nur k.
@kedilikasaba
ne kahvesiz, ne kitapsız, ne kedisiz!
Öğretmen
Doktora (PhD)
Ankara
22 okur puanı
Şubat 2021 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Eğer çocuk istemiyorsan ya da onları istemediğin halde doğurduysan, insanlar derhal onları sevmediğini varsayıyor. Pişmanlık ve anne sevgisinin yokluğu eşleştiriliyor. "çocuklarımı seviyorum, ne var ki anneliğimden pişmanlık duyuyorum." ifadesine verilen ortak toplumsal tepki, bu ifadeyi eşyanın doğasına aykırı görmek oluyor.
Torunları görmek için ziyarete gittiğimde onlarla ilişki kuruyorum ama bu durum ilgimi çekmiyor. Bu gerçekten ben değilim. Bu süre boyunca da düşünüyorum: bu ne zaman bitecek de gidip yatağımda kitap okuyacağım? İyi bir film izleyeceğim? Radyoda bir program dinleyeceğim? Bunlar daha çok ilgimi çekiyor, bana daha uygun, ben gibi. Bahçede takılmak, kuru yaprakları süpürmek... bunlar daha bir ben gibi.
toplum ne dikte ediyor?
anne olmak istemeyen ama aile olmak isteyen, eşleri yüzünden bunu düşünen kadınlar var ve geriye dönüp baktığında niye anne olduklarından emin olmayan kadınlar var.
Okur Takip Önerileri
Tanrıya olduğu gibi zevkperestliğe de kulluk etmek ister, erdemli olmaya çalışır, öte yandan bu yeryüzünde biraz da adam gibi rahat yaşamaya bakar.
Güç insanını güç yıkar, para insanını para; köle ruhlu insanı başkalarına kulluk etme, zevk insanını zevk çökertir.
En mutsuz yaşamda bile yıldızın parladığı anlar, kum ve çakıl taşları arasında küçük çiçeklerin açtığı anlar vardır.
Herkesin yazgısı kendine göredir, hiçbir yazgı da kolay katlanılır gibi değildir.
Çağımız için çalışma çağı derler; aslında acının, sefaletin ve yozlaşmanın çağıdır bu.
Esasen tarım, insanlık tarihinde kölece çalışmanın ilk tezahürüdür. Kitab-ı mukaddes geleneğine göre ilk katil Kabil, bir çiftçidir.
Ticaret misyonerleri ile din tacirlerinin henüz Hristiyanlıkla, frengiyle ve çalışma dogmasıyla yozlaştıramadığı o asil vahşiye bakın bir, bir de makinelerin hizmetkârı konumundaki bizimkilere.
Ben de taşralıyım, daha da çok taşralı olmak, dünyanın en bilinmeyen köşesinde üzerine kar yağarken unutulmak istiyorum.
"ruhunuza aklın ışığı düşmüş, artık yabancısınız. yaşadığınız dünya ile ruhunuz arasında uyuşmazlık var, bunu biliyorum, çok iyi görüyorum. ya dünyayı değiştireceksiniz ya da dışarıda kalacaksınız!"
"tıpkı muhteşem bir despot gibi doğu, gücü ve göz kamaştıran ışığıyla insanları yere çalar, insan orada daha yürümeyi öğrenmeden diz çökmek, konuşmayı öğrenmeden dua etmek zorunda kalır."
"çürümüş bir şeyler var, danimarka krallığı'nda."
