“Bugün, dünün yarını için alınan ibret, ama aynı zamanda yarının dününe verilen bir emanet”
Bir otobüs yolculuğunda ya da okumaya ayırdığınız birkaç saatte, dizelerle taçlandırılmış güzel bir yazı seçkisi olmuş. Yazarın da dediği gibi, tam bir ‘Vaziyeti Derle(me)’ kitabı. Yazar, yer yer gülümseten, çokça düşündüren dijital dünyanın eleştirileri, kapitalizmin insanlığı robotlaştırması, insanlığın doğa katliamı gibi kısacası insan olmaya dair konuları ele almış. Kitabın sonunda okuyucuyu bekleyen yazarın kaleminden çıkan özlü sözleri çok beğendim.
Okuma eyleminin insanların temel ihtiyaçları arasında olmasını düşündüğüm yazıya katılmamak elde değil. Günümüzde kitap okuma yerine özeti bulma telaşı hatta özetin özeti bulma telaşını bende anlamlandıramıyorum.
52 Hertz Balinalarını bilir misiniz? En yakın türdaşlarının iletişim frekanslarının 12-25 hertz arası olduğunu düşünürsek dünyanın en yalnız canlısına çok üzüldüm.
Benim de kendime sorduğum sorular bunlar oldu:
Neden çoğumuz olduğumuz gibi yaşamayı seçmez diye kendinize hiç sordunuz mu?
Yeryüzünün grileşmesi mi, gökyüzünün grileşmesi mi yoksa insanın grileşmesi midir en korkuncu olan?
Seri üretimden çıkmışçasına aynı olmanın takdir edildiği bu dünyada, kendi gibi olmaya çalışan çoban yıldızlarına selam olsun.