Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.26
Abra Kadabra
Jodi PicoultEn Eski Abra Kadabra Yorumları ve İncelemeleri
En Eski Abra Kadabra sözleri ve alıntılarını, en eski Abra Kadabra kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Puan
8.110 üzerinden
Başlarda bu kitap hiç bitmesin diye içimden geçirerek okuyordum. Kitaptan adeta mutluluk taşıyordu. Daha sonra olaylar gelişmeye başladı. Çok iyi kurgulanmış bir öyküydü. Tek kelimeyle hikaye yoğun ve büyüleyiciydi. Kitabın sonlarında Delia'nın yaptığı seçimi beğenmedim açıkçası. Eric'i çok sevmiştim. Sonun tercih ettiğim gibi bitmemiş olmasının anafikri güçlendirmiş olduğuna inanıyorum. Çok iyi bir kitaptı. Jodi Picoult yine, yeniden beni yazımıyla büyüledi.
4 yıldır aradığımdan mıdır bilinmez;uzun süre susuz kalmış bir insanın,suyu içtiği o ilk an kadar tarifsiz bir heyecanla okumaya başladım bu kitabı.
#aprilyayincilik 'ın ne yazık ki okuyucusuna her kitabında stok sorunu yaşattığı ve her nedense dünyanın çeyreğinde her yaş grubu tarafından beğeniyle okunmasına rağmen çoğu kitabı Türkçeye çevrilmeyen muhteşem kalem Jodi PİCOULT'un 2010 basımı kitabı "Abra Kadabra". Yazarın Yapboz, Cam Çocuk, Kız Kardeşim İçin, Anlaşma, Taş Kağıt Makas,Ev Kuralları,Eve Dönüş Şarkısı,Abra Kadabra,Hikayeci,Bir Daha Bak ve Türkçeye geçen baharda çevrilen "Ayrılık Vakti" de dahil bütün kitapları "adalet" temeline dayanır.Öyle işler ki dikkat çekmek istediğini,öyle anlatır ki sebep-sonuç düzeneğini; en doğru bildiğinizi yanlış,-asla-dediğinizi -belki- leyip hayretle olabilirleştirirken yakalarsınız en beklenmedik anda kendinizi.
Yaşadığınız hayat ustaca planlanmış bir kurguysa ve doğru bildiğiniz herşey o kurgunun parçasıysa, size bu hayatı bu şekilde kuran öz babanızsa; cevabını bilmediğiniz tek şey aynı durumda kalınca ne yapacağınızsa, bu kitabı okurken kime hak verdiğinizi iyi düşünün. Çünkü Jodi PİCOULT son sayfayı yazıp noktayı koyduğunda, kafanızda hiçbirşey eskisi gibi kalmayacak. Yapboz,Cam Çocuk ve Eve Dönüş Şarkısı ile okuyucusunu kalemine meftun eden yazarın, yine bütün genellemelerinize dinamit vuracak bir kitabı "Abra Kadabra".
Jodi PİCOULT eşsiz.
Sevdiğiniz insan için herşeyden vazgeçebilir misiniz? Gerçek anlamda herşeyden. Kitap tam da bunu anlatıyor. Küçük kızına güzel bir hayat verebilmek için kimliğini, hayatını geride bırakıp yeni bir hayat inşa eden baba ve kızın hikayesi.
Temel hikayeyi çok beğendim aslında. Bu kitapta farklı bir çizgi oluşturmaya çalışmış yazarımız. Çevrede o kadar çok konuya değinmiş ki hikayeden uzaklaştığımızı hissettiriyor. Andrew'in hapisedeki yaşamı çok ayrıntılı olmuş, delia'nın karavan komşusunun hayatı da ayrıntılı olmuş.
Olaylar sadece temel hikayenin etrafında gelişseydi daha çok severdim ama bu yazar ne yazarsa okunur. Güzel, sıcak bir hikaye. Keyifli okumalar.
Her kitabında sürprizleri en sona saklayan Jodi Picoult yine şaşırtmadı.favori yazarlarımdan.mutlaka okunması gereken bir kitap.
Dünya ancak senin bildiğin ölçüde büyüktür.
493 syf.
·
Puan vermedi
32 yaşındaki Delia Hopkins, hayatının son 28 yılını babası ve arkadaşları olan gazeteci Fitz ve avukat Eric (aynı zamanda nişanlısı) ile geçirmiştir. Küçük kızı Sophie'nin babası Eric ile evlenmemesinin sebebi, Eric'in alkol bağımlısı olmasıdır. Bir gün Delia'nın babası Andrew'in yıllar önceki bir suçlama ile ansızın tutuklanması, Delia'nın yıllar önce olan bir trafik kazasında öldüğü söylenen annesi hakkında gerçekleri ortaya çıkaracaktır.
