Biraz aşk, biraz gurur, biraz önyargı (:D) birazda
Jane Austen’ın çoğu kitabındaki bulduğumuz o komiklikleriyle beraber çekişmeli bir aşk hikayesi okuyoruz.
Bu kitaptan bahsedildiğinde genel olarak Elizabeth ile Mr Darcy’den söz etsekte aslında bir çok karakterin ilişki durumunu takip ettiğimizi söyleyebilirim.
Şahsen en sevdiğim karakter Jane Bennet oldu, saflığıyla
iyimserliğiyle yargısız yaklaşımı ve kişiliğiyle hikayeye biraz ferahlık kattı diyebilirim.
En sevmediğim karakter ise Lydia Bennet, bu kitap seneler önce yazılmış olsada, günümüzde tıpkı onun gibi evlendiği için değişik hallere giren kadınlar ve insanlar ne yazık ki halen var, o bakımdan bu karaktere çok uyuz oldum desem yalan olmaz.
Elizabeth’e gelirsek pozitif enerjili, güler yüzlü birazda inatçı bir karakter, alttan alttan inceden inceden laf sokuyor ve bu benim çok hoşuma gitti :D
Mr Darcy ise kitabın başında zengin, asosyal, ciddi ve sinirli bir adam olarak tanınıyor.
Okumak isteyecek olanlar için çok spoil vermeyeceğim genel olarak güzel tatlı hoş bit kitaptı
Gurur ve ÖnyargıJane Austen · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202376,2bin okunma
Yani nereden başlasam ki,
Çoçukluğundan yetişkinliğine kadar takip edip 632 sayfa sonra bir arkadaşa veda eder gibi kitabı kapatıyorsunuz.
Spoiler vermek istemediğinden kitabın konusuna fazla değinmemeye çalışacağım ama bazı kısımlarında hüngür hüngür ağladığımı bazılarındada gülümseyip, bazılarında ise sinirlendiğimide ifade edebilirim.
Jane karakterli bir kadın, ne kadar “sakin” ve “yumuşak gönüllü” olsada asla saf değil ve böyle olmasını çok sevdim, onca yaşadığı şeye rağmende oturup şikayet eden biri değil, daima tekrar ayağa kalkıp ileriye odaklı, ama gelin görün ki her insanın olduğu gibi onunda bir zaafı var …
Beklediğimden daha heyecanlı ve çok daha duygusal bir okumaydı, başlarda sıkılırsanız pes etmeyin devan edin derim.
Jane EyreCharlotte Brontë · Can Yayınları · 202031,4bin okunma
Abartmadan söylüyorum son sayfadaki olay beni katilin kim olduğunu öğrenmekten daha çok şaşırttı, eğer ki yanılmıyorsam Rouletabille, öldürülmeye çalışılan Mathilde’in ve katil olan Frederic Larsan’ın gizli çoçuğu !!
Bir oda düşünün tek camlı tek kapılı, ikiside içeriden kilitli.
Gecenin sessizliğinde o odada uyuyan Mathilde Strangerson “Katil var !” diye büyük bir çığlık atar ve yardıma çağırır.
Duyanlar gelir odaya girebilmek için çok güç sarfederler ama hiç beklemedikleri bir manzarayla karşılaşırlar, kan izleri ve ayak izleri mevcut, her yer dağınık…lakin
odada Mathilde’den başka hiç kimse yok.
Seksen Günde Dünya Gezisi adlı kitabı benim çok eğlenceli bir okuma oldu.
Baş karakterimiz - Phileas Fogg - seksen günde dünya turunu yapabileceğine inanır ve bu konu hakkında arkadaşlarıyla beraber iddaya girer.
Soğuk kanlı kahramanımız vakit kaybetmeden bir tek sırt çantasıyla ve yardımcısı olan Passepartout ile yola çıkar.
Seyahatleri sürecinde gittikleri ülkelerin çoğu zaman en garip insanlarıyla karşılaşırlar ve elbette işlerini zorlaştıracak bir takım olaylar olur.
Okurken onlarla beraber geziyormuşsunuz gibi hissediyorsunuz, macera, aksiyon ve zaman zaman sizi güldürtebilecek okunması oldukça kolay ve sürükleyici bir kitap.