Stefan Zweig birçok okurun bildiği ve sevdiği bir yazar olmakla birlikte ben de bu topluluğa dahilim. Psikolojik betimlemeleri tüyler ürpertici derecede muhteşem. Şahsen okurken “bunları ben de hissetmiştim, ne kadar da güzel anlatmış” dediğim oluyor. Bazen hissettiklerini kelimelere dökemeyen bizler için, hisleri muhteşem anlatıp okuyucuya yansıtan bir cevher Stefan Zweig.
Clarissa adlı kitap hakkında görüşlerim ise gayet olumlu. Normalde klasikler bayar, sıkar lakin bu kitap hiç de sıkmadı. Konusu itibariyle ve yazarın kalemi sayesinde o dünyada sürüklenip gidiyor okur. Clarissa tam anlamıyla yalnız bir hayat süren, içe kapanık bir kızımız. Hiç kimseyle birlikte olmamış, kalbini açmamış kendi halinde yaşamaya çalışan ve bir anda hayatında süprizler ile karmaşık, hüzünlü, korkulu döneme giriyor. İş maksadıysa gittiği İsviçre’de Fransız bir adamla tanışır ve aşık olur. Birinci Dünya Savaşının çıkmasıyla birlikte iki düşman ülkenin vatandaşları ve aşıkları olarak Clarissa’yı oldukça zor bir dönem bekler. Ben bayıldım bu kitaba! Tabii sonu pek tatmin etmese de gayet hoş bir kitaptı. Savaşın zalimliğine gene tanık olduğumuz, kavuşulmayan aşkın derin hüznü ile okuduğumuz güzel bir eser. Kesinlikle tavsiye ediyorum. Okuyunuz.