Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Dünya eskitildi, kirletildi, giderek ortadan kaldırıldı. Bize yeni bir dünya gerek. Sükûnetle ve suhuletle ikamet edebileceğimiz, meskûn olabileceğimiz bir dünya. Yeni bir dünya, yeni bir zaman-mekan (algısı) demek. Sanki her şey dönüp dolaşıyor, Fark'ı düşleyip-düşünme kabiliyetimize ve niyetimize gelip dayanıyor..."
431 syf.
10/10 puan verdi
Silkelendim... Şöyle bir yavaşladım, Düşünmek için zamanın yokmuş gibi bütün hatırayı hızla tekrar gözden geçirdim. "Gitmemeliydin PİRAYE" dedim kendi kendime... Biliyordun... Yaşayacaklarından emindin. Aslında Keşke dememek için gittin; biliyorum. Ama yine de bir yanım çok kızıyor sana. Bir yanım da "Ne iyi ettin" demeye
Piraye
PirayeCanan Tan · Altın Kitaplar · 201344,5bin okunma
Reklam
Türkçe’de (felsefî veya başka türlü) düşünüşün gelişmemişliğinin önünde duran en büyük engel çokça iddia edildiği gibi elverişli sözcük dağarcığının kısıtlılığı veya batılı terminolojiyi tam karşılayamama değil, çok kabaca söylersek, kendimize mahsus bir modernleşme yordamı oluşturamamış oluşumuzun yol açtığı gelen-eksizlikle malul kültürel oturmamışlıktır. Bu yüzden iki cami arasında yeni bir cami inşa edemiyoruz, beynamaz savrukluğumuza ve vurdumduymazlığımıza tali sebeplerden mazeret devşiriyoruz: Bizde zaten düşünce geleneği yok ya da Türkçe zayıf bir dil vs. gibi. Böylece inşa faaliyetini sürekli gelecek kuşaklara devrediyoruz. Dil varlığın camisidir oysa, yani toplayanı, bir araya getireni...
Duymaya alışageldiğimiz “insan sosyal varlıktır” ifadesi, insanın insanlığını yani onu tam da o yapan şeyi tarifte isabet kaydetmekte midir tam olarak? “Sosyal olanı aşan” bir şey yok mudur insanlığımızda? İnsanlığımızın özü sosyal olmakla mı mukayyettir? Biz, toplumu, Durkheim gibi, “ötesinde hiçbir şeyin varolmadığı bütünlüklü bir küme,” ötesi (ve berisi) olmayan “nihai bir bütünlük” olarak görmeyi reddediyoruz; bu yüzden, insanın insanlığını (dolayısıyla din gibi, sanat gibi insana mahsus şeyleri) sosyal olanla (ya da sosyal alanla) mukayyet sayma görüşüne, bu görüşte yatan indirgemeciliğe itiraz yükseltiyoruz. Bu, insanın asosyal bir varlık (da) olabileceğini öne sürmek değildir basitçe. Ama bu, insanın sosyal olmakla birlikte sosyal olanı aşa-bı'len bir varlık olduğunu vaz etmektir haddizatında. Tıpkı sudan ara sıra başını dışarı çıkaran, dolayısıyla suyun bir dışı olduğunu bilen balıklar gibi, insan da sosyal ortamda yaşamakla birlikte onun bir dışı olduğunu bi't -tecrübe bilir,bilebilir.
436 syf.
·
Puan vermedi
Türk Milliyetçiliğin Ruhu
Gelelim "Türk Milliyetçiliğinin Ruhu"na...Ben daha lise yıllarındayken (o zamanlar hâlâ evlere internet gelmemişti, okuldan kaçıp internet kafeye giderdik, youtube emekleme dönemindeydi) kitaplara ulaşmak çok zordu. Ekitaplar yoktu, eski kitapların yeni basımı yoktu olsa da çok pahalıydı. Kitaplara ulaşmanın tek yolu kütüphaneye gidip
Bozkurtların Ölümü
Bozkurtların ÖlümüHüseyin Nihal Atsız · İrfan Yayınevi · 19973,216 okunma
üzgün de değilim sanırım. daha çok şaşkınlık içindeyim, kendimden çok uzakta, senin bu kadar uzak ve aynı zamanda bu kadar yakın olabildiğine şaşırdım. ayrılmadan önce sana iki şey söylemek istedim, bundan sonra da konuşmayacağım bununla ilgili, söz veriyorum. birincisi; seni bir gün yine görmeyi çok umut ediyorum, çok istiyor ve buna ihtiyaç duyuyorum. ancak şunu unutma lütfen, seni görmeyi hiçbir zaman istemeyeceğim senden- bu gururdan değil, ki zaten sana karşı gurursuzum biliyorsun, ancak sen istersen buluşmamız gerçekleşebilir. yani, bekleyeceğim. sen dilersen, söylemen yeterli. aşkını kaybettim belki ama seni kaybetmek istemiyorum. nasıl olduysa, bana o kadar çok şey kattın ki, bunların geri alınması mümkün değil. şefkatin ve arkadaşlığın benim için öyle değerliydi ki hala mutlu ve minnettar hissediyorum bunun için. bunu söylemek beni utandırıyor ama; seni, beni artık eskisi gibi istemeyen kollarına atıldığım anda ne kadar çok seviyorsam, hala öyle seviyorum.ancak bu senin üzerinde herhangi bir baskı yaratmasın canım, hiçbir zaman bir görev bilinciyle mektuplar yazma bana. sadece canın istediğinde yaz ve beni mutlu ettiğini bil. neyse, kelimeler aptalca geliyor. bana çok yakın, çok yakın duruyordun, sana yaklaşmama izin ver. ve lütfen, eski zamanlarda olduğu gibi, bana kalbimi geri ver. senin simone’un
Reklam
Gidip geliyorum kirli gerçeğe Düğümlendikçe kelimeler ateşler içindeyim
640 syf.
·
Puan vermedi
·
7 saatte okudu
| Bir Günah Gibi ~ Burcu Büyükyıldız | ° Karakterlerimiz babası ve iki abisiyle yaşayan, kreşte öğretmenlik yapan Ela ve Ünlü Aras holdingin sahibi Sarp Aras. Ailesiyle fazlasıyla sorun yaşayan ve onlar için sadece 'eve gelen para' olarak görülen bir kız. İşe bile abisinin götürdüğü, aldığı maaşı direkt verdiği ve o parayı saçma bir şekilde
Bir Günah Gibi
Bir Günah GibiBurcu Büyükyıldız · Ephesus Yayınları · 2015451 okunma
509 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
"Sen mahvettin beni. Kabusların en büyüğünü yaşattın. Her gece iliklerime kadar üşüdüğüm bir yalnızlığın içine attın. Bir cehennemin içindeyim, yanıyorum... Azrail'im de sensin, Demir. Ama artık seni asla affetmeyeceğimi biliyorum. Bu kez eminim artık. Sen benim hissettiğim, o nefesimi kesen aşkın ufacık bir zerresini bile hak
Aşk Her Şeyi Affeder mi?
Aşk Her Şeyi Affeder mi?Burcu Büyükyıldız · Ephesus Yayınları · 2015420 okunma
“Yazmak zamanı çoğaltıyor bir kere, kâğıt üstünde yeni hayatlara tekabül eden yeni zamanlar yaratıyoruz. Bu hem okur hem yazar açısından, belki de Tanpınar’ın dizesinin karşılığıdır: “Ne içindeyim zamanın ne de büsbütün dışında.” Yazmak veya okumak aynı anda birden fazla zamanı yaşamak demek.”
115 öğeden 91 ile 105 arasındakiler gösteriliyor.