Jodi Picoult un kitaplarını çok severim. Özellikle de her karakter açısından olayları değerlendiren empatik anlatımı, yazarın içe dokunan hikayeleri ile biraraya gelince ortaya harika kitaplar çıkıyor. Ancak naçizane tavsiyem eğer ilk kez okuyacaksınız bu kitabı ile başlamayın
Jodi Picoult'tan okuduğum yedinci kitap. Hikâyeyi her karakterin gözünden anlatıp, okuyucuyu her durumla empati kurmaya yönlendirmesini seviyorum. Dört yaşında babası tarafından kaçırılıp beş bin kilometre ötede yeni hayata başlayan Delia 28 yıl sonra gerçekleri öğrenmeye başlar. Peki gerçek/gerçekler neydi? Asıl can alıcı yerin son iki üç sayfa olduğunu düşünüyorum.
Spoyler içermez.
Jodi Picoult'an güzel bir roman daha.
Sırasıyla Kahramanların ağzından, her birinin kendi bakış açısı ve duygularıyla anlatılan harika ve sürükleyici bir hikaye.
Duygu, bilgi ve empati yüklü olay örgüsüyle gayet tatmin edici. Yer yer duygulandıran, düşündüren ve öğreten bir yazar Jodi Picoult. Diğer kitapları gibi bunu da beğendim. Ancak favorim hâlâ "Kız Kardeşim İçin" adlı romanıdır. Vesselam.
YİNE BİZE EMPATİ YAPMAK DÜŞTÜ
Yazarın okuduğum ikinci kitabı bu. Daha önce 'Yapboz' adlı kitabini okumuştum.
Bu kitabın konusu çocukken babası tarafından kaçırılmış (tartışılır) bir kız çocuğunun 28 yıl sonra başına gelenleri öğrenmesi ve akabinde yaşanan bir dizi olay diyebilirim.
Kitabın en dikkat çeken özelliği 4 ana karakteri bölüm bölüm konuşturarak ilerlemesi. Ama Delia karakteri hariç diğer 3 karakter aslında hep Delia ile konuşuyormuş gibi yazılmış.
Bu yönüyle gerçekten sürükleyici ve bir çırpıda bitirilebilir bir eser.
İçinde yoğun olarak sevgi,aşk,merak ve entrika barındıran bir eser. Bu eserde de en önemli his,size yaptırdığı empati duygusu. Kitabın başında,ortasında ve sonunda "ben olsaydım ne yapardım" diye soruyorsunuz kendinize. Şahsen ben henüz cevap bulamadım.
Her neyse bence mutlaka okumanız gereken bir kitap. 2 günde bitirdim ben. Umarım beğenirsiniz.
Bu yazarın kitapları gerçekten çok çarpıcı, özellikle kitap sonlarında duygudan duyguya geçiş yapıyorsunuz. Yazar bu kitabında yirmi sekiz yıl boyunca gizli kalan bir çocuk kaçırma olayı sonrası yaşananları anlatıyor. Kitabın mahkeme aşaması muhteşem, su gibi akıyor sayfalar. Yine roman kahramanlarından babanın, tutuklu yargılanırken hapiste yaşadiklari da o kadar güzel anlatılmış ki, bir takım zorunluluklar nedeni ile doğan suçların cezalandirilmasi düşüncesini tekrar tekrar sorguluyorsunuz. O bolumleri okurken ya insanın, suç işlemekten başka seçeneği yoksa, düşüncesi beynimizde sürekli dönüp duruyor. Tabi unutmadan kitaptaki "hafıza" ile ilgili aktarım da olağanüstü. Beyninizin herşeyi depolama kapasitesinin olmaması nedeni ile anıların her düşündüğünüzde farklı farklı oluşması ya da var olmayan anı yaratilabilecegi çok güzel işlenmiş. Nihayetinde kitap konusu ve işlenişi çok iyiydi. Ayrıca bölümler, yazarın hep kullandığı ve benim de çok severek okuduğum bir teknik olan roman karakterlerine gore ayrildigindan tüm karakterler açısından olaylara, onların bakış açıları ile bakabiliyorsunuz. Artık senden ayrılıyorum güzel kitap, hoşgeldin yeni kitap.
493 syf.
10/10 puan verdi
Her Jodi Picoult kitabı ya da çoğunluğu sarsıcı bir etkiye sahip, bu kitap da aynen öyle.
Delia anne hayali ile büyümüş bir kız çocuğu. Babası kendi ifadelerine göre olabilecek en iyi baba tanımı ile ifade edilebilirken, 28 yıl boyunca kızının o hayallerini kurduğu annesinin yaşadığını sakladığı için, 4 yaşındayken annesinden Delia'yı kaçırdığı
Yine inanılmaz güzel bir roman okudum. Ne demek inanılmaz güzel bir roman okudum, biraz daha açık konuşayım: Yine duygudan duyguya sürekleyen, doğrunun tek olmadığını birden fazla doğrunun ve haklının olabildiğini bir kez daha gösteren bir roman okudum. Bu kadın beni hiç hayal kırıklığına uğratmıyor, en çok bu özelliğini seviyorum onun.
