Öyle içten,
Öyle hüzünle yazılmış ki ...
Bu tür şeyleri ne sen ne de ben yazabiliriz.
( Hoş Allah da yazdırmasın ya)
Çünkü bu kitap ;
Memleketlerinden sürgün edilenlerin,
Çok sevip sevdiğine bir türlü kavuşamayanların,
Anaya,
Ana gibi sevilen Kırım'a olan özlemin anlatıldığı,
Ve hiç ama hiç bitmesini istemediğim bir kitap.
Öyle bir günde , bir hafta da , bir ayda okunacak bi kitap değil...
Aylarca okursun...
Kendini ne zaman hüzünlü , keyifsiz , mutsuz hisseder,
İçinde anlamını, sebebini ve kime olduğunu bilmediğin bir özlem duyarsın ya ,
İşte o an eline alırsın kitabı; okursun da okursun....
Taaa ki kendini mutlu mesut hissettiğin an'a kadar...
Günün güzelken bu güzelim eser aklına gelmez,
Ama günün hiç ummadığın gibiyse bu güzelim eser elinden hiç düşmez...
Mekanı cennet olsun Rahmetlinin..
Büyük bir ADAM'dı.
Büyük bir vatanseverdi.
Neyse giden gittiğiyle kalıyor...
Gidenlerin ardında ise bizlere kalan şey ;
Sadece hüzün,
Özlem, özlem, özlem...