Çocuğun kamusal açık alanlarda oyuna en kolay ve en çabuk erişebildiği mekanlar, genellikle çocuk oyun alanlarıdır. Çocuklar bu alanlarda diğer yaşıtlarıyla ve ebeveynleriyle güven içinde vakit geçirme olanağı bulurken, aynı zamanda etkin olarak oyun sürecine katılacaklarından hem yaratıcılıklarını geliştirmiş hem de bedensel, zihinsel ve sosyal açıdan sağlıklı bir gelişim göstermiş olurlar. İçinde bulunduğumuz yüzyılda, çocuk oyun alanlarının tasarımı söz konusu olduğunda her ne kadar "Evrensel Tasarım" kavramı adına farkmdalık, hem ülkemizde hem diğer başka ülkelerde giderek artış gösterse de özellikle ülkemizde tasarlanan çocuk oyun alanlarının çoğunluğunu farklı yetilere sahip çocukların kullanamadığı, kullanabildiği alanlarda ise diğer yaşıtlarıyla oynanan oyunlara dahil olamadığı yapılan çalışma ve gözlemler sonucunda açıkça görülmektedir. Oyuna dahil olamayan farklı yetilerdeki çocuklar kendilerini dışlanmış hissetmekte ve çocuk oyun alanları yerine kendi evlerinde ya da bahçelerinde ebeveynleri ile oynamayı tercih etmektedir.
Ben varya bayıldım ya
Valla bayıldım
Kitap çok çok çok güzeldi kesinlikle okuyun yani yok böyle bir şey
Savaşı ele alması orada anılara yer vermesi zaten harika birseydi gerçekten çok beğendim
Felah 1Leman Veli · Ephesus yayınları · 2023221 okunma
Kitap, Afganistan'da yaşanan şiddetli rejim değişikliklerinin gölgesinde yaşayan ve sonradan kaderleri birleşen iki kadın olan Meryem ve Leyla'nın hayatlarını anlatmaktadır. Kitabı çok beğendim. Yazar Afganistan'da kadın olmanın ne kadar zor olduğunu ve kadınların mücadele ettikleri konuları güzel anlatmış. Kitapta kadın karakterlerin babaları ve eşleriyle olan problemlerine fazlasıyla değinilmiş. Özellikle kadın okuyucuların kitaptan daha fazla etkileneceğini düşünüyorum. Okunması gereken değerli bir kitap.
*Bu kentin ne çatılarını ışıldatan ayları sayabilirsin,
Ne de duvarlarının gerisine gizlenen bin muhteşem güneşi.
"Onlara zihinlerini kullanmak ağır geliyordu ve zihinlerini hadım ediyorlar, onları kısırlaştırmayı seçiyorlardı; böylece dertten tasadan ırak, gamsız bir hayatları oluyordu."
Bildiğin gibi değil hiç
Çok ağladım, ne çok ağladım
Okudukça sayfaları
Anladım
Üzerimden bir yük treni geçmiş gibiyim.
Kendimi Petey'in yerine koydum off çıldıracağım diye korktum.Öyle çok haksızlığa uğradığını bilmek çok acıtıyor canını insanın.Terk edilmek, anlaşılmamak aciziyet. Cehennem gibi bir hayat . Daha acısı kitapta Petey'in çevresinde ki o tiksinti duyan, umarsız insanlardanız bir çoğumuz.
Farkında olmak bazı şeyleri belki düzeltmeye yetmez ama iyileştirme yönünde bir adımdır ve yön her zaman hızdan daha iyidir. Yazar bize bu kitapla yön çiziyor HARİKA bir kitap tavsiye ederim.
PeteyBen Mikaelsen · Beyaz Balina Yayınları · 20144,576 okunma
Açıkçası kitap hakkında duyduğum yorumlardan olsa gerek kitaba karşı beklentim baya yüksekti. Beklentim bu yönde değildi ama kötü de diyemiyorum. Kitaptaki büyü sistemi çok tuhaftı. Fazla masalsı ve karmaşıktı. Başta saçma gelmişti ama farklı bir şey denenemiş sonuçta, hakkını da vermek gerek belirli bir mantığı oturtulmuştu ve alışılmışın dışındaydı. Bence kitabın en eksik yönü karakterlerin fazla karakter olmasıydı. Demek istediğim, kitabı okudum ettim ama kitaptaki hiçbir karakter bana geçmedi tam olarak. Onları isteseniz de özümseyemiyordunuz. Duyguları size geçmiyordu. Elspeth ve Ravyn arasındaki ilişki bile "fantastik yazıyorum ama içinde aşk da olsun" diye var gibiydi, ne bileyim ben hissedemedim yani. Ama kitap size bi fantastik vaadiyor ve bunu veriyordu sonuçta. Yani ne beklediğinize bağlı.
Onun dışında bence bazı şeyler fazla tahmin edilebiliridi. Şu an henüz gerçeği öğrenmesekte Ione ve Bakire Kartı hakkında da bir tahminim var, ve açıkçası çıkmasından çok çıkmamasına şaşırırım. Her neyse, muhtemelen sırf seriyi bitirmiş olmak için devam kitabını okurum diye düşünüyorum.
(BELKİ BUNDAN SONRASI Bİ MİKTAR SPOİLER'A KAÇAR!)
Kitap bana bi masal retelling'i anlatıyormuş gibi hissetirdiğinden kitabın daha şiirsel bir dille yazılsa nasıl olurdu diye merak ediyorum. Ya da Kabus karakterinin aslında kötü karakter olsaydı ve başından beri amacı kontrolü eline alıp tüm kartlara ulaşıp onlara tek tek dokunmak dokunmak olsaydı aşırı keyifli olmaz mıydı?