Atlas, Borges’in dünyanın farklı şehirlerine yaptığı gezilerde biriktirdiği anıları, gözlemleri ve düşleri harmanlayan benzersiz bir metin. Atlas, Jorge Luis Borges’in tüm kitaplarından farklı bir kitap. Borges ile eşi María Kodama’nın, dünyanın dört bir köşesinde benzersiz sesleri, dilleri, alacakaranlıkları, kentleri, bahçeleri, insanları keşfedişlerinin seyri içinde ortaya çıkan bir atlas. Havasını içlerine çektikleri İstanbul, Venedik, Atina, Cenevre, Roma, Paris ve Madrid gibi şehirlerin görüntüleriyle Borges’in metinlerinin bir harmanı. Atlas, söz ile imgenin Borges’çe buluşması. Yeryüzünün ruhundan doğmuş düşlerin, zamanın örgüsünde buluşması. Sarp dağlar, duru denizler, büyülü adalar arasında bir yazınsal çağrışımlar yolculuğu. Borges´le birlikte, zamanın dışında bir zamana açılmak ve evrenin dilini öğrenmek isteyen okur için bulunmaz bir yolculuk daveti. “Bilinmeyeni keşfetmek, yalnızca Sinbad ya da Kopernik’e vergi değil. Her insan bir kâşiftir.” JORGE LUIS BORGES
147 sayfa
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

112 syf.
·
Puan vermedi
“Her şey acıyı, tuzluyu, eğriyi, düzü, pürüzü, gökkuşağının rengini ve alfabenin yirmi küsur harfini keşfetmekle başlar; ardından sıra simalara, haritalara, hayvanlara ve yıldızlara gelir; en sonunda insan ya kuşkuyla dolar ya imanla, üstelik önceden ne kadar cahil olduğu sonucuna ulaşması da neredeyse kaçınılmazdır.”
Jorge Luis Borges
Jorge Luis Borges
Yaşadığımız dünyayı keşfetmeyi Borges ile deneyimlemek,
Atlas
Atlas
kitabıyla yolculuğu borges’in düşsel vurgulamaları ve gezdiği yerleri Borges fikirleriyle donatması zaman çizgisinde tadı bambaşka bir keyif veriyor. Kitaba Gezdiği yerlerdeki gördüğü düşleri de ekliyor.İstanbul seyahatini hakkında da fikirleri var. Balonla olan seyahatindeki deneyimleri anlatması çok hoşuma gitti. Uçmanın tarifi kelimelere kanat takmak gibi, Borges okumak alışkanlık oluyor. Özveriyle, düşsel özünü veriyor. Sadece gezi yazısı olarak değerlendirmek hakettiği değeri vermemek olur. Seyahatnameye Borges tarzıyla başka bir yönden bakıyor. Kısa metinlerden oluşan kitapta, fotoğraflarla biriktirdiği düşsel günlüğü tadında bir eser.. Borges’de kelimeler üzerindeki üstün maharetini her okuduğum kitabında daha iyi deneyimliyorum. Kelimelerle olan bağa bir düğüm de Borges ekliyor. Yazarın bütün eserlerini okuyacağım için şu ana kadar yazdıklarıyla haşır neşir olmak onları okumak çok keyifli oluyor. Okuyan herkese tavsiye ederim bir kaç saat içerisinde bitecek bir eser. Keyifli okumalar herkese
Atlas
AtlasJorge Luis Borges · Can Yayınları · 2021445 okunma
147 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
21 saatte okudu
Borges bu kitabında eşi ile gezip gördüğü yerleri, şiirsel bir tatla anlatmış. Adından da farkedeceğiniz gibi bir çeşit günlük tarzı seyahatname diyorum "Atlas"a. Tabi bir kere görmek yetmez İstanbul'u anlatmaya diyerek de kalbimi fethetti. "Konuşmaya başladığım an, daha şimdiden uzak benden." sf.123 "Biz şimdi konusunda ne kadar cahilsek, tarihçiler de geçmiş konusunda o kadar bilgilidir." Macedonio Fernandez, sf. 141
Atlas
AtlasJorge Luis Borges · İletişim Yayınevi · 2019445 okunma
112 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Kitabı okuduktan sonra içimde kalan “buruk bir özlem” gezdiklerim,gezemediklerim be dikkatimizden kaçan ayrıntılar… Borges sihirli diline tutulan okur ne yapabilir ki? Zordur artık onun işi… hadi şimdi geçin Atlas başına ; şehir ülke bulalım ( biz kardeşimle çok oynardık ) ama şimdi daha kocaman hayaller kurabiliriz
Atlas
AtlasJorge Luis Borges · Can Yayınları · 2021445 okunma
147 syf.
