Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Lale eğer şaşkınca gülmeseydi içindeki karanlığı kim görürdü? O her ne kadar kendi kanına bulanmıştır ama bu da kara kalpli olmasının cezasıdır.
karanlık ladin ormanı, donmuş ırmağın her iki tarafında da kaşlarını çatmaktaydı. üzerlerini kaplayan kırağı taze bir rüzgârla süpürülmüş olan ağaçlar birbirlerine doğru eğilmişlerdi sanki, solmakta olan günışığında kara ve meşumdular. bölgede büyük bir sessizlik hüküm sürüyordu. toprağın kendisi de cansız, ıssız, hareketsizdi, öylesine yalnız ve soğuktu ki hüzün bile yoktu ruhunda. bir kahkaha seziliyordu içinde ama tüm hüzünlerden daha korkunç bir kahkaha -sfenksin gülümsemesi gibi ölgün, kırağı kadar soğuk ve acımasız gaddarlıktan payını almış bir kahkaha. sonsuzluğun, hayatın beyhudeliği ve hayatta kalma çabası karşısındaki dile getirilemez ustaca bilgeliğiydi bu. bu, yabandı- kuzey topraklarının acımasız, buz kalpli yabanı. jack london - beyaz diş
Reklam
"Onları henüz çocukken ormanda kamp ateşinin etrafında dinledin, en iyi arkadaşın sizin evde kalırken gece geç saatte karanlık yatak odanızda size fısıldandı. Bir yaz gecesi arka bahçeye kurduğunuz çadırda onu dinlediğinde o kadar korktun ki bir hafta boyunca uyuyamayacağını düşündün. İşin aslıyla yüz yüze gelince rivayetle hakikati birbirinden ayırmak pek mümkün olmuyor. O Ekim Çocuğu... tarlada yetişen katil, şekerleme kalpli acımasız şaka, testere suratlı kâbus..."
İthaki YayınlarıKitabı okudu
İyi kalpli akrabalar ve doktorlar esrime ve ilhamlarını tedavi etmeye kalkmadığı için Buddha, Muhammed ya da Shakespeare ne kadar da şanslıymış!
Birçok tarihçi ve şair, betimledikleri kişilere kara çalmaktan zevk duymuşlardı. Örneğin, Latin tarihçi Tacite, imparator Titüs'ün portresini övgülerle süslemişse de, Tibère'in betimlemesini kapkara göstermiştir. Efsanenin ve Shakespeare'in birçok cinayetle suçladığı Macbeth, gerçekte adil ve bilge bir kraldı. Yaşlı kral Duncan'ı kahpece öldürmüş de değildi. Duncan genç yaşta, büyük bir savaşta yenilgiye uğramış ve ertesi gün, Silahçı Dükkanı denilen bir yerde ölü olarak bulunmuştu. Bu kral, Macbeth'in karısı Gruchno'nun birçok akrabasını öldürtmüştü. Oysa Macbeth İskoçya'yı imar etmiş, gönendirmiş, ticareti geliştirmişti. Tebaası tarafından, soylulara karşı burjuvazinin savunucusu, kentlerin gerçek kralı sayılıyordu. Ama boy beyleri, onu Duncan'ı yendiği ve zanaatçıları koruduğu için affetmediler, onu mahvettiler, yok edip anısını da lekelediler. Bu iyi kalpli kral, ölümünden sonra yalnızca düşmanlarının uydurduğu kin dolu hikayelerle ün kazandı. Shakespeare'in dehası, bu yalanların insanlığın bilincine işlemesine yol açtı.
''İyi kalpli akrabalar ve doktorlar esrime ve ilhamlarını tedavi etmeye kalkmadığı için Buddha, Muhammed ya da Shakespeare ne kadar da şanslıymış! -dedi Kovrin.- Muhammed sinirleri için potasyum bromür alsa ve günde sadece iki saat çalışıp süt içse, bu muhteşem adamdan geriye köpeğinin bıraktığından fazlası kalmazdı. Doktorlar ve iyi kalpli akrabalar eninde sonunda insanlığın aptallaşmasına, vasatlığın dahilik sayılmasına ve medeniyetin yok olmasına sebep olacak.''
Reklam
Basit bir mantık yürütüldüğünde bir insanın geç saatlere kadar uyumayıp, sabahlara kadar kara kara düşünmesini sadece kendi budalalığı olduğu aşikar değil miydi? Gece beraberinde o kötü kalpli düşünceleri de getiriyordu ;karanlık, aç bir kurt gibiydi ; ne zaman saldıracağını bilemiyordunuz.
Geri138
579 öğeden 571 ile 579 arasındakiler gösteriliyor.