Sen beni asla,asla tanımayan,bir su birikintisinin yanından geçercesine yanımdan geçip giden, bir taşa basarcasına üstüme basan, hep ama hep yoluna devam eden ve beni sonsuz bir bekleyiş içerisinde bırakan sen.
Kimsin ki benim için?
Stefan Zweig
Sen beni asla,asla tanımayan,bir su birikintisinin yanından geçercesine yanımdan geçip giden, bir taşa basarcasına üstüme basan, hep ama hep yoluna devam eden ve beni sonsuz bir bekleyiş içerisinde bırakan sen.
Kimsin ki benim için?
Stefan Zweig
Uzun bir süredir öykü ağırlıklı okumalar yapmaktayım. Daha önce paylaşmış olduğum bir alıntıda yer aldığı gibi (#69389465), ben de herkesin bir öyküsü, şiiri, şarkısı olması gerektiğini düşünüyorum. Bu nedenle okumuş olduğum 164 tane öykü kitabının içinden bana dokunan öyküleri bir ileti altında paylaşmak istedim.
Bu
Sen beni asla,asla tanımayan,bir su birikintisinin yanından geçercesine yanımdan geçip giden, bir taşa basarcasına üstüme basan, hep ama hep yoluna devam eden ve beni sonsuz bir bekleyiş içerisinde bırakan sen.
Kimsin ki benim için?
Stefan Zweig
‘CİNSEL TACİZDEN DE ÖTE CİNSEL SALDIRI’
Hürriyet’e konuşan Pelin Buzluk yaşadıklarını şöyle anlattı: “Leyla isimli kullanıcının yazdıklarını görünce altına ‘Neden çamur atıyorsun, ne belli?’ gibi bir yorum gördüm. Sonra ‘onu yalnız bırakmamalıyım ben de başımdan geçeni anlatmalıyım’ diye düşündüm. Yaşadıklarımı yeniden hatırlamak travma
Cengiz Aytmatov hakikaten de öyle özellikle 👧🏻90’lar çocukları sokağın toprağını yutmuş çocuklardır. Bu çocukların gizli bir bağı vardır. Diğer şehirlerde ki çocuklarla. Ve Sadece çocukların arasında “Nasıl ya ?” Şöyle anlatayım efendim; Bazı oyunlar vardır, o zaman herkes oynamıştır. O oyunları her şehir de, farklı isimlerle. Misal biz İzmir’de ⚽️MUÇİ
Kapalı kapılar,inandır beni.
Son anahtarı çeviriyorum.
Gözlerim bağlı,ellerim çözülüyor.
Geç kaldım hikayeler için.
Denedim bu şeyden defalarca vazgeçmeyi
anlaşılan yine beceremedim.
Yazıp yaşamak yaşayıp yazmak.
"KİMSİN SEN ?" 13 yaşındaydım sanırım okuduğum "Sofie'nin Dünyası" romanında böyle bir not buluyordu posta kutusunda. Bu cümle beni öyle bir etkilemişti ki, o zamanlar tuttuğum günlüklerimde, sıklıkla kendime sormuştum bu soruyu. Bir aydır yine durmadan dolanmaya başladı bu cümle, kafamda. Dinliyorum cevaplarımı.
Sen beni asla,asla tanımayan,bir su birikintisinin yanından geçercesine yanımdan geçip giden, bir taşa basarcasına üstüme basan, hep ama hep yoluna devam eden ve beni sonsuz bir bekleyiş içerisinde bırakan sen.
Kimsin ki benim için?
Stefan Zweig