Kelâmın nezaketle ve yumuşaklıkla ifade edilmesi ilim ve hikmetin gereğidir. İnsan kalbi, çok hassas ve nazenindir; çabuk tesir altında kalır. Dolayısıyla söylenen söz ilim ve hikmete uygun ve kavl-i leyyin ile söylenmelidir ki, reddedilmesin. Aksi halde, o kelâm doğru olsa bile, kabul edilmez ve reddedilir. Konuşmalarında sert, kaba ve küçük düşürücü ifadelerle muhatabını rencide edenler, haklı davalarını anlatamadıkları gibi, muhataplarının da nefretlerini kazanırlar. Zira rıfk ve mülâyemet vifak ve ittifakı; sertlik ve katılık ise nifak ve şikakı netice verir. İknanın en büyük vesilesi kavl-i leyyindir. Kaynak: Sorularla Risale
Namaz...
Hepsi, itirazsız ona itaat eder görünüyordu. Günde birkaç kez namaz için toplanıyorlar, ve eğer hava yağmur­lu değilse namazlarını açıkta kılıyorlardı. Uzun, tek bir safta topla­nıyorlar ve hacı da önlerine geçip imamlık yapıyordu. Hareketlerindeki düzen ve uyumla askerlere benziyorlardı; hep birlikte Mekke yönüne döner, birlikte eğilir, sonra
Reklam
104 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Cebimde Yoktu,Yüreğimden Verdim / Nazım Hikmet Ran Kız kardeşi Samiye Hanım’ın sözleriyle Nazım’ı tanımak… Samiye Hanım ağabeyi Nazım Hikmet’i çocukluk anılarından tutun da, yaşadığı aşklarla,düşünce özgürlüğünün kısıtlandığı hapislik ve sürgün yıllarını ve ölüm anına kadar yaşanılan önemli detayları bütün gerçekliği ile bu eserde anlatıyor…
Cebimde Yoktu Yüreğimden Verdim
Cebimde Yoktu Yüreğimden VerdimKolektif · Gece Kitaplığı · 0209 okunma
Anladım ki susmak bir cüsse işi… Derin denizlerin işi… Serin sular en hafif rüzgârları bile coşturabiliyor Derin denizleri ise ancak derin sevdalar… Derin denizlerin sükutu büyüler beni İçimi bir heybet hissi kaplar Benliğimi hasret duyguları istila eder Kalbim ürperlerle dolar Dalgalı denizler, durgun mavi denizler kadar heybetli gelmez
Sakın biyonik robot olmayın. Sonra sizi sistematik bir geri zekalıya dönüştürürler.. Unutmayın, “cehaletin bu kadarı ancak eğitimle mümkündür” diye bir söz vardır. Kafanızı kiraya vermeyin. Zamanınızı boşa geçirmeyin. Arkadaşlarınızı iyi seçin.. asimetrik düşünün.. Bana kalırsa, 4 yılda 4 fakülte okuyun. Son 2 yılınızı Mevlana, Yunus Emre ya da
Saadettin Ökten
"...Kâğıt, kullanım metaı hâline geldi. Kullan at. Bunun en tipik örneğini kâğıt mendilde, kâğıt havluda görüyoruz. Kâğıt, kullan at oldu. Kâğıt, benim çocukluğumda aşağı yukarı kutsal addediliyordu. Kesinlikle ziyan edilmezdi. Niye böyle? diye sorduğumda, üzerine yazı yazılır derlerdi. Onların yazıdan kastı da kutsal bir öğüttü: ya bir ayet ya bir hadisti veya onların açıklamasıydı veya bir sözdü mesela lafza-i celal gibi, kelam-ı kibar gibi. Hikemi bir sözdü. O medeniyet tasavvurunda malayani yoktu. Bu kelimeyi bile bugün insanlar söyleyemiyorlar. Boş lakırdı, safsata söz konusu değildi. Anneme sorardım, niye anne böyle? Derdi ki: “Oğlum nefes sayılı.” Tabii çocukken insan nefesinin sayılı olduğunu anlamıyor. Ama eş dost, büyükler dünyadan gidince hakikaten nefes sayılı. Bu sayılı nefesi boş sözlerle tüketmemek lazım. Kâğıt bir meta hâline geldi çünkü hikmet artık kayboldu. İlim, kayboldu. Şimdi bilim var ve havaiyat var, o da tüketim metaı, kâğıt da bir tüketim metaı hâline geldi. Nereye, ne yazacaksınız?..."
Reklam
635 öğeden 391 ile 400 arasındakiler gösteriliyor.