Halihazırda güçlü bir kaleme ve anlatım becerisine sahip olan Jack London, psikoloji ve evrime olan merakını Âdem'den Önce ile okurlarına şahane bir şekilde aktardı. Kitap, jeolojik çağda yaşayan Kocadiş isimli karakterimizin başından geçen olayları, 20. yüzyılda yaşayan ve Kocadiş'in başından geçen olayları rüyasında gören modern insanımızın anlatımıyla karşımıza çıkıyor. Gayet keyifli bir kitap. London'dan başka bir şey de beklenemezdi.
Korktuğumuz tek şey karanlıktı. İçimizde filizlenen bir din, kafamızda görülmeyen bir dünyaya dair bir fikir yoktu. Sadece gerçek dünyayı biliyorduk ve korktuğumuz şeyler gerçek şeyler, somut tehlikeler, kanlı canlı yırtıcı hayvanlardı. Karanlıktan korkmamıza neden olanlar da onlardı zaten, çünkü karanlık demek, onların av zamanı demekti.
İnlerinden o zaman çıkar, görünmeden pusuya yattıkları karanlığın içinden sökün ederek birimizin üstüne o zaman çökerlerdi.
Muhtemelen karanlığın gerçek sakinlerine karşı duyulan bu korkudan, zaman içinde gerçekdışı sakinlere duyulan korku gelişecek, görünmeyen sağlam ve güçlü bir dünyada doruğa çıkacaktı. Muhtemelen hayal gücü geliştikçe ölüm korkusu da artacak, sonunda Halk bu korkuyu karanlığa yansıtacak ve onu ruhlarla dolduracaktı.