Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Uçmanın nasıl bir şey olduğunu keşfedenler , konmanın nasıl bir şey olduğunu pek bilmezler
Ben küçükken, sokağımız çok büyüktü. Sonra ben büyüdükçe sokağımız küçüldü. O kadar küçüldü ki benim büyüyen hayatım içine sığmaz oldu
Reklam
144 syf.
10/10 puan verdi
·
21 saatte okudu
NABIZADE NAZIM ZEHRA
Okuduğum en güzel Türk klasiklerinden biri oldu. Nabızade Nazım’ın kalemine hayran kaldım, çok akıcı ve sadeydi. Olaylar hiç uzatılmadan pat pat gerçekleşti. Çok sevdiğim bir senaryo vardı aslında kitapta: kim kime dum duma. O onunla yatıyor bu bununla kalkıyor o onun arkasından iş çeviriyor.. bu buna yapmadığını bırakmıyor. Suphi, ustasının kızı
Zehra
ZehraNabizade Nazım · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201911,3bin okunma
Âlemde ha ölmüşün ha kalmışın Kim kime dum duma
Sayfa 213Kitabı okudu
Sizler farkında mısınız bilmiyorum; ama hayat, en az sütlü bir bonbon şekeri kadar güzeldir bence
Reklam
İnsan çocukluğunda yıldızları çok severse, zamanla gökyüzündekilere benzeyen yıldızların, içinde de ışıldamaya başladığını fark ediyor
"Âlemde ha ölmüşün ha kalmışın Kim kime dum duma."
(Meydan, 7 Mayıs 1948),Can YayınlarıKitabı okudu
Bulundukları yeri güzelleştirmekle görevlendirilmişlerdir
Reklam
Bütün düzen altüst oldu. Ayaklar baş, başlar ayak oldu. Kimin üste çıktığı, kimin altta kaldığı anlaşılamadı. Ezilenlerin iniltisi göklere yükseldi. Çarpan, deviren, düşüren birbirine karıştı. Kim kime, dum duma, alan çalan bilinmedi.
Sayfa 105Kitabı okudu
336 syf.
5/10 puan verdi
Yine bana hüsran yine bana çokça hüsran... Herkesin ayılıp bayıldığı, yorumlarıyla yüceltip beni bile etkiledikleri bu kitapta ne yazık ki ben tutunabilecek hiçbir karakter, olay, nokta yada virgül bulamadım. #goodreads te 4 puana bile çıkamış bu kitabı #stephenking neden okuyun demiş bilemiyorum, fena ayıp etmiş bence. Çok sıkıcıydı, aşırı sıkıcıydı, ilk kısımlar bitmek bilmedi bir türlü. Yazar şöyle olunur, yazar böyle olunur, yazar olmak büyük yalnızlık ve hüsran doğrurur bla bla bla.... Ana karakter olan "Jake" fena silik ve ezik bir tip zaten gerçek anlamda nasıl bir tipi var kim kime dum duma, yaşınıda çok sonradan öğreniyoruz ama yazarlık konusundaki bilgisini ve beceriksizliğini çok detaylıca okuyoruz da okuyoruz:(( Hikayede akıcılık yok, heyecan yok, gerilim yok, süpriz desen hemen anlaşilabilir seviyede sadece bir tık bir şaşırma var oda pufff etkisi kadar. Kısaca ben beğenmedim hemde hiç beğenmedim, boşa vakit kaybıydı.
Hikaye Hırsızı
Hikaye HırsızıJean Hanff Korelitz · Altın Kitaplar · 2024298 okunma
Sabahattin Ali:
« Vatan’ın üstünde başka bir not: “Başımız sağ olsun!” Donup kaldım. İlk sayfada iri kara harfler: “Sabahattin Âli öldürüldü!” Haber özellikle hükümet organı Ulus’ta geniş. - Sesli okusana Hocaa! Boğuluyorum, nasıl okuyayım? Bulgaristan’a geçmek istiyormuş. Şebekeye kapılmış. Mart sonunda çıkarmışlar İstanbul’dan Kırklareli’ne. Ali Ertekin adlı ajan, “ulusal duyguları kabarınca” başına sopayı indirmiş. Önceden anlaşmışlar güya. Sabahattin Ali, “Bulgaristan’dan Moskova’ya geçeceğim. Oradan alacağım plana göre Bulgaristan Türklerini hazırlayıp Türkiye’nin üstüne yürüyeceğim, deyince kararını vermiş. Sınıra yakın bir meşelikte kitap okuduğu sırada ardından yaklaşıp indirmiş sopayı. Puşkin’in kitabıymış elindeki. Gözlüğü düşmüş yanı başına. Ama kim kime dum duma. Katil geçip gitmiş. Orada meşelerin içinde kalmış ölü. Tâ 16 Haziran’da Sazara köyünden Çoban Şükrü bulmuş. Koşup karakola haber vermiş. Haberi basından saklamışlar. Savcılık soruşturma yapmış. İstanbul’dan getirilen arkadaşlarına gösterilmiş. Eşyasından bilmişler. Ali Ertekin Aralık ayında yakalanmış. Eylemini söylemiş; tutuklamışlar güya. Gerçekten o mu, değil mi diye cesedi yeniden incelemişler. Gazeteler altı ay sonra, tâ 13 Ocak’ta veriyor haberi. Ağız birliğiyle bir hainin temizlendiğini yazıyorlar. Ankara’da yaşadığı yıllarda evine gelip giden, sonra DP’den politikaya soyunan bir yazar makalesine Mukaddes Katil diye başlık atmış; Ali Ertekin’i kutluyor. “İnsan soyu bu kadar alçalır mı Hocaa?” »
Sayfa 53 - Literatür YayınlarıKitabı okudu
Eski zamanlar, o zamanlar, bir zamanlar karnımız hiç aç kalmazdı. Ve kimse kimseyi yardımsız bırakmazdı. Yoksulduk, eksiktik, yaralıydık ama birbirimize yakındık.  Eski zamanlar, o zamanlar, bir zamanlar şimdiki gibi kim kime dum duma değil, topyekün yaşardık.
Sayfa 33 - Heyamola YayınlarıKitabı okudu
“İnsan en çok kendi çocukluğunun sokağında yaşar.”
Sayfa 23
209 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.