Sarı çiçek sarvan kurmuş oturur,
Türlü çiçeklere habar yetirir,
Cennet' âladan da koku getirir.
Ilgıt ılgıt eser yele dönmüşsün.
Sılada, oldu yâd iller gülistan.
Bana sıla da bir, gurbet il de bir.
hükümet
Bu hükümet
Pir Sultan'a pasaport vermiyor
Onu anladık.
Yunus Emre'ye de
Basın kartı vermiyor,
Onu da anladık.
Ama bu hükümet
Ferman çıkarmış
Karacaoğlan'ı
Otobüse bindirtmiyor.
Sayfa 84Kitabı okudu
Kaşların göz ile eyliyor cengi,
Söyleşir yavrılar, koç yiğit dengi
Çiçekte, meyvada yoktur menendi
Laleden kırmızı, gülden ziyade.
Felek vermezsin dengi dengine,
Yolum düşürdün yine ingine
Kader getirdi Karaman iline
Çimenleri mahzun, gülleri mahzun.
Karacaoğlan'ın dediği gibi,"Sevda sevda derler behey yarenler / Bilmeyene bir acayip hal olur."
Sayfa 226
Okuyup da ince dilden bilene
Kitap nedir, iman nedir, yol nedir?
Gittiğimiz yollar din, İslam yolu;
Evveli Muhammed, ahiri Ali.
Üç yüz altmış birdir selvinin dalı.
Dallarında biten iki gül nedir?
Karacaoğlan'ın "bizden evvel gelen"lere seslenişi, Yunus Emre'nin "biz bu ilden gider olduk / kalanlara selam olsun" şiirinde ahiret âlemine göçerken bu ölümlü dünyanın insanlarına yönelen sesinin içbükey yansıması gibidir.
Sayfa 14 - Metis
Zülfü Livaneli'den:
"Dünya tarihinde pek çok örneğine rastlandığı gibi, Türkiye’de Cumhurbaşkanı seçilen kişinin de bir iktidar sarhoşluğu içine girerek, ‘’milletin babası’’ rolüne soyunduğu çok açık.
Son olarak sigara içen yurttaşları ‘’Cumhurbaşkanı söylüyor, hala içiyor terbiyesiz herif!’’ diye azarlaması, daha önce felakete uğramış
Terminoloji çok önemlidir. Biz halk derdik. Türkiye"nin dilinden halk düştü millete dönüştü. Halk temizlik içerir. Temize doğru gitmeyi bilecek büyük bir denizdir halk. Halk türküleri deriz. Karacaoğlan da Pir Sultan Abdal da Dadaoğlu da halktır. Halk, halk, halk... Millet dedigin anda "nation" kavramı başka birşeye doğru gidiyor. "Benim milletim" dediğin soyut bir kavramdır. İçinde yüz binlerce çocuk tecavüzcüsü, yüz binlerce kadın katili var, onlarda senin övdüğün milletin mi? Böyle şey olabilir mi, nedir millet? Vicdanı ortadan kaldırdılar. Türkiye eskiden adaletsiz ama merhametli bir ülkeydi. Şimdi hem adaletsiz hem merhametsiz bir ülke oldu. Bir zihniyet devrimi yapmadan bu ülkede rahat yaşamamıza imkan yok.
Zülfü Livaneli
KARACAOĞLAN
...
Umut'un içinde mut varsa
Umutsuzluğun da içinde umut var.
Sayfa 78 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
