Bazen alaboraolup durulmayacağını düşündüğümüz hayat bir şekilde duruluyordu. Olmaz dediğimiz şeyler oluyordu. Yeter ki umudu kaybetmeyip hayat için çabalamaya devam etmek isteyelim.
Altını çizdiğim bir kitabı birine verirken çekinirim. Sanki yaralarımı teslim ediyormuş gibi sanki "Bak Benim Buralarım Çok Ağrıyor Kanıyor der gibi..."
"Hayat çok enteresan be " dedi İrem durduk yere.
"Nerden çıktı şimdi o ?" diye sordum.
"Birkaç ay öncesine kadar mutluluktan havalara uçuyordunuz. Bugün ise parçalanmış dağılmış hissediyorsunuz "
Verdiği cevap üzerine sessizce başımı sallayarak onalyarken " Aslında hayat o kadar da ilginç değil " dedi Su. "Resim yapmaya benziyor"
İrem'in yaşadığı kafa karışıklığı gözlerine yansıdı." Nasıl yani ?"
Omuzlarını silkerek " Çok fazla benziyor işte " dedi Su."Sadece kağıdı yırtma veya yanlışı silme gibi bi şansın yok "
" Ama böyle bir durumda ortaya güzel bir resim çıkaramayız ki " diyerek itiraz ettim.
" Yanılıyorsun, kardeşim " dedi bilgelikle." İstemeden bi daire çizdiysen, onu güneşe çevirebilirsin. İstemeden bi çizik attıysan, bunu ağaca benzetebilirsin. Sen yeter ki sanatkâr ol. "
Kitaplar ilaç gibidir, hangi kitabın kime iyi gelecegini bizler seçmeyiz. Bir kitap bize hitap etmiyor diye o kitabın yan etkilerini sayıp diğer tedavi olacak kişileride küçük göremeyiz kimin kime iyi geldiğini bilemeyiz. Çocukca dediğimiz yada beğenmediğimiz genç kurgu belki başka bir gencin yüreğine dokunuyor yaralarını sarıyor bunu asla bilemeyiz kimse okuduğu kitaptan dolayı yargılanmamalı her kitaba her okuyana saygı duyulmalı