Başarılı bir hayat süren Delia bir gün kapısına gelen polisle yaşadığı hayatın yalan olduğunu,aslında babasının onu yıllar önce annesinden kaçırmış ve yıllardır bu suçtan aranıyor olduğunu öğrenir. Annesinin öldüğünü sanan Delia annesinden koparıldığı ve bunu yapanın da onu tüm sevgisiyle büyüten babasının olduğu gerçeğiyle yüzleşmek zorunda kalır. Ve daha nice şeylerle. Bir yanda biricik evladı elinden alınmış ve yıllarca onsuz bırakılmış bir anne bir yanda da kızını her bakımdan yetersiz olduğunu gördüğü bir anneye bırakmak istemediği için kaçıran bir baba. Hangisi haklı, hangisi kazanmalı bu davayı?
Oldukça sağlam, oldukça dikkat çekici böylesi bir ana konunun yanına bir de Kızılderili kültürü ve hapishane hikayesi eklemiş yazar. Bu iki kol da romanı çok başka bir seviyeye yükseltmiş. Bayılarak, her satırını etkilenerek okudum. Hele hapishanedeki bölümler, ordaki suçlular ve kurdukları düzen izlediğim tüm aksiyon-suç filmlerine parmak ısırtacak kadar başarılıydı.
Kısaca güzel ve oldukça da farklı, sağlam bir şeyler okumak isteyenlere "Bakın burda ne varmış?" diyorum. #abrakadabra
Picoult’un hiç kitabını okumadıysanız bu kitapla başlamayın derim.Daha önce Ev Kuralları adlı kitabını okuyup hayran kaldığım yazar bu kitabında o kadar etkileyici değildi açıkçası.Ama haksızlık yapmak istemem Picoult kitaplarının en belirgin özelliği her bir karakteri ayrı ayrı ele alması,çözümlemesi ve empati gücünün yüksek olması,anlaşılır ve yalın yazım dili…Toplumsal konuları ele alıyor kitaplarında Picoult.Ve okuduğum her iki kitabında da,işlenen konu mahkeme ortamında değerlendiriliyor bu da heyecan katmıyor desem yalan olur.Ama yine yazarın kitaplarını okuyacağım ara ara bundan eminim.Okuyanlardan tavsiye alabilirim bu konuda bilginize …
32 yaşındaki Delia Hopkins köpeği Greta ile arama kurtarma ekibinde çalışmaktadır ve oldukça başarılıdır.4 yaşından itibaren hayatında babası,çocukluk arkadaşları gazeteci Fitz,avukat Eric vardır.Aynı zamanda nişanlısı olan Eric ve ikisinin kızı olan küçük Sophie vardır.Eric alkol bağımlısı olduğu için Delia onunla evlenmemektedir.
Onu çok büyük bir sevgi ile büyüten babası Andrew’in bir gün aniden kapısına gelen polisler tarafından tutuklanması herkesi şaşkınlığa uğratır.O andan itibaren Delia için bildiği tüm gerçekler değişir.4 yaşındayken trafik kazasında öldüğünü bildiği annesinin hayatta olduğunu öğrenirken doğru bildiği herşey birbirine karışır…Gerçekler elbet ortaya çıkacaktır!!!
Jodi Picoult okumaya devam
İnanılmaz güzel bir aklı var bu yazarın..uzun süre elimde süründü ama sonunu soluksuz bitirdim..kesinlikle okuyun sadece bu kitabı değil genel olarak okuyun..okumak gerçek hayatı unutturmaya birebir.. kitaba dönecek olursam kimseye güvenip çocuğunuzu emanet etmeyin ve ne anlatırsa dinleyin..çocuklarınızla ilgilenin.. yoksa sonucu üzücü olabiliyor maalesef
Hakkında ne düşüneceğimi bilemedigim bir roman... Zaman zaman devam etmek ve yarım bırakmak ikileminde kaldım.. Yazarın okuduğum ilk kitabı belki dili anlatımı yada olaylar sakin geldi bana bir psikolojik gerilim sever olarak.. Ama romanda Rutthan karakterinin hayatı algılayış okura hissediris biçimi çok etkileyiciydi benim için...Okunmalı hayata dair ogreticiligi olan bir eser...
Yazarın okuduğum ilk kitabı. Çok beğenerek tabiri caizse elimden bırakamadan okudum kitabı. Bu demek oluyor ki yazarın diğer kitaplarını da okuyacağım. Çok farklı yönlerden bakacağınız bir çocuk kaçırma vakası…Bir yanınız Andrew’i haklı bulurken bir yanınız anneyle çocuğun bu kadar ayrı kalması doğru muydu diyor. Konusu, kurgusu, üslubu her yönüyle çok beğendiğim bir kitap oldu Abra Kadabra benim için.