Tarih okumayan geçmişini bilemez, geleceğini göremez!
["Kadınlar değişmezse, eğitilmezse, cesaretlenmezse bir ülkede değişim de devrim de olmaz"]
Bu alıntı ile başlamak istedim.Yıllar geçse de bu cümle hâlâ önemini koruyor!
"Keşke.." 
Keşke Yakın tarihimize ışık tutan ,irdeleyen,bazen eleştiren,okurunu da o yıllara götüren, yaşatan bir kitap.
Köy Enstitüleri'nin
Abartılmış bir anlatım...
Diğer kitaptan pek farkı yoktu. Yazarın bir kitabını daha okumayı düşünmüyorum çünkü hep aynı şekilde hiç bir fark olmadan sadece isimleri değiştirerek sürekli aynı kelimeleri 400 sayfa boyunca kullanmasından bıktım artık. Hem artık merakımda öldü diğer kardeşlerin hayatlarına dair. Her şeyi abartarak anlatması da var bir de. Yani Tristan komik değildi bence ama Claire' nın 'mizah' anlayışı böyle demek ki. Kitapta o kadar gözüme batan yerler var ki... Yaşlarının olgun olup davranış ve söylemlerinin buna hiç uymaması gerçekten ne ya? 38 yaşında biri neden çocukça triplere girisin ki? Anne olmuş bu kadın ya! Tristan de sadece elede etme fikrine odaklanmış bir bireydi. İkisinden de zerre hoşlanmadım.
Anlatım o kadar sinirimi bozdu ki bu aralar neden hep yalnış kitapları okuyorum bilmiyorum. En azından 
Uçaktaki Yabancı da çok yersiz kavgalar olsa da aralarındaki çekim inandırıcıydı. Burada kavga etmeseler de her dakika, ilişkileri o kadar yapmacıktı ki 400 sayfa uzatmaya değmezdi diye düşünüyorum.
Yazarın erkekleri yüceltmesini artık okumak istemiyorum. Başrol kadının gördüğü her adamı çekici bulması rahatsız edicidi derecedeydi. Düşmanı, sevmediği biri bile olsa 'Ah, çok etkileyici!' dedi. En son kuaförcüyü övüyordu. Bir de her cümlede de küfür okumak hiçde eğlenceli ya da havalı falan değildi.
Hiç keyif almadığım herşeyin abartılarak yazıldığı bir kitaptı ve ben artık bayılıp ölüp biteceğim bir kitap okumak istiyorum!!!
