Karalama(Naçiz'Hane) :)
Karanlık ve ıssız sokakta yürürken sesli şarkı söylemek gibiydi aşk...
Seni kurtaramayacağını bile bile sarılmaktı yalnızlığına...
Sesindeki melodilerin tedirginliğini bilip, cesur bir ölünün yaşama sevincinde gizlenmiş bir tutam umuda susamak...
Belki de bu yüzdendi aşk...
“Bir hukuk sisteminin içine îman unsuru girmemişse, o memlekette yaşayanlar ne kânunla yola gelir, ne de kânun, zâlime karşı mâzlumu gereği gibi müdâfaa ve muhâfaza eyler.
Eğer, akrâbama, komşuma, eşime, dostuma, vatanıma ve vatandaşlarıma bir kötülüğüm, hıyânetim, hîlem ve herhangi bir zarârım dokunmuyorsa, bu, kânun korkusundan değil, hukuk anlayışımın Hakk’a dayanmakta bulunuşundandır.
Kânuna duyduğum ihtiyaç ise, karşıdan gelebilecek mazarratın önlenmesine olan ihtiyaç bakımındandır.
Ammâ ne çâre ki kânun da her zaman ve her çeşit kötü niyeti, kasdı ve tecâvüzü def etmekten âciz olduğuna göre, çok defa, şerrin ve şekâvetin kolunu bükemeyip kendi kolunu kaptırarak mağlûp düşüp işleyemez hâle gelir.”
Sayfa 268 - Kubbealtı Neşriyât, 5.baskı, 2021.Kitabı okudu
Matematiğin Özelliği
Malumdur ki ele alınan her konunun yani objenin, olgunun, sürecin bir biçimi bir de içeriği vardır Aynı şey matematik için de geçerlidir. Onun biçimini geometri, içeriğini aritmetikte buluruz. Buna göre geometri hareket, süreklilik, değişirlik, zamanlılıktır. Buna karşılık aritmetik durallık, süreksizlik, değişmezlik,
ANIL'dan - Karalama(Naçiz' Hane)
Bazen bir şey olur...
Bir şeyler olur...
Boynundan değil gözlerinden başlarsın soymaya, soyunmaya ...
Yere dökülen değil...
Duvarlara çarpan kıyafetler görürsün...
Henüz anlayamamışsındır neler olup bittiğini...
Henüz sorulmamıştır, izin alınmamıştır, hazır olunamamıştır işte bir şekilde...
Öncesinde verilen sözler tutulmamış, sonrası düşünülmemiş, an içinde zaman bükülememiş olur...
Bazen bir şey olur...
Bir şeyler...
Bütün mitler, ideolojik sosyal tavırlar, adalet dağıtan Tanrı tokmağı insanlar, kırmızı çizgiler, metalar, normlar, feminik toplumsal cinsiyet farkındalıklarının temellerine o güzelim plastik patlayıcıları döşenmiş ve anahtarı da bir çift gözün içindedir...
Ve patlatılırsın en münzevi yerlerinden.
...
Aptalsın sen! Aptal! Aptal! Aptal! Aptal!
İçindeki sesi duyurursun ve gözlerinde o cehennem "gitme" der çığlık çığlığa...
O bakış ki tekrar gelişlerin habercisi...
Bütün çocukluğun avuçların içinde teslim alınır...
https://1000kitap.com/anilakcan
"Recep Peker Hapı Yuttu", "Kazıklı Resmi Tazim" başlıklı yazılardan başka "Hakkınızı Helal Edin Dostlar" başlığıyla Markopaşa'nın birinci sayısında "Şakalar" köşesinde yazılanlar yeniden verilmiş. Bir başka yazı da "Nasıl Girer" başlığını taşıyor. Okuyalım. 1947 yılında yazıldığını düşünerek son
