Öykü kitapları oldum olası şeymişimdir ben, böyle bir ülkenin farklı mekanlarını geziyorken ki o şaşkınlığı, o büyülenmişliği, sokakların hissettirdiği birbirinden farklı duyguyu yaşatıyor bana. Bir kitabın içinde birbirinden kıymetli hikayeler, karakterlerin orijinalliği, her bir hikayenin karakterinin bakış açısını, yansıttığı hüznü, coşkuyu, yalnızlığı, mutluluğu seviyorum.
Bu yüzden her ay bir öykü kitabı okumaya çalışıyorum. Bu ay da nasibimize @nesilyayınlarından @hüseyin tunç Beyefendiye ait #BeyazAt kitabı düştü.
Özellikle Ben Maja ve Kertenkele yavrusu hikayesi beni derinden sarstı. Belki de hepımız koca bir yalnızlığın içinde yaşıyoruz ondandır, bilemiyorum. Evet farklı bir ülke de değiliz evet aynı dili konuşuyoruz ama yine de yalnızız. Kendimden birer parça bulmak bambaşka bir şey zaten.
Birde benim atlara zaafım var. Bayılıyorum. atlar ile ilgili her öykü, her deneme, her şiir, her roman derin izler bırakıyor bende. Bu kitabın yeri o yüzden bende başka.
Dili akıcı kurgular çok güzel. Alıyorsunuz elinize ve şunu bitireyim bırakayım, şunu bitireyim bırakayım derken tüm öyküleri bitirmiş oluyorsunuz. Öykülerin isimlerini de çok beğendim ben. Yani kısacası siz bu eseri okuyun haneniz renklensin, duygularınız şenlensin