Ben senin yazdığın paragrafta bir noktaydım ya da iki harf arasında bir boşluk.
Sen benim kitabımın her cümlesi, her harfi, her boşluğu, kalemin sayfaya değdiği değmediği her bir yer..
Maddi ve manevi anlamda mesafeler izafidir. Fakat, elinizle ya da yüreğinizle uzanmanızdan bağımsız olarak, uzandığınızda dokunamadıklarınız yakın değildir. Bkz: tv kumandası..
Gittiğim yol, yol olmasın ama yeterki senle olsun derken, yol arkadaşımın, yolun sonunda hayali arkadaş çıkması.. trajik..
yol=hız x zaman; zaman sonuza giderken hızdan bağımsız yol da sonsuza gider..
İnsan bütün gün boyunca bir şey olmasını bekler, bekler, bekler... Başı ağrıdan sancımaya başlayana kadar düşünür, düşünür, düşünür... Hiçbir şey değişmez, hiçbir şey olmaz. İnsan yalnızlığıyla öylece kalır.
Yaşamak böyle bir şeymiş gibi geliyor bir süre sonra. Alıştım. Sormuyorum artık bindiğim otobüsün nereye gideceğini, neye inanıyor Stavrogin, ne zaman geçecek baş ağrılarım.
Sormuyorum...
Milyonlarca ışık yılı ötedeki yıldızı görürken, 10 km ötedeki şehrin ışıklarını göremeyebilir insan.. bakış açısı de, fizik kuralı de, kısmet de, körlük de.. ne dersen de.. sen isterden şehri yak, o solum yıldızlara bakarken..