Charles Dickens'ın ünlü eseri Büyük Umutlar'ın birinci cildinde, baş karakterimiz Pip’in (yani asıl adı Philip Pirrip) kaçak bir mahkumla karşılaşması ve sonrasında yaşadığı olaylar anlatılmaktadır. Pip'in annesi, babası ve kardeşleri hayatta değildir. Bu sebeple ablası ve demirci kocası Joe ile yaşamaktadır. Pip oldukça yaramaz bir çocuktur ve ablasından defalarca kez dayak yemiştir.
Bir gün ablasından habersiz kilise mezarlığına, ailesinin mezarlarını görmeye giderken kaçak bir mahkumla karşılaşır ve çok korkar. Mahkum, Pip'in cebindeki her şeyi alır ve daha fazla yemek ve bir eğe getirmesi için ona tehditler savurur. Pip bu durumdan çok etkilenir ve ablasının yaptığı yemekleri ve Joe'nun aletlerinden bir eğeyi çalarak mahkuma verir. Mahkum, karnını doyurduktan sonra kaybolur ancak Pip bu olayın şokunu atlatamaz.
Bir gün Joe, Pip'in çaldığını öğrenir ve onu uslu bir çocuk haline getirmek için Bayan Havisham'ın yanına yollayarak oyun oynamasını sağlar. Bu olay, Pip'in hayatını tamamen değiştirir çünkü Bayan Havisham'ın üvey kızı Estella'ya aşık olur ancak Estella onu küçük düşürür. Pip, bir beyefendi olmak için eğitim almaya başlar ve bir gün büyük bir mirasa sahip olduğunu öğrenir. Mirasın kim tarafından bırakıldığı belli değildir ancak Pip, bu mirasın Bayan Havisham tarafından Estella'ya uygun bir beyefendi olması için bırakıldığını düşünür. Pip, “büyük umutlarını” gerçekleştirmek için Londra'ya gider ve burada kendine yeni bir hayat kurar…(dahası da var)