Şimdi kapatın gözlerinizi ve bir krallık düşünün. Eski kral ve bir iblis arasında yapılan bir anlaşma sonucu lanetlenen ve bir çok şeyden mahrum kalan bir krallık. İnsanların ömürlerinin kısaldığı, yasak ormandaki canavar ve yaşamla mücadele etmek zorunda kalan bir krallık. Şekil değiştirme yeteneklerini kaybeden, içlerindeki hayvanları bastırarak yaşayan, lanetten kurtulmaya çalışan ama bir türlü işin içinden çıkamayan bir halk.Bu krallığı ayakta tutmaya çalışan tek bor soylu ve köyü için elinden geleni yapan bir genç kız. Peki ya aslında Nyfain ve Finley yanmadan bu lanetten kurtuluş yok desem?
Bir giriş kitabı olarak gerçekten hakkını verdi diyebilirim. Çünkü tamamen olaylara hakim ve eksiksiz bir kapanış sunuyor sizlere. Devamında deli bir merakta ruhunuzu ele geçiriyor diyebilirim. Çünkü son yazısını görene kadar kaptırmış gidiyordum. Genellikle fantastik kitapların ilk kitapları serinin devamına göre sönük kalır. Ama inanın bu kitap hiçte sönük kalmadı aksine merak dışında tatminsiz bırakmıyor sizleri. Bir de fantastik kitaplar çoğu zaman geçmiş olarak bu günümüze taşınır. Lakin bu kitapta bugünü geçmişte yaşayan bir krallık ile okuma lezzetini baya arşa çıkarmış diyebilirim. Umarım sevgili @olimposyayinlari bizi devam kitabı için çokça bekletmez. Kesinlikle ama kesinlikle tavsiyemdir.
Güllerin YıkımıK. F. Breene · Olimpus Yayınları · 2023366 okunma
Emile Zola (1840-1902)
Eser: 1873 de basılmış.
Rougon-Macquart dizisinin üçüncü kitabı. 1852-1870 yılları arasındaki İkinci İmparatorluk döneminde geçiyor. Mekan Paris’te o dönemde inşa edilmiş büyük çelik konstrüksiyon bir yapı olan Hal .
Zola bu eserinde zıtlıklara değinmiş . Her türlü çürümüşlüğün bozulmuşluğun bulunduğu Paris’e karşı doğanın , tarımın , yeniden hayat bulmanın , dirilişin temsili taşra. Şişmanlık - zayıflık. Tokluk - açlık. Bolluk - kıtlık . Dürüstlük - üçkağıtçılık.
Spoiler
Eser kaçak sürgün mahkumu Florent’ in perişan halde Paris’e ve Hal ‘ e varmasıyla başlar . Florent burada kendine yeni bir kimlik bulup yeni ve rahat bir hayata başlama şansına sahip olur. Fakat mizacı , ruhundaki devrimci tohumlar hayatını ele geçirir. Ve kapanış tekrar Hal’ dedir.
Dönüşümlerin hakim olduğu bir devirde eski taş bina kilisenin hemen yanına, çelik Hal Binası yapılmıştır. Sanat da daha modern bir dönemin eşindedir. Buna rağmen Florent’in içine düştüğü Paris halkının ahlak anlayışı tıpkı Hal’deki gece elde kalan sebze , balık ve etler gibi çürümüş ve kokuşmuştur. Kendi çaplarındaki hırslarının esiri olmuş , bu dedikoducu topluluk içinde Florent ‘ in veya Claude gibi adanmış bir ressamın yeri yoktur.
Harika bir eser
Not: Macquart bağlantısı
Florent ‘ in kardeşinin karısı Lisa Macquart ‘lardan . Claude ise Lisa ‘ nın kardeş çocuğu
Kapanış Konuşması
İnsan en az üç kişidir. Kendisi, olmak istediği kişi ve aradaki farkta yaşayan üçüncü. En sahicisi de bu üçüncüdür. Olmak istediğin kişiden kendini çıkardığında, aradaki farkta yaşayan kişidir en çok sana benzeyen. Ne kendin kadar huzursuz ne de olmak istediğin kişi kadar hayalidir o. Yine bu yüzden iki insanın birbirine âşık
Salinger'ın diğer iki kitabına kıyasla ya farklı bir üslupla yazılmış ya da çevirmenin değişmesi böyle bir üslup farkına neden olmuş. Diğer iki kitabı(Dokuz Öykü, Çavdar Tarlasında Çocuklar) Coşkun Yerli çevirirken bu kitabı Ömer Madra çevirmiş. Orijinal metinleri anlayabilecek İngilizcem olmadığından bunun üzerinde fazla durmuyorum ama rahatlıkla
"Elbet öleceğim ,şu anda kapanış şarkımı söylüyorum. Kiminin şarkısı daha uzundur, kiminin de daha kısa. Ama aradaki fark ancak birkaç sözcükten ibarettir."