Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.11
Oğuz Atay'ın Tutunamayanlar'ında gördüğümüz gibi Tehlikeli oyunlarında da okuyan olan, aydın olmaya çalışan insanların istirabini görüyoruz. Okudukça diğer insanlardan uzaklaşan, sessizleşen içine kapanan onlarla nasıl iletişim kuracağını bilmeyen daha doğrusu istemeyen, insanların ve kendinin tüm iç yüzünü bilen kişilerin hikayesi.
SİYAH BEYAZ KAYIP KALPLER
TÜM ZAMANLARIN KİTABI-II
Tülin Baturu Ocak
Cinius Yayınları
465 sayfa
Türk fantastik türünün bence değerli yazarlarından biri olan yazarın, üçüncü serinin ikinci kitabını zevk ile okudum...
Fantastik tarzda yazdığı diğer kitaplar gibi ilginç, sürükleyici ve elinizden düşmeyen bir eserdi... Yayınevinin biraz daha
Yaşamadım ama okurken öyle yüreğimde hissettim ki...
O kadar çok şey yazmak istiyorum ki ama mükemmel dilimiz Türkçe bile yetmiyor anlatmama...
Vatan uğruna şehadete ermek, ölmek diyemiyor insa, ahirete gülümseyerek, koşarak gitmek bu. Bunun başka bir tarifi olamaz. Kim böyle şerefli bir ölüm istemez ki ama işte herkese de nasip olmuyor bu şeref. Rabbim bizi vatansız, ezansız, bayraksız bırakmasın. Çünkü vatansız olmaz, bayraksız olmaz, ezansız olmaz. Her şekilde yaşanır ama vatansız yaşanmaz. Bu vatan için çok canlar verilmiş, çok kanlar dökülmüş.. Onların hakları kimsenin yanına kalmaz, ne dünyada ne de ahirette. Ama bizlerde ödeyemeyiz onların hakkını, dilerim onların yolunda gayret sarf ederken göçer gideriz bu dünyadan. Görmedik, tanımadık onları böyle kitaplardan, anlatılanlardan öğrendik. Keşke tanısaydık, bilseydik bu davayı keşke onların ağzından dinleysedik. Kısmet değilmiş ama bu güzel eser için de yazarımıza teşekkür etmek isterim. Bizi o günlere götürdünüz, hissettirdiniz. Kaleminiz daim olsun...
Dizisi mükemmeldi. Kitabı da bir o kadar güzel olmuş. Leyla ile Mecnun bir bağımlılıktır. Abartmıyorum gerçekten bu böyle. Kendi çölünde kaybolan herkes bu dünyada kendinden bir parça buluyor. Hayatında bulamadığı samimiliği, sevgiyi, saygıyı, vefayı ve buna benzer tüm güzel şeyleri, l&m dünyasında buluyor. Kim istemez İskender gibi bir baba, İsmail gibi bir abi, Yavuz gibi dost, Kaan gibi bir kardeş ve Leyla gibi bir sevgili?
Ve kim istemez Erdal gibi bakkalının olmamasını?
Kitabı okurken gözümde aynen dizide ki gibi yaşandı her şey yüz mimiklerine kadar. Burak Aksağın absürt komedisi ve Onur Ünlü'nün derin edebiyatı ve oyuncularının da oyunculuklarıyla süslediği mükemmel bir eser Leyla ile Mecnun.
Dizide oyunculardan kaynaklı olarak ayrılmalar olduğu için senaryo değişmişti bir kaç sefer. Ama yinede göndermeleriyle mesajlarıyla alıntılarıyla mükemmel bir işti.
Herkesin içinde beklediği bir gemi vardır. "O gemi bir gün gelicek." Gelmezsede sıkıntı yok aslında biz beklemeyi seviyoruz mevzu gemi değil galiba.
(Not) diziyi bitirenlerin mk
1- Rab, baktığında ne kadar basit bir kelimeydi ama nasıl da karmaşık aslında. Yaptığın herşeyi görüp duyacak kadar yakındı ama ulaşılması imkansız. Ne var ki peri bir yolunu bulmaya kararlıydı. Zira eğer annesinin dindar Allah algısıyla babasının laik Tanrısını birleştirmeyi başarabilirse ebeveynlerini bir şekilde bir araya getirebileceğine
Voltaire’in en önemli eserlerinden biri olarak anılan Candide, gerçekten de bu mahlası hak eden bir kitap. Kitabı okuduktan sonra bir de tahliline bakmak okur için çok aydınlatıcı olacaktır.
Ana karakterimiz Candide; iyimser felsefenin temsilcisi Pangloss ve tüm 'vazgeçmişliğiyle' Pangloss’a oldukça tezat bir karakter olan Martin’in arasında, iki
