"roman yazma ezberine küçük bir başkaldırış bu kitap. bana öyküyü sevdiren sait faik'ten sonra okuduğum en güzel öyküler kitabıydı bir de baktım yoksun. peşinden sürükledi beni, gözlerimde canlandı betimlemeleri. mahallenin kedisini aradım tek başıma, babamla yeşil evin arkasındaki bankta yüzleştim, kavgalarımı anımsadım, saatleri ayarlama enstitüsü'nü okuyor buldum kendimi ingiltere sokaklarında, geçen zamanın bize yüklediği farklılıkları, yükümlülükleri hatırladım, yeşil bir otel odasındaydım, şişhane'yi arşınladım... kaybettim buldum, bulduğumu sandığım anda tekrar kaybettim, sevdim, terk edildim... bir solukta okumadım kitabı, bitirmek istemedim. okuyucuyu içine çekiyor denir ya kitaplar için, işte öyle geçip gitti bu kitap masalsı dünyamdan beni yormadan..."