Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Alperenlerin Davası

Remzi Çayır

Alperenlerin Davası Gönderileri

Alperenlerin Davası kitaplarını, Alperenlerin Davası sözleri ve alıntılarını, Alperenlerin Davası yazarlarını, Alperenlerin Davası yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Muhsin Yazıcıoğlu
Muhsin Yazıcıoğlu
Milliyetçiyim, ancak, milliyetçiliğimin sınırlarını islamiyet belirler, diyecek kadar Kur'an aşığı.
Salt, Türkçülük ya da başka bir ırkın üstünlüğü nazariyesinin çamur deryasında boğulmak olduğunu iyi biliyordu. Kavmini sevmek, onu yukarı taşımak, gayret etmek, emek vermeke hak iken, kavmiyetçilik zehrine bulanmanın gereksizliğini zaten alenen beyan ediyordu.
Reklam
Türkiye, geri bırakılmıştı. Yıldızı dünden söndürülmüştü. Halbuki geçmişi, potansiyeli, stratejik konumu, tarihi derinliği, enerjiye köprü oluşu itibarıyla, hem dem güneşle yıkanması gereken Türkiye, ne yazık ki, mazot ve çay, şeker kuyruğuna mahkum edilmişti. Muhsin Yazıcıoğlu'nun isyanı bunaydı. Biçilmiş elbise, bize göre değil diyordu. Böyle geldi ama böyle gitmemeli diye itiraz ediyordu.
Türkiye, inanmış, menfaati değil, iyiliği seçmiş, adaleti öne çıkarmış gençlerle, gelecek bulabilirdi.
(
Muhsin Yazıcıoğlu
Muhsin Yazıcıoğlu
) Ve O'nun davası, kendi ifadesiyle kuru bir cihangirlik davası değil nizamı Alem için İlayı Kelimettullah davasıydı. Yani yeryüzünde adaletin hâkim olduğu bir düzen... Bunu istiyordu.
(
Muhsin Yazıcıoğlu
Muhsin Yazıcıoğlu
) Osmanlı'nın yıkılışı yüreğinde bir yaraydı. Bu şuurla Ankara'ya gelmişti. Veterinerlik fakültesini kazanmıştı. Atmosfer zordu. Okumak güçtü. Güçlü bir iradesi vardı. Kendisi gibi düşünen insanlarla bir araya gelmeyi başarmıştı. Topluluk için de zaten, tabi bir liderdi. Lâkin merhametli ve adaletli bir kişiliği vardı. Onun için ölçü İslam'dı, sarılacak ipin adı da Kuran'dı. Örnek insan Hz. Peygamberdi.
Reklam
Zira bu yüzyılın numune-i imtisal insanı ve önderi
Muhsin Yazıcıoğlu
Muhsin Yazıcıoğlu
'dur. Hal ve hareketleri... dik duruşu, düz yürüyüşü, örnek kişiliği... mücadelesi, onu yüzyılın Alperen ve Alperenler için örnek kişi haline getirmiştir...
Sözün burasında, siyasi kişiliği, doğru yürüyüşü, dik duruşuyla, yalpa yapmadan, hep doğruluğun sözcüsü, hakkın safında, mazlumun yanında, zalimin karşısında yer almış... Alperenler için öncü, lider bilinmiş MUHSİN YAZICIOĞLU'nu baş safta zikretmek gerekir. Kimi hareketler, kaynağı ve mazisi itibarıyla dünlere uzansa da, birilerin ismiyle müsemma oluşları gerçektir. Alperenler,
Muhsin Yazıcıoğlu
Muhsin Yazıcıoğlu
ismiyle beraber anıldığında daha bir anlam ve önem kazanmaktadır.
Sahabe, tabiinler, İmamı Azamlar, İmamı Şafiler, Maturidiler,
Nizamülmülk
Nizamülmülk
ler , Şeyh Edebaliler,
Mevlana Celaleddin-i Rumi
Mevlana Celaleddin-i Rumi
ler,
Yunus Emre
Yunus Emre