·
Puan vermedi
Eğer yeniden başlayabilseydim hayata, İkincisinde daha çok hata yapardım. Kusursuz olmaya çalışmaz, sırtüstü yatardım.
Atlas
AtlasJorge Luis Borges · İletişim Yayınevi · 2019445 okunma
147 syf.
·
Puan vermedi
𓁼 Borges; eşi Maria Kodama ile seyahat ettiği, içinde İstanbul’un da olduğu çeşitli kentlerden ve mekanlardan edindiği izlenimlerinden derlenmiş olan Atlas kitabını, şu cümlelerle sunuyor: “... Her bölüm, sözcüklerle imgelerin birliğinin somut bir yansıması. Bilinmeyeni keşfetmek, yalnızca Sinbad’a, Kızıl Erik’e ya da Kopernik’e vergi değil. Her insan bir kâşiftir. Her insan, acıyı, tuzluyu, eğikliği, düzlüğü, sertliği, gökkuşağının yedi rengini, alfabenin yirmiden fazla harfini keşfetmekle başlar işe; ardından yüzleri, haritaları, hayvanları, yıldızları keşfeder. Sonunda, ya kuşkuya erişir ya da inanca; ama her seferinde hemen hiç şaşmayan tek bir sonuca, gerçekte ne kadar cahil olduğu sonucuna varır.” Hissettiği atmosferi veya kendisinde oluşan çağrışımları kültürel birikimi eşliğinde büyülü, şiirsel diliyle harmanlayarak yazıya döküyor. İlkörnekler, kaplanlar, zaman, hayaller, gerçeklik gibi temalar birçok kitabında olduğu gibi bu kitabın da olmazsa olmazı⏳ Sondeyiş kısmında Maria Kodama’nın derin cümleleriyle bu Atlas yolculuğunun son bulması çok anlamlı ve nahif olmuş. İyi ki okudum dediğim kitaplardan oldu Kitabın içindeki özel isimler, eserler ve terimler için son kısımda bir tür sözlük bulunmakta, buradan destekle okumanızı daha anlaşılır hale getirebilirsiniz.
artideabooks
artideabooks
Atlas
AtlasJorge Luis Borges · İletişim Yayınevi · 2019445 okunma
112 syf.
·
Puan vermedi
Kitap Borges’in gezileri sırasında yazıklarımdan ve fotoğraflarından oluşuyor. Keyifle okuduğum bir kitap oldu. Ancak Borges’in okunacak ilk kitaplarından olduğunu düşünmüyorum.
Atlas
AtlasJorge Luis Borges · Can Yayınları · 2021445 okunma
112 syf.
