmed'i ne için harcadığımızı bir söyleyebilsek, onunla ne kazandığımızı bir anaya anlatabilsek, onu övündürecek bir haber verebilsek... Fakat biz Ahmed'i kumarda kaybettik!  
Kanal 7'nin kuruluşu.
Yıl: 1993 Melih Gökçek telefonda: - Sebo, bizim Refah Partisi'nin İstanbul İl Başkanı Tayyip Erdoğan var, tanıyor musun? - Hemşerimdir, tanışıyoruz. - Ya, onların ve benim senden bir ricamız var. - Nedir? - Seninle yarın bir yemek yemek istiyoruz. - Hayırdır! - Hayır hayır... Bunların bir televizyon kurma projesi var. - Eee!
643 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.