Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sevmek için, nefret etmek için, insanın kendini vermesi gerekir. Varlıklarının ortasına sağlamca yerleşmiş olan, sonra günün birinde kendini aşka, kine veren, kendisiyle birlikte toprağını, evimi ve anılarını da veren insana ne mutlu!
Sayfa 45 - KUZEYKitabı okudu
Kalabalıkların millî hisleri Türkiye toplumunu oluşturan başka etnik ve dinî unsurlara karşı öfkeye, önyargıya, tarafgirliğe dönüş(türül)üyorsa, orada zehirli bir milliyetçilikten söz edebiliriz. Kalabalıklar, ‘kolektif bir illüzyon’ etrafında kolayca baştan çıkarılabilir. İnsanların milli hislerinin bir öfke ve nefret nesnesi yaratmakta asla kullanılamaması gerekir. Milliyetçilik, başka/öteki/bizden farklı insanların insanlıktan tenzil-i rütbeye uğratılması üzerinden prim yapamamalıdır. Böylesi bir gayret, bu topraklara ihanet anlamına gelecektir. Üzerinde yaşadığımız topraklar, çatışmanın değil ahengin, bölmenin değil birleştirmenin, nefretin değil sevginin, kibrin değil tevazuun köklü geleneğine sahiptir. Bu topraklarda kendini sevmek; aynı coğrafyayı paylaştığımız farklı din ve kökenlerden insanları da sevmek, ortak hikâyelerle ağlayıp gülmek, ‘öteki’yle tamamlanmak demektir.
Reklam
Sevmek yanmaktır, aşk ise kül olmaktır... Sevdiğini daha yüce bir sevgi için kendini feda etmek gerekir bazen!
Birinci kural yaradana hangi kelimelerle tanımladığımız kendimizi nasıl gördüğümüze aynı tutar şayet tanrı dendi mi öncelikle korkulacak utanılacak utanılacak bir varlık geliyorsa aklına demekki sen de korku ve utanç içindesin çoğunlukla yok eğer tanrı dendi mi evvela aşk merhamet ve şevkat anlıyorsan sen de bu vasıflardan bolca mevcut
"]Kendini sevebilmek için sevilmek gerekir. Sevginin reddi -sevilmeye layık nesne statüsünün reddi- kendinden nefreti doğurur. Kendini sevmek başkalarının bize sunduğu sevgiden yola çıkarak oluşur. İkame edici şeyler kullanılsa bile, bunlar bu aşkın hileli dahi olsa kopyaları olmalıdır. Kendimizi sevmeye başlayabilmemiz için öncelikle başkaları bizi sevmelidir."
Sayfa 115Kitabı okudu
Seni seviyordum, diye düşündü Antal, seni hiç eleştirmeden, bir daha asla sevemeyecek, sevmek istemeyecek kadar sevdim. Ben sana aittim ama sen benim değildin; kollarımın arasındayken bile benden uzaksın. Bazı geceler seni sarsarak uyandırıp parolayı zorla ağzından almak, sana kavuşmak için nereye gitmem gerektiğini nihayet söyletmek gelirdi içimden. Senin bir bencilden başka bir şey olmadığını, kendini ancak işini aksatmayacak ölçüde verdiğini anladığımda umutsuzluğumun olanca gücüyle hıçkıra hıçkıra ağladım. Ama sen hıçkırıklarımı duymadın; duymuş olsaydın bile bunun bir düş olduğunu sanırdın, zira beni sayar ve severdin ve sana göre bir erkeğin ağlamaması gerekir.
Sayfa 220Kitabı okudu
Reklam
"Sevmek yanmaktır, aşk ise kül olmaktır" diye devam etti lafına. "Sevdiğini daha yüce bir sevgi için kendini feda etmek gerekir bazen."
İnançlı olmak cesur olmayı, tehlikeye atılabilmeyi, acı ve düş kırıklığına hazır olmayı gerektirir. Emniyet ve güvenliği yaşamının birinci koşulu sayanlar inançlı olamaz. Kendini koruma sistemleri içine hapseden, mal mülk edinmenin emniyet olduğunu sanan kişi kendisini bir tutukluya dönüştürür. Sevilmek ya da sevmek, çok önemli bazı değerleri düşünmek ve bu değerler için her şeye son verecek adımı atmak için cesaret gerekir.
Sayfa 144Kitabı okudu
Chambord Kontu (V. Henri) olayını hatırlıyor musunuz? Bu da bir kral, lejitimist [iktidarın meşruluğunu soya dayandıran monarşi taraftarı]... İspanya'da Don Carlos'un yaptığı gibi, o da aynı dönemde Fransa'da iktidar arayışına girmişti. Hatta birbirlerini aynı aileden, aynı kökten sayabilirler, ama ne kadar farklı! Biri inançlarına
Sayfa 296 - 297, 298, 299,300, 301,302,303Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
520 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.