·
Puan vermedi
Borges ile tanışma kitabım oldu ancak başlangıç için Borges’i tanımak adına doğru bir seçim değil bence. Çünkü Borges bu kitabında eşi ile yaptığı seyahatlerden gezip gördüğü yerlerle ilgili bazı kesitleri şiirle harmanlayarak anlatmış ve büyülü bir anlatım ile kısa ve öz bir şekilde o anları görüntüleri ile birlikte biz okurlarına sunmuştur. İrlanda, İstanbul, Venedik, Atina, Cenevre ve dahası ile bir gezi anı kitabı gibi. Borges, gönülden benimsediği nice diyar içinde mutluluğa en elverişli olan şehrin Cenevre olduğunu belirtiyor. (Dipnot) En çok ilgimi çeken bölüm ise balon gezintisi ile ilgili söyledikleriydi. “ Uçağın bize vaat ettiği his elbette uçmaya benzemez. Demir ve camdan yapılmış bir kutuya kapanıp oturmak ne kuşların uçuşuna benzer ne de meleklerinkine. Balon ise, tam tersine, bizlere uçtuğumuzu, rüzgarın dostane kıpırtısını, kuşların yakınlığını hissettirir.” Gözlerimi kapattım ve anılarıma gittim bu bölümde, balona binmedim ancak bence balondan bile daha özgür hissettiren daha çok kuş gibi hissettiren yamaç paraşütü ile atlama yaptım Ölüdeniz Babadağ’dan. Efsane bir deneyimdi. Büyüleyici bir histi. Venedik ile ilgili anlattıkları ise beni tam onikiden vuran bir diğeriydi, en çok gidip görmek istediğim yerler sıralamasında ilk beşte net! Borges okumalarım başladı ve bitmez artık, hemen akabinde diğer kitaplarıyla devam ediyorum. Henüz tanışmadıysanız mutlaka tanışın derim. Kitapla ve sevgiyle kalın. “Hatıralar ve yüklü bir hafıza elle tutulamayan şimdiki zamandan daha gerçektir. Seyahatin arifesi de seyahatin en değerli kısımlarından biridir. “
Atlas
AtlasJorge Luis Borges · Can Yayınları · 2021445 okunma
Atlas
112 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Okuyun okutun. En çok alıntı yaptığım kitap oldu. Paylaşmadığım bir sürü cümle var. Anılarını anlatıp paragraflar sürecek tespitlerini tek cümleye sığdırması... Anlatılmaz. Yanınızda taşıyıp otobüste, ders aralarında, küçük molalarda okunabilecek bir kitap. Yazarın diğer kitaplarını mutlaka okuyacağım harika!
Atlas
AtlasJorge Luis Borges · Can Yayınları · 2021445 okunma
112 syf.
10/10 puan verdi
·
3 saatte okudu
Kitap Borges'in gezileri sırasında çektiği fotoğraflar ve onlarla ilgili yazdığı yazılar ve şiirleriyle oluşan bir kitap. Bu tarz kitaplar çok duygulandırır beni ve okurken çok haz alarak okurum. Bu kitap da öyle oldu, çok severek okudum, kesinlikle okunmalı.
Atlas
AtlasJorge Luis Borges · Can Yayınları · 2021445 okunma
112 syf.
·
Puan vermedi
Atlas, Borges'in dünyanın farklı şehirlerine yaptığı gezilerde biriktirdiği anıları, gözlemleri ve düşleri harmanlayan bir metin. Borges'in eşi ile yaptığı gezilerden aldığı notlar ile onunla beraber yanınıza birçok tarihi lideri, yazarı ve eseri alarak bir yolculuğa çıkıyoruz. Atlas, söz ile imgenin Borges'çe buluşması. Yeryüzünün ruhundan doğmuş düşlerin, zamanın örgüsünde buluşması. Sarp dağlar, duru denizler, büyülü adalar arasında bir yazınsal çağrışımlar yolculuğu. Kelimelerin, cümlelerin yardımıyla dünyayı görmeye ve anlatmaya çalışan bir yazarın kitabı Atlas. Borges’in kör olduktan sonra dünyanın farklı ülkelerine yaptığı seyahatler farklı bir şekilde anlatılıyor. Sıradışı düşlerle gerçeğin birleştiği bir atmosferde siz Borges okumaya ne zaman başlıyorsunuz ?