ler, Kumral Dedeler, Geyikli Babalar...
Hacı Bektaş Veli
Hacı Bektaş Veli
ler, Alperenler için fikir pınarlarıdır. Cumhuriyetle birlikte, çöküntüye uğrayan zihinleri, bir ufka çeken, yeni bir çağrıyla, yeni bir kıyam destanı yazan
Mehmet Akif Ersoy
Mehmet Akif Ersoy
lar,
Necip Fazıl Kısakürek
Necip Fazıl Kısakürek
ler,
Nurettin Topçu
Nurettin Topçu
lar,
Dündar Taşer
Dündar Taşer
ler,
Seyyid Ahmet Arvasi
Seyyid Ahmet Arvasi
ler,
Erol Güngör
Erol Güngör
ler, fikir dünyamızın mimarları olarak görülmelidirler.
Şeksiz ve şüphesiz, Alperenlerin birinci derecede ruhsat alacakları ve fikir edinecekleri kaynağın başında Kur'an ve sünnet gelir. Dünyaya ve hadiselere bu pencereden bakarlar. Alimler, mürşitler, bilim adamları, Allah dostları, onlar için yol göstericidir. Alperen Hareketinin liderinin(
Muhsin Yazıcıoğlu
Muhsin Yazıcıoğlu
) de ifade ettiği gibi, bir elde Kuran, öbür elde bilgisayar olan bir gençlik.... Yani, ilmi, ilmin gereklerini... ve yüreğin, imanın, icaplarını, işaret kabul eder Alperen. Şu itibarla, fikri kaynağımız, Hz. Ömer'in adaleti, Hz. Ebubekir'in sadakati, Hz. Osman'ın merhameti, Hz. Ali'nin cesareti diye tanımlayabiliriz.
Reklam
Alperenler, on yıllık, elli yıllık, yüzyıllık geçmişleriyle tarif edilemezler. İnsanlık tarihiyle başlayan bir mazileri ve mücadeleleri vardır. Bu mücadele, zalimle, mazlumun, doğruyla yanlışın, adaletle, adaletsizliğin savaşıdır. Bu itibarla, Alperenlerin dününü araştıranlar, sadece yirmi, otuz, ya da elli yıllık ötelere gitmek yerine, Kuran'ın ifadesinde müşahhaslaşmış, insanlık mücadelesine varmalıdırlar. Alperenlerin dünleri ve kökleri oradadır...
Alperenler, Habil'in yolundadırlar. Hz. İbrahim'in vaaz ettiği gerçeklerin neferleridir İyilik nerde, adalet nerde... Doğruluk nerde üretim nerde, insanlık nerde, İslam nerde, Alperenler ordadır. Hz. Muhammed'in (s.a.s.) ümmeti, kavim olarak bu coğrafyada kökenleri farklı olsa da, büyük bir Müslüman Türk milletinin fertleridirler. Farklı oluşu, güzellik, hayır işareti, yardımlaşma ve tanışma vesilesi sayarlar. Alperenler, Nizamü'l-Mülk'ün terazisinde bulurlar kendilerini. Osman Gazinin dirilişinde... Şeyh Edebali'nin şavkında mecz olurlar. Fatih Sultan Mehmet'in denize sürdüğü gemilerin ruhunda yıkanırlar. Dünyaya, insanlık, adalet ve merhamet salan bir neslin müdavimleridirler.
Aklını ya da gözünü kapatanlar, karanlığı sadece kendilerine yaparlar, hakikatin yok olmasını sağlayamazlar. Yine Yüce Allah'ın, "ben insanları ve cinleri bana ibadet etsinler, diye yarattım," demesi, ibadetin şümullü oluşuna işarettir.
Hayatın her safhasını, ilahi adaletin hükmüyle süslemek, boyamak, elbet insanı mutluluğa götürecektir. İnsanları ve kavimleri yaratan güç, onların yaratılış sebeplerini ve hikmetlerini de izhar etmiştir.
33 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.