Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Kendimle savaşmaktan yoruldum. “Yapmam” dediğim ne varsa yaptım, büyük lokma yemedim ama büyük sözlerimin hepsini yuttum. Gitmelerden çok, kelimeler yaktı canımı. Geçmişi düzeltmeye çalıştım, sanki zamanı geri döndürebilirmişim gibi. Kimseden bir şey beklememeyi öğrendiğim gün, işte o zaman özgür olacağım. Akışına bırakmayı bir türlü öğrenemedim. Bana karşı yapılan her hatadan bile kendimi sorumlu tuttum, ama doğrularımı hiç üstüme alınmadım. Tek bir kelimeden binlerce anlam çıkardığım günler de oldu, yazılan uzun cümleleri görmezden geldiğim günlerde. İnsanlara inanmaya çalışmaktan yoruldum. Hayatıma giren her yeni insan, yeni bir yük benim için. İnsanların gündelik hırsları komik geliyor bana, hayatı ciddiye almıyorum. Yaşamlarına bir kez bile dışarıda bakamamış insanların, gerçekten dürüst olabileceğine inanmıyorum. Böyle insanları sevmiyorum, onlar da beni. Her şey karşılıklı. Tezer Özlü / Eski Bahçe - Eski Sevgi
Ben en çok kendimle savaşmaktan yoruldum. Sürekli affedecek bahaneler aramaktan, bir şeyleri düzeltmeye çalışmaktan, nefret etmemek için direnmekten yoruldum... En kötü tarafı da ne biliyor musun? Onca emeğimin, çabamın hiçbir faydasını göremedim. Sonra anladım ki sevgi her şeyi iyileştirmiyormuş. Eğer yara bir tek senin kalbindeyse, çok sevmek o yarayı daha da kanatıyormuş...``🥀🖤 .
Reklam
Ben farkında olmadan kendimle savaşmaktan yoruldum. Evet biraz zaman geçti gibi şimdi ise çoğu duyguyu yitirdim içimde mesela sevmek gibi. Sadece dalıp gidiyorum ara ara iyiyim yada öyle olmam gerekli diye düşünüyorum. Bazı şeylerin acısı düşündüğümden daha çok yer kaplamış bazı şeyler farketmeden beni de değiştirmiş. Ya da ben büyüdüm artık..
Kendimle savaşmaktan yoruldum; kendimle güreşmeye enerjimi harcayamayacak kadar düşmanım, önümde yeterince engel var. En yakınımdakileri kendimden uzaklaştıramayacak kadar az arkadaşım var.
Sayfa 331Kitabı okudu
Artık savaşmaktan yoruldum. Aslında kendimden yoruldum. Kendimle savaşıp kendimi yıpratmaktan... Artık bir son lazımdı bana... Düşünce yığınların arasından beni çekip alabilecek bir son.
Sayfa 281Kitabı okudu
“Ama koşmaktan çok yorulmuştum. Aynı anda hem dünyayla hem de kendimle savaşmaktan, sadece başımı suyun üstünde tutmak için mücadele ederken her şey yolundaymış gibi davranmaktan çok yoruldum.”
Reklam
"Tüm bunlarla savaşmaktan da yoruldum. En çok da kendimle savaşmaktan yoruldum."
Sayfa 370Kitabı okudu
Kendimle savaşmaktan yoruldum
"Yapmam” dediğim ne varsa yaptım, büyük sözlerimin hepsini yuttum. Gitmelerden çok, kelimeler yaktı canımı. Geçmişi düzeltmeye çalıştım, sanki zamanı geri döndürebilirmişim gibi. Kimseden bir şey beklememeyi öğrendiğim gün, işte o zaman özgür olacağım. Akışına bırakmayı bir türlü öğrenemedim. Bana karşı yapılan her hatadan bile kendimi sorumlu tuttum, ama doğrularımı hiç üstüme alınmadım. Tek bir kelimeden binlerce anlam çıkardığım günler de oldu, yazılan uzun cümleleri görmezden geldiğim günlerde. İnsanlara inanmaya çalışmaktan yoruldum. İnsanların gündelik hırsları komik geliyor bana, hayatı ciddiye almıyorum. Yaşamlarına bir kez bile dışarıdan bakamamış insanların, gerçekten dürüst olabileceğine inanmıyorum..
Yoruldum... Kendimle savaşmaktan . . .
Yoruldum duygularımla savaşmaktan, kazandığımı sanıp, yenildiğimi anlamaktan yoruldum.. kendimle savaşmaktan tekrar tekrar başa sarmaktan yoruldum sadece yoruldum.. Yoruldum hayal kurmaktan, vazgeçtiğimi sanıp tekrar sımsıkı tutunmaktan En çok da sözlerinden, gözlerinden,senden.. yoruldum.. beklemekten.. umut etmekten, sabretmekten yoruldum.. Kırılmaktan, parçalanmaktan, sonra toparlanamamaktan yoruldum.. V#V
Reklam
Bir Dost
Kendimle savaşmaktan yoruldum. Yapmam dedigim ne varsa yaptım büyük sozlerimin hepsini yuttum Geçmişi düzeltmeye çaliştim, sanki zaman geri döndürebilirmişim gibi Kimseden bir şey beklememeyi ogrendiğim gün iste o zaman özgür olacagim Akışına birakmayi bir türlÜ öğrenemedim.
