Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bilginin Arkeolojisi

Michel Foucault

En Eski Bilginin Arkeolojisi Sözleri ve Alıntıları

En Eski Bilginin Arkeolojisi sözleri ve alıntılarını, en eski Bilginin Arkeolojisi kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
uyuşmazlıklar
“uyuşmazlıkları gereksiz yere çoğaltmamak; küçük ayrılıklara kapılıp gitmemek; değişikliklere, pişmanlıklara, geçmişe geri dönüşlere, polemiklere fazla ağırlık vermemek; insanların söyleminin, onların arzularının, mâruz kaldıkları etkilerin ya da içinde yaşadıkları koşulların çelişmesiyle sürekli olarak içerden yıpratıldığını varsaymamak; fakat, eğer onlar konuşuyorlar ise, ve eğer onlar birbirleriyle diyalog içinde iseler, bunun daha çok bu uyuşmazlıkları aşmak ve onların kendisinden hareketle egemenlik altına alınabilecekleri noktayı bulmak olduğunu kabul etmek.” Alıntı: Michel Foucault. “Bilginin Arkeolojisi.”
Sayfa 55 - birey yayıncılık
Yok, hayır, beni gözetlediğiniz yerde değilim; buradayım ve gülerek sizlere bakıyorum. Ne yani? Bütün tehlikelerine rağmen içinde gezineceğim labirenti -biraz titrek bir elle- hazırlamadan, başım eğik, büyük bir inatçılıkla bunca sıkıntılı ve bunca zevkli bir işe, yazmaya koyulduğumu mu sanıyorsunuz; öyle bir labirent ki bu, sözümü oraya akıtabilir, yeraltından ulaşacak kaynakları ona sunabilir, kendisinden çok ötelere sızdırabilir, mecrasını kısaltacak ve biçimlendirecek kodları arayıp ona verebilirim; öyle bir labirent ki bu, orada kaybolabilir ve bir daha asla karşılaşmayacağım insanların gözlerine görünebilirim sonunda. Kuşkusuz benim gibi, kendi yüzünü sonsuza dek yitirmek için yazan birden çok insan vardır. Bana, kim olduğumu sormayın ve hep aynı kalmamı beklemeyin benden; bu medeni ahlaktır; nüfus kağıtlarını o ahlak çekip çevirir. Hiç olmazsa yazı yazarken rahat bıraksınlar bizi.
Reklam
Eğer seyreklik hakkındaki analizi tamlıkların araştırılması yerine, dışardalık ilişkileri hakkındaki betimlemeyi aşkınsal temelin temasının yerine, yığılımlarla ilgili analizi kaynağın araştırılmasının yerine geçirmek suretiyle pozitivist olunuyorsa o zaman, ben iyi bir pozitivistim; kolaylıkla bu tanıma uyuyorum. Sonuç olarak da çözmeye çalıştığım düğümü uzaktan göstermek için, pozitiflik terimini, henüz biraz belirsiz bir biçimde olsa da birçok kez kullanmış olmaktan rahatsızlık duymuyorum.
Sayfa 162Kitabı okudu
Bir söylemin doğa tarihinin, ekonomi politiğin ya da klinik tıbbın söylemi gibi pozitifliği, birliğini zamanın içinde ve daha da iyisi bireysel eserlerin, kitapların ve metinlerin ötesinde belirginleştirir. Bu birlik gerçekten, Linné ya da Buffon'dan, Quesnay ya da Turgot'dan, Broussais ya da Bichat'dan doğruyu söyleyenin, daha doğru düşünenin, kendi postülatlarına en iyi uyanın kim olduğuna karar verme olanağı tanımaz; bu birlik kendisine bu eserlerin ilk ya da son kullanım amacına en yakın olduğunu ya da bir bilim hakkındaki genel tasarıyı en radikal biçimde dile getireceğini söyleme olanağını da vermez. Fakat bu birliğin ortaya çıkartılmasına olanak tanıdığı şey, Buffon'un ve Linné'nin ya da Turgot'un ve Quesnay'ın, Broussais ve Bichat'ın "aynı düzey" ya da "aynı mesafe"de bulunmak, "aynı kavramsal alan"ı göstermek, "aynı mücadele alanı"nda birbirinin karşısında yer almak suretiyle kendisine göre "aynı şey"den bahsettikleri ölçüdür. Buna karşılık o, Darwin'in Diderot'la aynı şeyden söz ettiğinin, Laennec'in Van Swieten'i devam etttirdiğinin ya da Jevons'un Fizyokratlara cevap verdiğinin niçin söylenemeyeceğini gösterir. Söz konusu birlik sınırlı bir iletişim alanını tanımlar.
Sayfa 163 - 164Kitabı okudu
Kastettiğim yargılar için bir geçerlilik koşulu değil, ifadeler için gerçeklik koşulu olacak bir a prioridir. Bir iddiayı meşru kılabilecek olan şeyi yeniden bulmak değil, ifadelerin ortaya çıkış koşullarını, onların başka ifadelerle birlikte varoluş yasasını, varolma çeşitlerinin özel biçimini, kendilerine göre varoldukları , dönüştükleri ve ortadan kayboldukları ilkeleri ayırt etmek söz konusudur.
Sayfa 164 - 165Kitabı okudu
Bilimlerden bağımsız, ne onların tarihsel taslağı ne de yaşanmış tersi olan bilgiler vardır; fakat belirlenmiş bir söylemsel pratik olmaksızın bilgi yoktur, her söylemsel pratik oluşturduğu bilgiyle tanımlanabilir.
Sayfa 231Kitabı okudu
Reklam
Bana kim olduğumu sorma ve benden aynı kalmamı isteme.
uyuşmazlıklar.. “uyuşmazlıkları gereksiz yere çoğaltmamak; küçük ayrılıklara kapılıp gitmemek; değişikliklere, pişmanlıklara, geçmişe geri dönüşlere, polemiklere fazla ağırlık vermemek; insanların söyleminin, onların arzularının, mâruz kaldıkları etkilerin ya da içinde yaşadıkları koşulların çelişmesiyle sürekli olarak içerden yıpratıldığını varsaymamak; fakat, eğer onlar konuşuyorlar ise, ve eğer onlar birbirleriyle diyalog içinde iseler, bunun daha çok bu uyuşmazlıkları aşmak ve onların kendisinden hareketle egemenlik altına alınabilecekleri noktayı bulmak olduğunu kabul etmek
106 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.