"Bir keresinde okulun ve komşu okulun kütüphanelerindeki kitapların hepsini bitirmiştim. Bu sanırım üç ya da dördüncü sınıftaydı. Kütüphaneciyi benim için kitap sipariş etmesi konusunda ikna etmeye çalıştım. Böylece Britannica Ansiklopedisini okumaya başladım. Bu oldukça faydalı olmuştu. Neyi bilmediğiniz hakkında hiçbir fikriniz yok. Her şeyin orada olduğunu fark ediyorsunuz"
İster hayatımız, ister ekin tarlalarımız olsun, sahip olduğumuz şeyleri yitirmekten korkarız. Ama hayat hikayemiz ile dünya tarihinin aynı El tarafından yazılmış olduğunu anladığımız zaman, bunu anlar anlamaz, bu korku uçup gider.
Çocukların ödleri kopuyordu benden... O kadar ki, artik bildiklerini de unutuyor olmuşlardı. Egitmencilikte bir öğretmen buraya kadar düştü mü öğretmenliği hemen bırakmalıdır.
Ruhu özgür olan bir adam bütün sorunlara çözülebilecek şeyler olarak bakar. Ruhu köle olan adamsa şikayet ederek "Bir köle olarak ben ne yapabilirim ki ?" diye sizlanir.
Çocuğumuzun yazılı anlatım gücünün, konuşma becerisinin, nasil bir dinleyici olduğunun önemi yok, çünkü sistem tek bir alana , "okuduğunu anlamaya" kilitlenmiş durumda.
Zira daha iyi kararlara varabilmek için fikir ayrılıklarının peşinde olmak yetkin yöneticilerin önemli bir özelliğidir. Etrafina "Evet efendim"cileri toplayanlar yetkin yönetici değildir.