Atlas
AtlasJorge Luis Borges · Can Yayınları · 2021445 okunma

Yazar Hakkında

Jorge Luis Borges
Jorge Luis BorgesYazar · 40 kitap
Jorge Francisco Isidoro Luis Borges Acevedo veya bilinen adıyla Jorge Luis Borges (d. 24 Ağustos 1899 - ö. 14 Haziran 1986), Arjantinli öykü ve deneme yazarı, şair ve çevirmen. Büyülü gerçekçilik akımının önde gelen isimlerindendir ve gerçeküstücülük konusunda yazdığı denemeleri ile ünlüdür. Borges, 24 Ağustos 1899 tarihinde Buenos Aires'te doğdu. Babasının annesi İngiliz olduğu ve evde iki lisan birden konuşulduğu için daha çocukken her iki lisanı da çok güzel konuşabiliyordu. Oğluna satranç tahtasında Zeno'nun paradoksunu öğreten Jorge Guillermo Borges avukat ve psikoloji öğretmeniydi. Evlerinde Borges'in muhayyilesini sürekli olarak işgal edecek bir bahçe ve kütüphane vardı. Babasının görme yetisinin azalması üzerine, aile tedavi için I. Dünya Savaşı'ndan önce (1914) Cenevre'ye taşındı. Burada kaldıkları süre boyunca Borges Calvin Koleji'ne devam ederek, Lâtince, Fransızca ve Almanca öğrendi. Sembolizm akımının örneklerinden Verlaine, Rimbaud ve Mallarmé'in eserleriyle bu sırada tanıştı. Schopenhauer'a olan sevgisi ve Walt Whitman'ı keşfetmesi de Cenevre'deyken başladı. Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra ailesiyle birlikte İspanya'ya taşındı. Borges artık yazar olmaya karar vermişti, babasına 1870'lerde geçen bir roman yazmaya yardım ediyordu. Birkaç edebi gruba girme çalışmasından sonra, kendine akıl hocası buldu: Endülüslü şair Rafael Cansinos-Asséns. Onun etkisiyle kendisini "ultraistler" grubundan saymaya başladı ama kısa zamanda aidiyet hissinden sıkılarak kimseye bağlı olmadan birşeyler yapmaya çalıştı. Denemelerle ve şiirle pasifizm, anarşi, Rus devrimi gibi bâzı şeyleri övdüğü, genel düşüncelerini dile getirdiği iki kitap yazdı. Ama sonra yazdıklarından utanarak, her iki kitabı da İspanya'dan ayrılmadan önce imha etti. 1921'de ailesiyle Buenos Aires'e geri dönmesinden sonra, babasının arkadaşı Macedonio Fernandéz'in düşüncelerinden etkilenmesi, düşüncenin yeni yollarına yönelmesine neden oldu. Fernandez'in düşünceleri Schopenhauer, Berkeley ve Hume'ün bir yansıması idi. Edebi stili ekzantrik ve düşünce tarzı karmaşıktı. Borges'e en büyük etkisi her şeye kuşkuculukla bakmasını sağlamasıdır. 1923'te ilk kitabı olan Buenos Aires Tutkusu (Ferver de Buenos Aires)'i çıkardı. 1924-1933 arası Borges için oldukça heyecan verici bir zamandı. Bu dönemde pek çok yazısı ve şiiri basıldı. Luna de Enfrente 1925'te, San Martin Defteri (Cuaderno San Martin) 1929'da basıldı. 1933-1934 yıllarında Critica'da Alçaklığın Evrensel Tarihi (Historia universal de la infamia) yayımlandı. Bu öykü dizisi, önceden basılmış bâzı hikâyelerden alınan karakterler ve fikirler üzerine yeniden hikâye yazmakla oluşmuştu. Gerçeği ve hikâyeyi harmanladığı bu hikâyeler gerçeküstü bir otantizm taşıyorlardı. Daha sonraları bu tarz "büyülü gerçekçilik"in ilk örneklerinden sayılacaktı. Ama onun asıl kariyeri 1935'te yazdığı "Borges stili"nin ilk örneği denilen, hayâli bir romanı eleştirdiği Al-Motasim'e Bir Bakış isimli öyküsüdür. 