Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
HAZAN SANIYORLAR
Biz olamamaktır bunca çıkmazlık Her şeye rağmense vardır bıkmazlık Kırık dökük beden aşkta yıkmazlık Güneş temmuzdadır çölde yakmazlık Hazan sanıyorlar yeşil gelecek Asık değil yüzü gülen kahpeymiş Hiç durmamasıya atlar dehteymiş
Yas, gözyaşından olduğu kadar buruk tebessümden; kaybedilen geçmişten olduğu kadar kazanılamayacak gelecekten de besleniyor. Bu yüzden, kâh geçmiş anların yetim hatıralarına dalıyor, kâh gerçekleşemeyeceğini bilmenin hüznüyle yeşeren kırık dökük hayaller kuruyordum.
Sayfa 96
Reklam
HG’ın böyle paragraflarına hastayım
O günlerde boşalttığım şişelerin bugün üzerinde şuna benzer cümleler yazıyordu: alkol dostunuz değildir. Doğruydu çünkü o dönem alkol benim sevgilimdi. Tam da bir sevgili gibi bana hayaller gördürmüş ayaklarımı yerden kesmişti. Ve yine tam bir sevgili gibi başımı ağrıtıp midemi bulandırmıştı. Defalarca terk etmeye çalışsam da ona hep geri dönmüştüm. Nefretle de içmiştim, sevgiyle de. Şiddetle de içmiştim, şefkatle de. Bazen gülerek, bazen ağlayarak… Alkol benim ilk aşkımdı. Belki de kadınların karşısına çıkacak yüzüm olmadığı için… Ya da bir yüzüm olmadığından kadınlar karşıma çıkmadığı için… Ancak nedeni herneyse, ben hiçbir kadını alkol kadar sevmemiştim ve hiçbir kadın da beni sevmemişti. Geriye de sadece mekanik bir sıvı alışverişi kalmıştı: seks… Tabii ki para karşılığında… Yoksa kim benim gibi bir ucubeyle sevişirdi? Ucubelik fetişi olanlar mı? Evet, onları da tanımıştım. Witkin ya da Arbus fotoğraflarında yer alacak kadar biçimsiz olan yüzümün onları nasıl tahrik ettiğini çok yakından görmüştüm. Gözleri parlayarak bakar ve heyecandan titreyen elleriyle yüzüme dokunurlardı. Bozuk ya da kırık olana hayranlık duyar, bu hayranlığın peşinde yatağıma kadar gelir, ertesi sabah da büyük bir utançla kaçıp giderken terapistlerini arayıp randevu almaya çalışırlardı. “Neden böyleyim? Benim neyim var?” diye sormak için… Oysa bana sorsalar bedavaya söylerdim: “Senin neyin var, biliyor musun? Her şeyin! Sorunda bu.”
Sayfa 232Kitabı okudu
Belki unuturuz onu Tüm kasımdan kalma çiçekler gibi Arasına koyarız şarkı yazdığımız Kırık hayaller saklı defterin
Halet-i ruhiye
Şu gökyüzüne baktım Süsen, sümbüller arasından dolanırken Yollar adımlara söylenirken Kedilerin uykusu esnasında Sakin bir sokağın loş ışığında Gördüm, geçirdim günleri, ayları Hep aynı şarkılar, türküler... Ara sokaktan dönerken kaldırımda tütün sarıyorlar Birilerini, birbirlerini soruyorlar geceden gündüze Burası ayrı bir dünya, bambaşka bir
Umarım hayal kırıklığı yaşamazsın. Kırık hayaller, kırık camlar gibi keskindir. Acıtır iz bırakır. Silgisi yoktur bu izlerin, bir ömür ruhunun ayaklarını carmihlar. Sakatlar seni..
Sayfa 62 - LunaKitabı okudu
994 öğeden 976 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.