Anayasa...
Anlatıldığına göre, kendi küçük, hükmü büyük bir kitap varmış. Bütün işler oradan idare ediliyormuş.
Sayfa 57 - İLETİŞİMKitabı okudu
(Ama o, her şeyi biliyordu olsun gene de anlatmalıydı; aralarında gizli saklı bir taraf kalmamalıydı.) Sonra bunu kendine bile söylemekte zorluk çekerdi tanıdığı bütün kadınlarla düşüncesinde zina ettiğini saklamıştı. Bütün bunlar yetmiyormuş gibi, bu meseleleri küçümseyen bir tavırla konuşmuştu İsa’yla. Fakat, O da çok yüksekten atmıştı; bazı meselelerin varlığından habersizmiş gibi davranmıştı. Selim bunları, odasında, tavana bakarak düşündü durdu. Sonunda dayanamadı, kalktı; Lefter’in meyhanesine gitti. Orada, bir daha ihanet etti İsa’ya. Haluk’la oturup adamcağızı bir güzel çekiştirdiler. Cinsel meselelere ilgisizliğinin ondaki bir eksiklikten ileri geldiğine karar verdiler sonunda. İnsanı tanımak istiyorsa her yönüyle kabul etmeli onu, dediler. İsalığını bilmeliydi. İnsan, hareketlerine engel olabilirdi; fakat düşüncelerini nasıl durdurabilirdi? İnsan tabiatına bu kadar aykırı bir şey olamazdı. Düşünce suçundan söz etmek anayasaya aykırıydı. Benim de suçum bu kadar olsun, razıyım, dediler birbirlerine. Papazlar hakkında müstehcen fıkralar anlattılar; kendi adamlarına sahip çıksın önce; önce dinini yayanlara söz geçirsin de, dediler ondan sonra... Sonra Hilmi onları bara götürdü. İyi olamadık, bari kötü olalım, dediler.
Reklam
Türkiye'de birçok kural, Anayasa'ya ve hukukun temel ilkelerine aykırı olarak uygulanmaktadır. Hukukun biçimsel kuralları bile yasaların özüne karşıt bir tutumla yaşatılmakta, yasa dışı alışkanlıklar, bir süre sonra yasanın yerini almaktadır. Böylece hukukta, kendi özelliği ve kuralları içinde yabancılaşma başlamaktadır.
Bilirkişi YargısıKitabı okudu
ABD Anayasası'nın beşinci değişikliğinde yer alan Aynı Suçtan İkinci Defa Yargılanma bendi, bir kimsenin aynı suçtan ikinci defa yargılanamayacağı anlamına gelmektedir. Söz konusu cinayet olduğunda zamanaşımı yoktur. Günümüzde New York'ta 54 tane ıslahevi vardır. Bu ıslahevlerinin toplamında yaklaşık olarak 47 bin mahkûm bulunmaktadır. -Veri Defteri, 78. sayfa
...çok önemli bir husus daha var bunu ancak Arapça bilenler bilir ve bazen rastgele değisik hadislere şöyle bakmakla yetinmeyen, aksine hadis kitaplarının tümünü veya en azından birini baştan sonuna kadar okumuş olanlar anlar. Bu kimseler, Resulullah'ın kendisine has bir dil, ifade, üslup ve konuşma biçimi olduğunu ve bunların tüm hadislerde aynı şekilde ve hiç degişmeden yansıdığını bilirler...Eğer birçok hafızası zayıf kimse bunları yanlış bir biçimde nakletmiş ve birçok zihnin azizliği bunları kendi görüş ve eğilimlerine göre bozmuş ve tahrif etmiş olsaydı hadislerdeki bu bireysel özellik hiç bulunmazdı. Birçok zihnin biraraya gelerek tek renkli uyumlu bir literatür ve kendine özgü bir üslup ortaya çıkardığına aklınız yatıyor mu?
Sayfa 318Kitabı okudu
Mustafa Kemal "hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir" diyen 1924 Anayasası'yla demokrasiyi, meclisi yüceltirken... Almanya'da Hitler iktidar olmuştu. İtalya'da Mussolini başa geçmişti. İspanya'yı Franco teslim almıştı. Portekiz'i Salazar yönetiyordu. Rusya'da Stalin hâkimdi. Polonya'yı darbeyle iktidara gelen Pilsudski eziyordu. Macaristan'ı kral naibi olarak amiral Horthy inletiyordu. Romanya'da kral vardı. Yugoslavya'da kral vardı. Avusturya'da çar vardı. Arnavutluk'ta cumhurbaşkanı Ahmet Muhtar Zogolli (Zogu) kendi kendini kral ilan etmişti. Yunanistan'da general Metaksas darbe yapmıştı. İsveç nazi yandaşıydı. Avrupa'da o dönemde İngiltere, Fransa ve Türkiye dışında halk egemenliğiyle yönetilen başka ülke yoktu. Mustafa Kemal vizyonu, Türkiye'yi üç yıl gibi inanılmaz kısa sürede modern dünyanın lider ülkelerinden biri yapmıştı.
Sayfa 161Kitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.