291 syf.
9/10 puan verdi
Sevgili Şükran Yiğit; 4 başlıkta ayrı ayrı derinlik yakaladığı bir romana imza atmış. Nedir bu başlıklar? 1) Romanın akışında derinden derine bir güncel siyasi tarih yatıyor. 80 darbesi ve sonrasında Berlin Duvarı'nın yıkılması. Karakterlerinde bu siyasi atmosferden etkilendiği, yaşamını şekillendirdiği görülmekte. Ki bazı karakterler
Burası Radyo Şarampol
Burası Radyo ŞarampolŞükran Yiğit · İletişim Yayınları · 2020787 okunma
Barbarca bir dağınıklık, plansızca bir renkler karmaşası var Moskova'da. Yeni dönem yapıları her şeyi daha da pitoresk yapmış. Parlak kırmızıya boyalı barok katedrallerin hemen yanında betondan gökdelenler, boyası dökülmüş tahta evlerin yanı başında heybetli saraylar, Paris'teki Eiffel'i andıran telsiz ve radyo kulesinin çevresine sıkışmış, kubbeleri soğan şeklinde, yapısı yarı Bizans yarı Çin mabetlerine benzeyen, kötü taklit edilmiş Rönesans saraylarının hemen yanı başında meyhane barakaları. Bütün bunların sağında solunda, önünde ve arkasında da kiliseler, kiliseler ve yine kiliseler. Hepsi de değişik bir görünümde, başka bir renkte boyalı badanalı. Sanki kent bir panayır yeri, her türlü yapı stilinde ve her renkte gerçekleştirilmiş binalardan oluşmuş, sıkış sıkış bir sergi... Burası, herkesin aklına geldiği gibi, hiçbir plana dayanmadan binalar kondurmuş olduğu en büyük kent olmalı.
Sayfa 228 - Everest YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Neden gecenin ortasında Rastlanır antidünyalara? Neden ikisi oturmaktalar Ve televizyonlara bakmaktalar? Bir çift cümle de anlamaz onlar. Onlar için ilk kez -- son kez! İyi âdetleri unutarak oturuyorlar, Sonunda çekecekleri çok acı var! Ve yanıyor kırmızı kulakçıklar, Sanki oturan kelebeklerdir onlar... ...Tanıdığım konuşmacı dün bana Dedi ki: 'Sayıklamadır her antidünya'. Uyuyorum, sağa sola dönerek düşümde Kent dairelerinin hücrelerinde. Benim erkek kedim sanki radyo alıcısı, Yeşil gözüyle yakalıyor dünyayı
Karamanoğlu Mehmet Bey'i Arıyorum...
Karamanoğlu Mehmet Bey'i arıyorum Göreniniz, bileniniz, Duyanınız var mı? Bir ferman yayınlamıştı: "Bu günden sonra, divanda, dergâhta,Bârgâhta, mecliste, meydanda Türkçe'den başka dil konuşulmaya" diye Hatırlayanınız var mı? Dolanın yurdun dört bir yanını, Çarşıyı, pazarı, köyü, şehri, Fermana uyanınız var mı? Nutkum tutuldu,
Ne vakit hoşumuza gitmeyen şeyler olsa, kendimizi avuturuz: Bu yolu ben seçtim, yapacak bir şey yoktu, hayırlısı böyleymiş. Ne tuhaf.
Yerdeniz Büyücüsü
Yerdeniz Büyücüsü
'nü hatırlayın: "Bütün hayatımızı, aslında yapmaktan başka çaremiz olmayan şeyleri rızamızla seçmeyi öğrenmekle geçiriyoruz." Her daim bir çare vardır sevgili okur. Dün de geç değildi, bugün
Nazım Hikmet'in Orhan Veli hakkında...
1955 yılında Budapeşte'deki Kent Radyo'sunda bir konuşma yapan Nazım Hikmet, çok seyahat ettiğini söyler. Bunun üzerine şaire sorarlar: "Acaba bu sık seyahatleriniz sırasında yanınızda bulundurduğunuz kitaplar nelerdir?" Nazım'ın yanıtı çok açıktır: "Şimdi size söyleyeyim. Mesela benim bavulumda neler var. Bir defa
Reklam
78 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.