Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
✓ Buralarda yaşaması zordu kızın, boğuluyor gibi olduğunu anlıyordu halinden tavrından. Deniz insanı denizde kalmalıydı, kara insanı karada.
Sayfa 73 - İnkılap YayınlarıKitabı okuyor
Kavgadan uzak kalan kalır sevdadan da uzak
DELİ KUŞ Deli kuş bilir misin nedir türküler kadar sevdalanmak duyabilmek yüreğinde bir depremin uğultusunu Suya düşen bir karanfilse yüreğin bırak kendini ırmağın türküsüne gülüm vursun seni o taştan bu taşa o çağlayandan bu çağlayana sürüklesin Kavgadan uzak kalmışsan sevdadan da uzaksın demektir devinmez yüreğinin mağması çatlamaz sabrın kara taşı unutma
Reklam
...Bizimle en azından mutlu olma şansı olurdu. Ya da ezici bir kedere düşerdi.Seni çılgınca araştırmaya iten,Magdalena'yı kara bir bulutta yakalayan,beni hala inandığımdan emin olmadığım bir Tanrının kollarında ağlamaya iten aynı kedere. Hiçbirimizin buna bağışıklığı yoktu.Bu sadece doğal olmayan yaşamlarımızın bir yan ürünüydü.İnsanlar sonsuza kadar yaşamak için tasarlanmamıştır.Artık bunu biliyordum. Gel gör ki hâlâ iyimserdim.Hâlâ bir peri masalında yaşadığıma,her gece bir kurt yerine bir prensle yattığıma inanmak istiyordum. Sana inanmak istiyordum.
Sayfa 125
AŞK DA ÇEVREYE UYAR Sevgilim aşk da çevreye uyar, Susuzluk kaktüsü dikenle kaplar. Bak bazı kadınlar kaçmaz çorapların Uzun bacakları olmuşlar. Ve bazı giysiler içinde çalımla Merdivenden iniyor adamlar. Çocukların gül dudağında Zift gibi yapışkan kara sakızlar. Öyle yalnızız ki bu panayırda Sevgimiz durmadan bir taşı ovar. Sevgilim aşk da uyar çevreye Ve kendine parlak bir yalan arar.
Reklam
Kazim Kara Bekir Paşa'nın istiklal harbimiz nami ile yazdığı hatırasının 106. sahifesinde 7 Ağustos 1335 umumi tarihinde Erzurumda toplanan şarki anadolu müdafai hukuk cemiyetinin aldığı mükarraratin birinci maddesini şöyle kaydediyor:Trabzon vilayeti, can'k sancağı ile vilayeti şarkiye namını taşıyan Erzurum, Sivas,Diyarbekir mamuretülaziz,Van,Bitlis ve bu saha dahilinde ki elviye-i müstek'le hiçbir sebeple ve bahane ile yek diğerinden ve camiai osmaniyeden ayrılmak imkani tasavvur edilmeyen bir küldür.Saadet ve felakette iştiraki tammini kabul ve mukadde-rat hakkinda aynı maksadı hedef ittihaz eder.Bu sahada yaşayan bilcümle anasırı islamiye yek diğerine karşı mütekabil bir hissi fedekari ile meşhun ve veziyeti ırkiye ve ictimaiyelerine riayekar özkardeştirler.
Geçmiş
Uyuyanın üzerine yağan kardan en çok öksüzler nasibini alırdı. Zira onların, yağan kara yorgan misali örtülecek bir anneleri olmazdı. Yetimhanelerin çatılarıysa hep kar geçirirdi.
Sayfa 272 - İndigoKitabı okuyor
Kara gözlüm bana mı bakıyordu, benden ötede başka bir hayata mı? Hüzünlü müydü, gülümsüyor muydu, yoksa hüzünle mi gülümsüyordu anlayamadım. /syf.45
Hiçbir şey boşlukta sallanmamaktadır, saçmalık bile kendine bir dayanak noktası araştırmaktadır, her şey, bütün nesneler yaratılışındaki amaca doğru yürüyüp gitmektedirler: kara gecede, kara taşın üstündeki kara karıncanın kıpırtısı bile denetim altındayken som bilinç olan insanın kendini denetimden uzak sayması mümkün müydü?
Reklam
Kestim Kara Saçlarımı
Kestim kara saçlarımı -n'olacak şimdi- Bir şeycik olmadı deneyin lütfen Aydınlığım deliyim rüzgarlıyım GÜLTEN AKIN (1933 2015)
Sayfa 56 - Zend Kitabevi, 2005Kitabı okuyor
Kendisinin de bir amacı vardı, bütün engelleri cesaretle aşarak o amacına doğru yürür ve yoluna ancak bir duvar ya da geçilmez bir uçurum çıkarsa dururdu. Ama gözlerini kapayıp kendini uçuruma atacak veya duvara toslayacak kadar gözü kara da değildi. Uçurumu, duvarı ölçer biçer, onları aşamayacağını anlarsa, kendisi için ne diyeceklerini umursamadan, geri dönerdi.
Geceler gizler be azizim..
Yine sessizliğin koyu rengine boyanmış kara geceler. Gecelere kara desem de aldırma. Hasreti demliyorum ben gecelerde. Saklı sevmiyorum ama saklı ağlıyorum. Geceler gizler be azizem. Koca bir adamın çocuk gibi ağlayan yanlarını gizler.
derler ki ruhunda kocaman bir şüphe kalbinde kara bir lekeyle doğarmış insan insan yani biri diğerini kör kuyularda merdivensiz bırakan
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.