Yapamam, yaşayamam bu benle...
Bunaltıcı bir yalnızlığın içinde debelenip duruyorum. Duygularım ve düşüncelerim ipi kopmuş bir uçurtma gibi savruluyor oradan oraya... Hiçbir şeye hakim olamıyorum. İçimdeki boşluk gitgide daha fazla büyüyor. Hayat o kadar anlamsız gözümde... O kadar ki; kendimle savaşmaktan, kendimi suçlamaktan çok yoruldum. Ani duygu geçişlerim oluyor, beş dakika önce kayıtsızca kahkaha atıp beş dakika sonrasında tamamen hayattan kopabiliyorum. İyi değilim belki ama kötü müyüm onu da bilmiyorum. Donuk donuk bakıyorum hayata... Ne bir ses var etrafımda ne bir nefes, kimsenin hiçbir şeyi değilim, kimsenin umursadığı da... Değersizlik duygusunu hiç bu kadar iliklerimde hissetmedim. Çok sıkıldım artık...
Kendimle savaşmaktan yoruldum. “Yapmam” dediğim ne varsa yaptım, büyük lokma yemedim ama büyük sözlerimin hepsini yuttum. Gitmelerden çok, kelimeler yaktı canımı. Geçmişi düzeltmeye çalıştım, sanki zamanı geri döndürebilirmişim gibi. Kimseden bir şey beklememeyi öğrendiğim gün, işte o zaman özgür olacağım. Akışına bırakmayı bir türlü öğrenemedim. Bana karşı yapılan her hatadan bile kendimi sorumlu tuttum, ama doğrularımı hiç üstüme alınmadım. Tek bir kelimeden binlerce anlam çıkardığım günler de oldu, yazılan uzun cümleleri görmezden geldiğim günlerde. İnsanlara inanmaya çalışmaktan yoruldum. Hayatıma giren her yeni insan, yeni bir yük benim için. İnsanların gündelik hırsları komik geliyor bana, hayatı ciddiye almıyorum. Yaşamlarına bir kez bile dışarıda bakamamış insanların, gerçekten dürüst olabileceğine inanmıyorum. Böyle insanları sevmiyorum, onlar da beni. Her şey karşılıklı. Tezer Özlü / Eski Bahçe - Eski Sevgi
Kendimle savaşmaktan yoruldum. "Yapmam" dediğim ne varsa yaptım, büyük lokma yemedim ama büyük sözlerimin hepsini yuttum. Gitmelerden çok, kelimeler yaktı canımı. Geçmişi düzeltmeye çalıştım, sanki zamanı geri döndürebilirmişim gibi. Kimseden bir şey beklememeyi öğrendiğim gün, işte o zaman özgür olacağım. Akışına bırakmayı bir türlü öğrenemedim. Bana karşı yapılan her hatadan bile kendimi sorumlu tuttum, ama doğrularımı hiç üstüme alınmadım.
336 syf.
·
Puan vermedi
Vadideki Zambak
Sevgi de yetmiyormuş...Çok önceden rastlaşacaktık. Vesikalı Yarim İçimde o kadar fazla yazma isteği var ki kelimelerin hepsi birden dışarı çıkmak istediği için tüm kelimeler birbirine karışıyor.Kitap okumanın tek zararlı tarafı sanırım bu. İçinde kelimeler birikmesi içinde anlatma baskısı oluşturuyor,insanlarla paylaşma isteği duyuyorsun. Bugün de bu dolma Balzac -Vadideki Zambak adlı eseri ile oldu.Çok da sözü uzatmadan başlayayım sizlere bu eseri anlatmaya. Balzac'ın okuduğum ilk eseri olan en ünlü eserinde ailesi tarafından yeterince sevgi ihtiyacı karşılanmamış iki insanın acı dolu yaşantıları sonrası bir baloda karşılaşması ve birbirini sevmeleri,o sevgi ihtiyacını birbiri ile karşılamaya duydukları acı anlatılmış. Henriette'nin evli ve iki çocuk sahibi olması, Felix'in genç olması ile önlerine çıkan engeller ve arı bir aşkın hikayesini bizlere sunmuş yazar. Evli bir kadın ile olan aşkı vicdanım her ne kadar red ediyor olsa da Felix'in çektiği acı onun aşkına saygımı azaltmadı. Goethe'nin Genç Werther'in Acıları eserinde de bu durumu yaşamış olsam da süperegom buna izin vermiyor doğru bulmuyor. Belki de aşka sanki büyük bir ayıp olarak bakmış olmam beni bu düşünceye yönlendirdi emin değilim. Eminim sizler eseri okuduğunuz zaman çok daha iyi değerlendireceksinizdir. Ben sadece kendimle savaşmaktan yoruldum...
Vadideki Zambak
Vadideki ZambakHonore de Balzac · Can Yayınları · 201842,2bin okunma
35 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.