Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Dr. Rıza Nur
Bana: «Siyasî neşriyyat yapmağa galiba korkuyorsunuz» diye yazan zata derim ki vatan ve millet hizmeti yolunda İkinci Abdülhamid zamanında mimli olup evi birkaç kere taharri edilen, İttihadcılar tarafından divan-ı harbe verilen, iki defa habsedilen, aç bırakmak için kliniğinin kapısına polis konup hastaları içeri girmekten menedilen, nihayet hudud hâricine tardedilen, İtilafçılar tarafından idama mahkûm edilen, muhtelif zamanlarda hayatına suikasdler yapılan, gurbette on bir yıldır yaşayan, ecel daha on bir yıl aman verirse veya bir kazaya uğramazsa bu müddette de kalmağa karar veren, maddî manevî dermanı olan, mevki, para ve hiçbir şey istemeyen, vatan ve millet uğrunda otuz beş yıldır her belaya giren, her cefayı çeken, canı birkaç defa bedavaya kalan, yaşamaktan artık bir lezzet bulmayan adamda hele bu yaştan sonra korku olur mu? Böyle bir cisimde korkuya bir mm. murabbaı bile yer kalmamıştır. Bu zat bu sözüyle bizi tahrik etmek istemiş olacak. Bu güne kadar böyle yaşadık. Bundan sonrası bilinmez. Her şey hâline göre değişir. Ezelî, ebedî kanun böyledir. - Dr. Rıza Nur Tanrıdağ
Rıza Nur
Rıza Nur
Reklam
Rûhî-i Bağdâdî
Virdik dil ü cân ile rızâ hükm-i kazâya, Gam çekmeziz uğrarsak eğer derd ü belâya...
"Kazaya rıza gerek..!"
Ne vakit o merakı, kazaya rıza ve tevekkül vasıtasıyla izale etse, bir ağacın kökü kesilmesi gibi maddî musibet hafifleşe hafifleşe kökü kesilmiş ağaç gibi kurur gider. Bu hakikatı ifade için bir vakit böyle demiştim: Bırak ey bîçare feryadı, beladan kıl tevekkül. Zira feryad bela-ender, hata-ender beladır bil. Eğer bela vereni buldunsa, safa-ender, atâ-ender beladır bil. Eğer bulmazsan bütün dünya cefa-ender, fena-ender beladır bil. Cihan dolu bela başında varken, ne bağırırsın küçük bir beladan, gel tevekkül kıl! Tevekkül ile bela yüzünde gül, tâ o da gülsün. O güldükçe küçülür, eder tebeddül. Lemalar - 12
Reklam
Bektaşî yolundaki 12 şart
1)Bilgi sahibi olmak. 2)Allah'a İsyankar olmamak. 3)Nefsine uymamak. 4)Gaflette olmayıp, Kalp gözü açık olmak. 5)Tama etmemek. 6)Dünyaya bağlanmamak. 7)İsteklerden geçmek. 8)Şehvetperest olmamak. 9)Kibirsiz olmak. 10)Kimseye acı ve zarar vermemek. 11)Pinti ve aceleci olmamak. 12)Kazaya rıza ile teslim olup vesvese etmemek.
Musibetler karşısında rıza ve tevekkül, iman sahibi olmanın alametidir
Efendimizle (sav) birlikte bir grup muhacir, Kuba mescidine geldiler. Ensar topluluğundan insanlar mescitte oturuyorlardı. Efendimiz orada bulunanlara; "Siz mümin misiniz?" diye sor­du, cemaat sustu, kimse ses çıkarmadı, sonra aynı soruyu tek­rar sordu. Hz. Ömer (ra) araya girip "Ya Resu!ullah! Şüphesiz ki, onlar mümindirler, ben de onlarla beraberim" dedi. Bunun üzerine Peygamberimiz (sav) oradakilere; ''Kazaya razı olur musunuz?" diye sordu. Onlar "Evet" dediler. ''Belaya sabreder misiniz?" diye sordu. Onlar yine "Evet" dediler. "Bollukta şük­reder misiniz?" diye sordu. Onlar tekrar ''Evet" dediler. Bunun üzerine Efendimiz (sav) ''Kabe'nin Rabbinin hakkı için sizler müminlersiniz"buyurdu ve sonra aralarına oturdu.
Reklam
"Kazaya rıza, kadere teslim" İslâmiyetin bir şiarıdır.
Sayfa 104Kitabı okudu
Verdik dil ü cân ile rızâ hükm-i kazâya Gam çekmeziz uğrarsak eğer derd ü belâya (Can u gönülden razı olduk kaderin hükmüne, Üzülmeyiz, düşersek eğer belaya, derde.)
Kader-ü kazaya karşı durursun Ya Hüda! Rıza, deyip durursun Dön bir bak haline başına gelenlere sabrediyor musun yoksa söylenip duruyor musun? Sen O' ndan razı mısın ki? O, senden razı olsun?
Sayfa 47 - Parana YayınlarıKitabı okudu
602 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.