Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Başımdan geçenleri benden daha ilginç buluyor. İçimdeki derin ve köklü karanlığın farkında değil. Çünkü insanları konuşarak tanıyamazsınız. Konuşmak canlı yaratıklar arasındaki en etkisiz iletişim aracı. Dil yalan söylüyor, olanları çarpıtıyor, insanlığın hiç bıkıp usanmadığı klişeleri tekrarlıyor. Bu yüzden insanları dinlemek onları anlamak için yeterli değil.
Kaybettiğimiz ruhlara, Tam 13 yıl oldu. Eğer Tanrı varsa ve canı sıkıldıkça dünyayı çeken uydusundan burayı izliyorsa, benim gibi kadınların kanallarına denk geldikçe kanalı değiştiriyordur. Bizi eski bir Türk filmi dramında bayağı buluyordur, yüksek zümre edebiyatını seven züppe yaratıcı. Ondan ölesiye nefret ediyorum,
Reklam
Kadınlarla erkeklerin, hormonları gereği durmadan çırpınmaları ve biyolojik üzeme yasasının gereklerini yerine getirmek için birbirlerinin içini deşip durmaları çok saçma geliyordu bana. İnsanlık tarihi kadar eski gelgitlerin bir sonu ve anlamı yoktu ki.
Çok hoş bir insandır annem. Arkadaşları gibi o da her olayı mutfak zamanlamasına göre anlatır: Tam fasulyemi ayıklayıp, soğanını soymayı bitirmiştim, tencereye koyacaktım ki sokaktan bir gürültü geldiğini duydum. O sırada, iki kişinin ölümüyle biten bir trafik kazasından söz etmektedir ama sizin bunu anlamanız biraz zaman alır. Sabah kalktım. Geceden ıslattığım barbunyayı süzeyim de kara suyu çıksın diye mutfağa gidiyordum ki, tam o sırada askerler bizim sokağa daldı. Annemin arkadaşları da böyle konuşur. Eminim insanoğlunun aya ilk olarak ayak bastığı saniyeyi bile, tencerede soğan öldürmeyle birleştirerek anlatır bunlar. Ve yaptıkları yemekten birinci tekil kişi mülkiyetiyle söz açarlar: Etim, fasulyem, barbunyam, soğanım, pırasam, kıymam, böreğim.
280 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Oldukça güzel bir Murat Davman polisiyesi. Murat, Aylin adında bir arkadaşının düzenlediği bir davete katılır ancak davetin ortasında Aylin'in babası Abdurrezzak paşayı ağaca asılmış bulurlar. Olayı biraz inceleyince intihar yerine cinayet olduğu ortaya çıkar. Ancak cinayet sebebi nedir? Sonradan yapılan araştırmalarda paşanın bulduğu iki adet yakutun bu olaylara sebep olduğu anlaşılır. Ancak bu arada paşanın ailesinden ve köşke yakın olup bu olayla ilişkili pek çok insan cinayete kurban gider. Şüpheli, paşanın şoförü Yusuf Coşar'dır ancak içeride bir yardımcısı vardır. Bu paşanın torunları Aylin veya Serap mıdır, yoksa kızı Hüsniye midir? Murat bu işe arkadaşı Necdet müdür ile çözmeye çalışırken yine pek çok ölüm tehlikesi atlatacaktır. Soluksuz okunan bir roman.
Yakut Gözlü Kedi
Yakut Gözlü KediÜmit Deniz · Türkiye Yayınevi · 19619 okunma
Kayboluşumun beşiğini sallıyorum bu akşam Büyüyor yavaş yavaş Sırtında parmak izleriyle zamanın Bir tekir kedi ile beraber Seyrediyorum hayatı: O meleklerin cebinden düşen anahtardı, Son zikrin halkası Allah’ın son hatırası O bizim kaçırdığımız fırsattı Uğurböcekleriyle parmak uçlarında Küçümserdi hep ona olan aşkımı Gözünün
Reklam
212 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Kitapta ihtilal yıllarında öğrenciyken hapse atılan ve daha sonra İsveç'e siyasi mülteci olarak sığınmak zorunda kalan Sami'nin yıllar sonra İsveç'te bir hastanede yatmakta olan ve Sami için kişisel önemi olan dönemin bakanlarından biriyle karşılaşması sonucu Sami'nin intikamla vicdanı arasında ki gel gitleri anlatılıyor. Yıllarca köpek gibi yaşadım artık bir kedi gibi yaşayacağım diye kendini anlatmaya başlayan Sami'nin neden böyle bir düşünce içine girdiğine de çözüm kısmında hak vereceksiniz. Bunun yanı sıra İsveç'e Türkiye ve dünyanın başka yerlerinden gelip sığınan mültecilerin ortak hayatlarına ve kaderlerine de değinilmiş. Kitapta iki tane final var, birincisi Sami gibi mülteci olan yazar arkadaşının anlattığı ve öyle sonlanmasını istediği final, diğeri de Sami'nin yazdığı final. Son satırdan da anlaşılacağı gibi kitap hem yazarın ağzından hem de ara ara Sami'nin ağzından anlatılıyor. Olayların döngüsünün çok ve gereksiz yere uzatılmadığı, ruh çözülmelerinin abartılmadığı, okurken sıkmayan, güzel lezzetli bir roman okunması tavsiyemdir.
