Alamut Kalesi (Kartal Yuvası)
Elbruz Dağları'nın Doruklarında
Seyduna Hasan Sabbah'ın
Fedai Yetiştirdiği Bir Kale Vardır:
Adı Alamut'tur Yani "Kartal Yuvası"
Yurt Kitap YayınKitabı okuyacak
Evet, doğru işittin Türkmen yiğidi. Elamut, senin Türki lisanınca Alamut diye de söylenir. Aluh ve amut kelimelerinden bir terkip! Fars lisanında " kartal yuvası " demektir.
Sayfa 34 - YAKIN PLANKitabı okudu
Yerli deyişe gire Alamut: "Kartal Yuvası" demek. Anlatıldığına göre, bu dağları denetlemek için bir kale yaptırmak isteyen bir hükümdar, oralara terbiye edilmiş bir kartal bırakmış. Kuş gökyüzünde dolanıp durduktan sonra bu kayanın üstüne konmuş. Sahibi de en iyi yerin burası olduğunu anlamış.
Haşhaşilerin kuruluşu ve Nizamülmülk suikasti
Bütün zamanların en korkutucusu olan haşhaşiler tarikatı 1090'da kuran Hasan es-Sabbah geniş kültürlü, şiire duyarlı, bilimin son gelişrnelerine meraklı bir adamdır. 1048’de Rey kentinde doğmuştur. Şurası birkaç on yıl (sonra Tahran kasabasının kurulacağı yerin hemen yanındadır. Efsanede öyle anlatıldığı üzere, gençliğinde şair Ömer el-Hayyam’ın
Sayfa 140
Bak yeğen hasan sabbahı bilirmisin?
Hassan Sabbah’ı bilirmisin? Hasan Sabbah yalçın bir dağın tepesindeki bir adam.Kartal yuvası bir kalede oturuyor. Alamut kalesinde. Krallıkları deviren adalet dağıtan, dehşet saçan bir adam. O zamanın Selçuklu Sultanı Selahattin bu Hasan Sabbah’ın peşine kelle avcılarını göndermiş. Hasan Sabbah’ın kellesini istemiş. Gel zaman git zaman Hasan Sabbah’ın elçisi Sultana gitmiş saraya.Elçi gelmiş, Demiş ki, “Sultana bir lafımız olacak”
Sultan “Buyur söyle” demiş. Elçi bakmış şöyle, Demiş ki “Bu kalabalık olmaz”. Sultan kalabalığı göndermiş. Elçi demiş ki “bu korumalar da gitsin lafım sana” demiş.
Sultan iyice merak etmiş korumaları da göndermiş.O zaman elçi sultanın yanındaki iki kölemen korumaya bakmış.Demiş ki Onları da gönder. Sultan demiş ki;”Onları göndermem, onlar benim oğullarım, en çok onlara güvenirim. Biz üçümüz bir kişiyiz” demiş.Hadi söyle yahut ta git.
O zaman elçi o iki kölemen korumaya dönmüş demiş ki. O zaman Demiş ki “size kılıçlarınız çekin ve hükümdara kıyın desem ne yaparsınız?” İki adam tereddüt bile etmemiş, “Emrin olur” demiş.Bunun üzerine elçi arkasına bile bakmadan çekip gitmiş. Ertesi gün Sultan Selahattin Hasan Sabbah’ın peşine gönderdiği kelle avcılarını geri çağırmış.
Sayfa 5 - Ramiz dayı
Hasan Sabbah, 1090 yılında Alamut Kalesi'ne yerleşerek Nizari-İsmaili devletini kurdu. Kartal Yuvası adıyla da bilinen bu kale, müstahkem konumu dolayısıyla kolay ele geçirilemeyecek bir noktada yer alıyordu. Burada çok sayıda dai yetiştirdi. Daha sonra bu dailerini İslam ülkesinin değişik bölgelerine göndererek pek çok devlet adamını öldürttü.
Sayfa 57 - Kronik KitapKitabı okudu
Cennet sadece gerçekleşen arzunun görüntüsüdür
Ve cehennem yanan bir ruhun gölgesidir,
Karanlığın üstüne düşen,hepimizin içinden çıktığı
Ve yakında hepimizin içinde son nefesini vereceği.
Ömer Hayyam
Sayfa 215 - YTYKitabı okudu
Bugün için hazırlananlara da
Gözlerini yarına dikenlere de
Bağırıyor bir mûezzin Karanlığın Kulesinden
"Ahmaklar,ödülünüz ne burada ne de orada."
Ömer Hayyam
Sayfa 225 - YurtKitabı okudu