1936'da denemelerini topladığı "Sonsuzluğun Tarihi Historia de la Eternidad" basıldı. Bu sırada maddi sıkıntılar çekiyordu, bu nedenle 1937'de Belediye Kütüphânesi'nde çalışmaya başladı. Kütüphânedeki işi hafif olan yazar, iş günlerinin kalanını klâsikleri okuyarak ve modern edebiyatın uluslar arası örneklerini İspanyolca'ya çevirerek geçirmiştir. Virginia Woolf'un ve William Faulkner'ın kitapları İspanyolcaya ilk kez bu dönemde Borges tarafından kazandırılmıştır. Yaratıcılığını kaybetmekten korkan Borges, eşşiz bir eser yazmak istedi ve Pierre Menard, Don Quixote'un Yazarı'nı kaleme aldı. Ardından da Tlön, Uqbar, Orbis Tertius geldi. Her iki hikâye Victoria Ocampo'nun Sur edebiyat dergisinde yayınlandı. Bunların başarısının verdiği motivasyonla Babil Kütüphanesi'nin çalışmalarına başladı. 1941'de bu öykülerin toplandığı Yolları Çatallanan Bahçe basıldı. Aynı hikâyeler toparlanarak Artifices'e eklendi ve ve 1944'de Ficciones adıyla yeniden basıldı. 1942'de "Bustos Domecq" takma adı altında Adolfo Bioy Casares ile birlikte polisiye hikâyeler dizisi olan Don İsidro İçin Altı Problem'i yazdılar. Felsefe, gerçekler, fantazi ve gizemleri harmanladığı bu yeni öykülerin yanında, El Hogar'da anti-semitizmi, faşizmi ve nazizmi eşeltiren politik makaleler de yazıyordu. Bu makalelerle oldukça tanındı. 1946'da Juan Peron'un iktidara gelişiyle, kütüphânedeki işinden atıldı. Bu işten atılma onun için bir tür kurtuluş olmuştu, çünkü hem Arjantin'den Uruguay'a kadar pek çok yeri gezip, Budizm'den Blake'e kadar pek çok konuda seminerler veriyor, hem de iyi para kazanıyordu. Ama ailesi Peron'un baskıcı rejiminde zor günler geçirdi, annesi ve kız kardeşi hapse girdi. 1949'da ikinci önemli kısa hikâyeler kitabı Alef (El Alef)basıldı. 1955'de Peron devrilince Borges hayâlindeki meslek olan Arjantin Ulusal Kütüphânesi Müdürlüğü'ne getirildi. Ailesinden gelen hastalık nedeniyle görme bozukluğu çeken Borges bu dönemde görme yetisini tamamen kaybetti. "Bana aynı anda hem 800,000 kitabı hem de karanlığı veren Tanrı'nın muhteşem ironisi" diyerek bu gerçeği kabullenmiştir. (Umberto Eco unutulmaz romanı Gülün Adı'nda yer alan ana karakterlerden kör kütüphaneciyi Borges'ten esinlenerek oluşturmuştur.) 1956'da Buenos Aires Üniversitesi'nde İngiliz ve Amerikan edebiyatı profesörlüğüne atandı ve 12 yıl bu görevi yürüttü. 1961'de Samuel Beckett'le birlikte Uluslararası Yayımcılar Ödülü'nü (Formentor Ödülü) kazandı. Bu ödül ona gecikmiş bir uluslararası ün kazandırdı. Gözlerinin görmeyişini şiire yönelerek telâfi etmeye çalıştı. 1970'li yıllarda ABD'de çeşitli üniversitelerde dersler verdi. 1973'te Peron geri dönünce, görevinden istifa etti. Ders vererek ve yolculuk yaparak geçirdiği zamanın meyvesi 1975'te basılan toplama hikâyelerin olduğu Kum Kitabı (El libro de arena) oldu. Dünya gezilerinin sonucu ona eşlik eden Maria Kodama'nın resimlerini çektiği yazılarını ise kendi yazdığı Atlas(1984)'la sonuçlandı. Zannedilenin aksine, Nobel ödülünü alamadan 87 yaşında, 14 Haziran 1986'da Cenevre'de karaciğer kanserinden hayatını kaybetti.
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.