Bir Kedi, Bir Adam, Bir Ölüm
Bir Kedi, Bir Adam, Bir ÖlümZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 202123,7bin okunma
İnsan küçük düştüğünü hissedip kendini korumaya girişince, karşısındaki hiç aklına gelmiyor ve dünyanın en zalim yaratığı kesilebiliyor.
Bölünmüş bir dünyada, sağduyulu kalmaya çalışan ve herhangi bir takıma girmeyen adama duyulan kuşku, sonunda o insanın çarmıha gerilmesiyle sonuçlanıyordu.
212 syf.
·
Puan vermedi
12 Mart darbesi ve bunun sonuçları anlatılan kitapta bu darbeden sonra siyasetle uzaktan yakından ilgisi olmayan bir gencin yaşadıklarını ve darbe döneminde görev yapan eski bir bakanının gözünden değerlendiriliyor. Hikayenin diğer bir kısmında da batılı bir ülkede siyasi göçmen olarak verilen var olma mücadelesi anlatılıyor.Bu arada İsveç i de yakından tanıyoruz.Herkesin kendinden bir parça bulabileceği kitap oldukça sürükleyici bir tarzda yazılmıştı.
Bir Kedi, Bir Adam, Bir Ölüm
Bir Kedi, Bir Adam, Bir ÖlümZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 202123,7bin okunma
Reklam
“Büyük salonun -ya da Bordurin-Renaudas salonu- girişinin üstüne, bilmediğim koca bir tuval asmışlar. Yeni olmalı bu. Richard Severand imzasını taşıyor. Adı Bekarın Ölümü. Bir devlet bağışı. Yarı beline kadar çıplak, gövdesi ölülerde olduğu gibi yeşile çalmış̧ olan bekar, toplanmamış̧ bir yatağın üzerine yığılmıştı. Karmakarışık çarşaflar ve örtüler, uzun zaman can çekiştiğini gösteriyordu . Bay Fasquelle'i düşünerek gülümsedim. Yalnız değildi o, kızı bakıyordu ona. Tuvalde, suratından kötülük akan bir hizmetçi; yani bekarın hem metresi hem hizmetçisi olan bir kadın, bir komodinin gözünü açmış̧, paraları sayıyordu bile. Açık kalmış̧ bir kapıdan, alt dudağında bir sigara sallanan kasketli bir adamın yarı karanlık içinde belirdiği görülüyordu. Duvarın yanında, bir kedi ilgisizce sütünü içiyordu. Bu adam yalnız kendisi için yaşamıştı. Hak ettiği acı cezanın sonucu olarak gözlerini kapamak için ölüm döşeğinin başına kimse gelmemişti. Bu resim, beni son bir kere uyarıyordu; vakit vardı henüz, geri dönebilirdim.” (s.109)
Sayfa 109 - http://kitapokurum.blogspot.com.tr/2015/05/jean-paul-sartre-bulant.htmlKitabı okudu
Oysa şimdi bir kediyim ben: Uzak, denetimli, soğukkanlı ve güçlü bir kedi. Eski Mısır'da, Beni Hassan'da yapılmış üç yüz bin kedi mumyasından biriyim: Onlar kadar soğuk, onlar kadar güçlü ve mağrur.
212 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Kitap; Victor Hugo'dan bir alıntıyla başlıyor; ''Yanardağlar taşları, ihtilaller de insanları fırlatır.'' Keskin, tarifi mümkün olmayan acılar, savrulan hayatlar, suya sabuna dokunmak istemeyenlerin yerine elini taşın altına sokma yürekliliğini gösteren cesur insanlar ve kaybettikleri.. Kesinlikle tadı damağınız da kalacak!
Bir Kedi, Bir Adam, Bir Ölüm
Bir Kedi, Bir Adam, Bir ÖlümZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 202123,7bin okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.